türemesine sebep oldu. Yani, eldeki hakiki germayenin yanında, bir de, itibar ve kırediye dayanan bir sermaye türedi ki, temsil ettiği şey, para değil paranın sulandırılmış, fakat ikraz edilirken para diye yutturulmuş şerbeti idi. Bu bol ve kolay paranın bizatihi emniyet prensibinden uzaklaşmış olması, ikraz- larda, uzun yerine kısa vadeyi, alan için de, veren için de şart koştu. Bunun yegâne garantisi, çabuk devredip kendini çabuk ödemesi idi. Bu suretle kapitalist iktısat mekanizması o derece zorlanmış oldu ki, "“istihlâk hasreti,, diye harp sıkın- tıları tarafından açılmış olan imkân kapanıverdi. Bunun üze- rine, istihsal cihazlarını korumak için, her tarafta istihlâk kredileri açıldı. Bu sayede, makina, bir kere daha yağlanmış oldu. Fakat, hem suni, hem de muvakkat bir surette. Nihayet zemberek koptu. Kapitalist iktısat, böylece yani başıboş bir surette cihazını genişletirken, “tamirat meselesi, ayrıca bir rol oynadı. Ta- mirat meselesi, Almanya ismini verdiğimiz iş organizasyonunan GÜ sene için isticarından başka bir şey değildir. Almanya, borcu ödeyebilmek için, aktit bir licaret muyazenesine muh- taçtır. Ne kadar ödemesi lâzım geleceği, ancak bu muvaze- nenin taayşün edecek fazlası ile tayin edilmektedir. Şarla muallak tediyat, şarta muallak olmıyan tediyat, Dawes planı, Young planı v.s., hep bu prensibe dayanan bir takım “ehli hibre raporları,, dır, İmdi, sermaye için, Almanya'ya akmakta fayda vardır. Çünkü plasman kaidesi */, 100 tatmin edilmiş bulunmaktadır. Fakat, Almanya bakımından, mesele bambaşkadır. ÂAltmış sene, baş- kaları için çalışmak, Buna hüsnüniyet mi dayanır? Paranın akmakta olduğunu gören Almanya, elinden geldiği kadar, bunun, menkul bir halden gayrı menkul bir hale tebdile ve bu suretle elinde hiç olmazsa modern bir sauayi cihazı ve geniş pazar organizasyonları bulundurmağa gayret otmiştir. Bu suretle Almanya, tam 26.000.000.000 altın markın başını yemiş, üstede bir kaç lamirat taksiti ödemiştir. İşte “Alman- ya'da donmuş krediler,, ismi vorilen, Sterling İirasını tepe- aşağı deviren, Dolar'ı telâşlara düşüren hadise, budur. Şimdi kapitalist merkezlerin en büyük derlleri, Almanya'nın tamirat borçları ile yeni borçlarını telif için bir hal tarzı bulmaktır. Almanya, herhangi bir tediyede bulunabilmek için evvelâ yeni- 22