DÜNYADA OLUP BİTENLER Japonya Nâzik polis Geçen hafta bir akşam Tbkyoda Diet -Parlâmento- binası önünde başına büyük bir taş yemiş olan bir polis memuru "Sanki niçin tabanca- larımızı kullanmamızı yasak ediyor- lar?" diye şikayet ediyordu. 5 bin kadar sosyalist talebe Diet binasını işgale kalkışacaklar, oçıkan kavga- larda 400ü polis olmak üzere 500 kişi yaralanacaktı da, polis tabanca- sını kullanamayacaktı! Böyle şey ola- mazdı. Fakat, Sosyalist Partisinin ve işçi sendikalarının diktatör ol- makla itham ettikleri Kişi Hüküme- ti, Japon Polisine bütün bunlara rağmen ateş emri vermemişti. Japon Hükümeti, İkinci Dünya Harbinden önceki askeri diktatörlüğün kötü po- lis metodlarına dönüldüğü kanaati- ni uyandırmamak için, polise çok sı- kı talimat vermişti. Bir nümayiş vu- kuunda, polis önce el ele tutuşarak gövde barajı yapmak o suretiyle nü- mayişçilerin ilerlemesini oönlemeğe çalışacak, işler daha o ciddileşirse o vakit yapılacak şey. (o nümayişçileri elleriyle itmekten ibaret kalacaktı. İşler daha da vahim bir hal alırsa o zaman cop kullanılabilecekti. Gözya- şartıcı gaz bomba veya tabanca kul- lanılmam ise ancak verilecek hususi emirle olacaktı. İşte, 15 yıldan beri İlk defa İçişleri (o Bakanlığı polisten gözyaşartıcı bomba kullanılmasını talep etmişti. Fakat, ateş etmek as- la! Jajponyada, üstelik bir azınlık olduğunda şüphe olmayan bir kütle- yi temsil eden bir talebe grubu Mec- lis binasını işgal ediyor, eline ne ge- çerse kırıp döküyordu da, Japon İç- işleri Bakanlığı bütün bunları, Sİ- lâh kullanılmasını gerektirecek o- laylardan osaymıyordu! Bu nümayişler, Japon Sosyalist Partisi ile muazzam işçi konfederas- yonu Sohyo tarafından tertip edil- mişti. Haftalardan beri devam, eden nümayişlerden maksat, birkaç ay önce imzalanmış olan yeni Japon- Amerikan İttifak (OAndlaşmasının tasdikini önlemekti. Başbakan Kişi, seçimlerde kuvvetli bir azınlık, ama nihayet bir azınlık olan Sosyalistle- rin baskısına rağmen, Andlaşmayı parlâmanter yollardan müzakere et- tirmek ve tasdikini sağlamak istiyor- du. Muhalefet isterse gelir Diet'te fikirlerini söyler, protesto mitingleri tertip eder, gazetelerinde istediğini yazabilirdi. Ama çoğunluğun mem- leketi idare etmek hakkına tecavüz dmarsi gerekirdi. Bu hususta de Kişi kararlıydı. Büyük iş adamları 30 © bildirdi. günün akşamı ise talebeler Diet bi- i randılar ve hattâ Hagerty bir küçü- i cük fotoğraf makinesiyle 'hayli ilgi İ çekici sahneleri bizzat tesbit etmek imkânım bile bulabildi ama, kendi- i sine yine de Japon gençliğinin Ike'ı istemediği açıkça anlatıldı. Başbakan i Kişi yine ayak diriyordu. Hagerty'- le görüştü ve Ike'ın ziyaretinin tehir edilmeyeceğini, heyecanı azaltmak için Diet'in İttifak Andlaşmasının müzakerelerini tehir ederek ziyaret süresi boyunca kısa bir tatile girece- ğini söyledi. Üstelik, muazzam em- niyet tedbirleri alınacaktı. Kişi, bu suretle, Sosyalistlerin bir miktar i gerileyeceklerini sanmıştı. o Sandığı- i nın aksi çıktı. Ertesi gün büyük işçi konfederasyonu Sohyo, Japonyanın her köşesinden kendi üyesi olan tam i 5 milyon 800 bin insanın Tokyoya bir hazırlandığım yayınlandığı protesto yürüyüşüne Bu bildirinin nasına saldırdılar. Bu arada bir kız 8 talebe öldü ama talebeler, polisin ne- Kişi Anlayışlı Başbakan onu tutuyordu. Başında bulunduğu Liberal - Demokrat Parti köylerde Ve küçük kasabalarda büyült bir ço- ğunluğa sahipti. İktidarda kalacak ve Andlaşmayı Meclisten çıkaracak- tı. Sosyalist muhalefet ise, hakika- ten demokratik bir muhalefetin bü- tün hürriyetlerine sahip olmasına, bu hürriyetlerde en ufak bir kısıntı yapılmamasına rağmen, nihayet bir azınlık olduğunu kabul etmeğe ya- naşmamış, isteklerinin yerine gel- mesi için çoğunluğu zorlama yoluna sapmıştı. Haftalarca devam eden nü- mayişlerden sonra Sosyalist Partisi* nin milletvekilleri vazifelerinden top- tan istifa ettiler ve Tokyoda topla- nan Genel Kongre onların bu hare- ketini ittifakla tasvip etti. Kişi, Ja- pon - Amerikan İttifak Andlaşma- sını Diet'ten geri oçekmeğe yine de yanaşmadı. Doğrusu istenirse, de- mokratik ölçüler bakımından böyle bir mecburiyet altında da değildi. Fakat, nümayişler o hafiflemeğe yüz tuttuğu sıralarda Başkan Fisenho- wer'in Japonyayı resmen ziyaret gü- nünün yaklaşması ve bu ziyareti ha- zırlamak üzere Beyaz Sarayın se- vimli Basın Sekreteri James Ha- gerty'nin Tokyoya gelmesi ortalığın yeniden karışmasına Hagorty'nin Japonyadaki Amerikan Büyükelçisi Mac Arthur Jr. ile bir- likte bindiği otomobil Tokyo sokak- larında nümayişçi talebeler tarafın- dan sarıldı. Gerçi, talebeler Ha- gerty'ye karşı nisbeten nâzik dav- sebep oldu. zaketi karşısında Diet binasını ele geçirmeğe muvaffak oldular. Diet binasının zaptedildiğini öğrenen Zen- gakuren adlı işçi teşekkülüne men- sup 14.400 kişi binaya girerek işga- lin devamlılığını sağladılar. İşte bu hâdiseden sonra Kişi iş- lerin çok ciddileştiğini anladı. Polise ateş emri verse, millet ikiye ayrıla- cak ve belki de bir iç harb tehlikesi başgösterecekti. Sohyo'nun o Tokyo üzerine yürüyüş tehdidinin palavra olmadığı anlaşılıyordu. Bunun üze- rine Kişi, Filipinlerin merkezi Mani- lada bulunan Ike'a başvurarak ziya- retini daha sonraki bir tarihe bırak- masını rica etti. Bir müttefik ve dost hükümetin böylesine bir teklifte bu- lunmak mecburiyetinde kaldığı nâ- dir görülmüş olaylardandı. Ika, Ha- gerty ve Amerikan Hariciyesi sus- mağı tercih ettiler. Amerikanın iti- barı ve denizaşırı Amerikan üsleri dâvası, Kişinin istemeyerek yaptığı bu istekten sonra şüphesiz büyük bir darbe yemiş oluyordu. Sosyalist Partisinin ve Sohyo'nun idarecileri zafer sayhaları atarlarken, Liberal- Demokrat Partinin liderleri, Sosya- listlerin artık nümayişçileri kontrol edemediğini ve bu işlerin hep Pekin'- den emir alan Japon Komünist Par- tisi tarafından tertiplendiğini iddia ediyorlardı. Aslında bu iddiaya sa- dece gülüp geçmek lâzımdı. Çünkü, Japon Komünist Partisinin kudreti devede kulak kabilindeydi. Herkes, nümayişleri Sosyalist Partisinin ida- re ettiğini ve nümayişçi talebelerin büyük çoğunluğunun okomünistlikle ilgisi olmadığım biliyordu. AKİS, 23 HAZİRAN 1960