N bed aç çe w “İran-Turan düşmanlığı yerini dostluğa bırakacak, açlarla tokların cidalinden meratip ve nizam doğacaktır!., Vakıa yerli peygamber kini ve cidali İnkâr ettiği için bu açlarla tokların cidali ne demek olduğu anlaşılamıyorsa da, kendi dinine inanmayanlar için gösterdiği felâketler ve teh- likeler az değildir: “Veyl a müstehzilere ki aşkı inkâr ederler! Veyl o gün gelir gelmez can kaygusuna düşüp Fferyat edenlere! Veyl o aşkı inkâr edenlere! Feragatı hor görerek kurban ile istihza edenlerel,, Hilmi Ziya bey kendisine istediği kadar felsefi titrler intihap edebilir. Fakat bize göre bu muallim dejenere bir miştisizm içindedir! © Çünkü: Yeni lisan öğrenenlerle, sistemsiz felsefe tarihi okuyanların müşterek, fakat bir haddi geçmedikçe masum kalan bir zaaf- ları vardır: Yeni lisan öğrenen, öğrendiği lisanın perakende kelimelerini lüzumlu lüzumsuz kendi dili içinde kullanmaktan haz duyar. Sistemsiz felsefe tarihi okuyan için de lüzumlu lüzumsuz felsefi mefhumlar israf etmenin büyük bir zevki vardır. Felsefe kitaplarının ilk okunduğu yaşta, kendinde orijinal bir felsefi iatidat his etmemiş kaç genç bulabilirsiniz? Fel- sefe mekteplerinin ve felsefi kategorilerin yalnız ıstılahlar şeklinde bellendiği ve aralarındaki smırların kolay idrak edil- mediği bu yaşta her genç okuyucu kendinde müstakbel bir filasof kabiliyeti duyar. Hattâ bu “Hayal galatı,, mı bazan saçlarını uzatmak, bazan tenhalarda tefekkürata dalmak şek- linde izhar eder! Fakat, dimağda #sentezler yapmak kabiliyeti normal bir şekilde inkişaf etmezse, yaş ilerledikçe, bu hayal galatının marazi şekiller aldığı da görülür. O zaman şeniyetten tecerrüt ederek kendi mahdut malzemesile sun'i sentezler yapmak iptilasına kapılan dimağ nihayet bir gün gelir, sahibini kendi yarattığı bu sun'i âlemin orjinalitesine İnandırır! Meczuplar, yarı deliler, ve deliler arasında bu tipin derece derece misalini bulmak kabildir: Âmirinin yerine kendisini koysalar, bir emirle işleri düzelteceğini iddia eden zararsız $3