nisyenler kadrosu teşkil eder, Nasyonalist devletçiliğin ana pren- sibi bir taraftan milli istiklâli her nevi harici kuvvetlere karşı masun tultinak, diğer taraftan da dahilde milli iktisadiyatın kül halinde ve bütün milletin menfaatlerine uygun ve bütün fert- lere şamil olarak gelirini arttırmaktır. Umumi milli ihtiyaçları karşılayan ve büyük sermayeye mulhtaç olan istihsal şubelerini devlet bizzat teşkilâtlandırır. Deylet mülkiyetinin yanında şahsi teşebbüsler de çalışır. Ancak bunların faaliyetleri, milli men - faatlerle taaruz etmeyinciye kadar devlelin müdahalesinden uzak kalır. Milli sermayelerin bilrisizlik, manasız rekabet, plânsızlık ve saire ile israfına mani olunmak için devletin ser- maye hareketi üzerine kontrolü tcessüs eder, Milli iktisadiyata insiyaki kanunlar değil, devletin şuurlu ve plânlı mesaisi hâ- kimdir. Bu tip devletçilik, hattâ bizim idaremizin taallüku ol- maksızın, bütün milli kurtuluş hareketlerinin zatında münderiç- tir. Milli kurtuluş hareketleri kendi iktisadi nizamlarının kema- Hini ve salim inkişaf imkânlarını ancak böyle bir Devletçi nizam içinde tam olarak bulabileceklerdir. Binxaenaleyh Türk cemiye- tinin inkişaf mekanizmasını lâyıkile idrak edemiyen ve devletin bazı idari tedbirlerinde dahi bir ihtilâlei sosyalizmin alâmetleri- ni görerek telâş gösteren anasıra karşı bu noktamın işaretini çok ahemmiryetli bulduk.