pur sahipleri rekabet yüzünden yolcuları nerede ise, İstanbul- dan Trabzona beş kurusa götüreceklerdir. Bir buhran senesi ol- miyan 1929 da 'İ'Ürkîyc’ıle—.kî ticaret şîrkulluriııîn de vaziycti )'i- ne ayni mahiyetteki sebeplerden dolayı şayanı memnuniyet de- gildir. Şu rakamlara bakalım: x1929 senesindea itibari sermayesi iki mülyon Türk lirası olan 10 Türk şirketinin tesbit edebildiği- miz zararları 258,099 Türk lirasıdır. Hissedarlarına hesaplarını örzedememekte oldukları icin haklarında bilâönçoya müstenit malümat veremediğimiz Türk Anonim ve Limited şirketleri 11 dir. 1929 senesinde 12 Hcari Anonim ve Limited şirketi tastfiye kararı vermiş ve su suretle tasfiye haline geçmiş Hicari Türk şir- kelleri 33 gibi bir yekünea baliğ olmuştur. Çalışmıyan, tasfiye ha- linde bulunan ve zarar eden sirketlerin mecmuu 53 olduğuna gö- re müsai? netice alabilen şirketlerin ihi mizli demektlir» |*). Bu misaller iktisadi hayatımızda teşebhüslerin hep liberal iktisat- ça yani sermaye harekellerinin insiyaki pazar kanunlarına göre kendiliğinden tanzim edildiğini göstermektedir. Fakat memle- ketimizin hususiyeti dolayısile bu liberal sermaye hareketlerinin verdiği neliceler hiç te şayanı iltihar değildir. Bu neticelerin mahiyetini 1930 senesinde «İktisat ve tasarruf cemiyeti»nin te- sebbüsile Ankara'da boplanan sanayi kongresine verilen sanayi encümeni raporundan okuyalım : «Memleketimizin sanayiinde çak tesadüf edilen ve fakat çare balunamıyan hatalar : ! — Fabrika mevkünin Ffena intihabı (nakliyat, işçi, mevaddı ip- #datye ve mahreç nakfaj nazartıdan ). 2 — Fabrikaların rantabl olabilmesi için asgari vüs'atinin yan- liş tayini, 3 — Mütesebbisin sermayesinden büyük teşebbüslere girisip gayri müsail şeraitle para istikrazı. Sermaye ile Ffaiz yekünunun fahbrtka kiymetini _m:çmı:sr'. 4 — Ne imalâtında ne de satısında ihtisas. Vazifeyi hüsnü ifaj edebilecek adamların intihabından evvel işe girişilmesi. 5 — İhtiyaca tekabül edaceh bir fabrika mevcut iken strf kür bıraktığını görerek ihtiyacı tesbit etmeden ayni yerde diğer bir fabrika tesisi. (*) Keza., 5. 104-185. Tar)