23 Haziran 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

23 Haziran 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir Mülakat Bayar Ailesi AKİS'in İzmir muhabiri, geçen haftanın İkinci yansında, sabık İktidar mensuplarının sefahat âlemlerine mekân teşkil eden, plajları ve kaplıcaları ile meşhur gözde say- fiye yerlerinden Çeşme-Ilıcada zevkli ve mesleki bakımdan hayli semereli İki gün ge- çirdi. Çankaya Köşkünü nâzikçe terke davet edildikten sonra, 5 Hazirandan itibaren Tanrının o Hasreti Adem ile Havvayı buluşturduğu yer kadar şahane Çeşme-lIlıcadaki köşklerinde ikamete mecbur kalan Bayar hanedanı ile, hiç ümid etmediği halde iki gün üst üste tam üç saat görüştü. Çehresindeki beşaret kaybolmuş sinirli Reşide Bayan, herşeye rağmen nâzik ve misafirperver Nilüfer Gürrsoyu ve ailenin diğer efradını, ken- disine hâkim olmasını maralı o Hanımı Kocasından soyun, dişleri diye bilinen yaşlı ziyade sıkılıyordu. Çankayaya nisbeten mütevazı sıkıntılı sayılmazdı. küçük Bilge oradaydılar. tişikteki Jade imkânını bulan aile mensuplarının labalık bir hizmetkârlar grubunca şısındaki Yunan adası Sakıza 9 mil İS, bu haftalık, bilerek uzun uzun, sabırla dinledi. alçalması ve yükselmesinden şikâyetçi olan Reşide likten bahsedilirken hırslı idi. Fakat, daha iki ay öncesine kadar sayılabilecek Bayarların üç kız torunu Emine, Akile Ve olan bitenden bihaberi Reşide Bayarın hemşiresi, yalıdaydılar. Mavi rengin her tonuna sahip harikulade denizden hol bol isti- çarşı - pazar ihtiyaçtan, kadınlı - erkekli ka- karşılanmaktaydı. önünde tutularak dışarı çıkmamalan tavsiye edilmişti. Esasen hayli mahfuz ve mesafede olan köşk ve ayrıca polisler ile bekçiler tarafindan kordon altına alınmıştı. AKİ, "Mülakat" sahifesinde bir değişiklik yapıyor. Sütunlanmızda 1S Mayıstan sonra tansiyon Bayar bilhassa basından ve genç- “Türkiyenin İ nu- Reşide Bayarın eski tavırlanndan eser kalmamıştı. babasına üzüldüğü her hâlinden belli olan kültürlü Nilüfer Gür- hislerini gemlemeğe çalışmasına rağmen, zaman zaman dudakları geriliyor ve köşkteki debdebesik İnziva hayatı, gelini ve torunlarıyla birlikte bi- Zira, şahsi emniyetleri kar- bir manga istihkâm askeri her zamankinin aksine, tek şahıs yerine iki kişi konuşacak. Böyle bir zarurer, Reşide Bayar ile Nilüfer Gürsoyun aynı konuda konuşmalarından doğuyor. İzmir muhabiri- mizin suallerine cevap teşkil eden beyanlarını okuyunca sabık Cumhurbaşkanının ka- rısı ve resim çektirmek istemiyen de ne derece derin ve kapatılması caksınız. Bayar ailesinin ibret verici fikirlerini objektif gazetecilik vazifesi icabı İS, nen yayınlamaktadır. sütunlarımızdadır. Reşide Bayar diyor ki: "Yeter ki iftira etmesinler. Talan yazılmasın, söy- lenmesin. Bugünlerde yalanın hürriyeti ziyade. Biz ne badireler geçirdik. Mamafih daha da fena olabilirdi. Bizi asıl korkutan, bu kadar gözü kapalı yalan söyliye- bilmeleridir. "Memleketin ilerisinin ne olacağı tahmin edilebile- cek birşey değil. Ben bir yana, büyük ve tecrübeli bir politikacı dahi birşey söyliyemez. Yarın ne olacağını Allah bilir. Allah memlekete ve bize iyilik versin. Al- lah, doğruların yardımcısıdır. "Benim gibi hürriyeti elinden alınan bir yaslı ka- dın ne söylese boş. Kocam dünyanın en namuslu ada- mıdır. Allaha şükür şimdiye kadar boğazımızdan 10 ku- ruşluk haram lokma geçmemiştir. "Gençlik o kadar şımarmış ve acayip olmuş ki, her- şeyi yapmağa haklan olduğunu zannederek hareket edi- yor. Bir sıkıntıya duçar olsalar, bakalım ne yapacak- lar? Eskiden asker kendini ateşe atıyordu. Şimdi bu gençlik aynı şeyi yapabilecek cesarete sahip mi? "28 Mayıs sonrası Türkiyesi, dışarıya karşı utanı- lacak ve hicap edilecek bir durmadadır. Memleket 40 yıl geriye gitmiştir. kızı ile milletimiz arasında, milli imkânsız bir görüş uçurumu bulunduğunu anlıya- meseleler üzerin- ay- Bayar ve Menderes hakkında bu mecmuanın teşhisi ise "Portre" “Şimdi fıkaralıkla İftihar ediyorlar. Zenginlik ade- ta göze batıyor. Bu ne biçim karakterdir, fikirdir hiç aklım almıyor. Keşke radyonun söylediği ve gazetelerin yazdığı kadar zengin olsaydık. Kocam memlekete ça- lışmayıp, sadece kendisi İçin çalışsaydı 103 milyon li- rası olurdu. Allah selamet versin, parayla alakası yuh tu. 10 para zimmetinde olmadığını yazanlar da söyli- yenler de biliyor ama, kasden yapıyorlar. "Bugünkü görüşatımla ve böylesine şen! İftiralar- dan sonra kocam ve mesai arkadaşlarının Adil bir şekil- de muhakeme edileceklerine pek kaani değilim. İnşallah düşündüğümün aksi çıkar. Ama böylesine şeni iftira- lardan sonra herşey beklenebilir. "Milleti ve memleketi dama taşı gibi oynatmak çıkar yol değildir. Neden genel seçimleri beklemediler? Eski zamandaki gibi "İsterük" veya "İstemezük"'le dev- let idaresi salaha gitmez. “Harbiyeyi imha gibi bir plân hazırlamak için in- sanın tecennün etmesi lâzım. Allaha şükür aklı başın- daydı. "Derler ki: Dedesi bir hatâ etmiş, sıkıntısını toru- nu çekmiş! Onun için, gazeteler herhangi birşey yazar- AKİS, 23 HAZİRAN 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: