23 Haziran 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

23 Haziran 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Maliye Işinin ehli bir bakan haftanın sonunda bir gece radyolarını açan vatandaşlar, a- ğırbaşlı bir sesin kendilerine hi- tap ettiğini duydular. Bu ses, Maliye Bakanı olarak Türk iktisadi hayatı- nın gidişinden sorumlu olan -dünya- nın bütün memleketlerinde iktisadi işlerin bas düzenleyicisi Maliye Ba- kanlığıdır- Ekrem Alicanın sesi idi. 1957 bütçesinin meşhur Hür. P.li sözcüsü acele etmemişti. Bakanlığa geleli tam 21 gün olduğu halde an- cak simdi konuşuyordu. Ekrem Ali- can, Türk maliyesinin ve iktisadiya- tının durumunu daha önceden bilmi- yor muydu, daha evvel konuşamaz dı? Alican, Maliye Bakanlığı müfettişliğinden ayrıldığından o beri, maliye camiasıyla ve iktisadi işlerle ilgisini kesmiş değildi. En fazla hoş- landığı entellektüel faaliyet -bu Oo- nun için artık bir nevi oyun haline incelemek, Dev- bankaların, devlet dış ticaret ve tediye muvazenesinin ve yatırımların duru- munu rakamlara dayanarak tahlil etmek ve ilerisi için görüşlerini tes- bit etmekti Alican, elbette daha 28 Mayıs akşamı radyonun basma ge- çip sabık ve sakıt iktidarın Türk ik- tisadiyatını ne hâle* soktuğunu Türk vatandaşlarına anlatabilir, (İnkılâp Hükümetinin iktisadi ve mali poli- tikasının anahatlarını izah edebilir- di. Alican bunu yapmadı. Çünkü o, herşeyden önce ciddi bir adamdı. Ba- kan olur olmaz alelacele konuşmak onun mizacına uygun değildi. Maliye Bakanlığının pırlanta gibi memurla- rım karşısına aldı. Tam 21 gün sü- ren hummalı bir çalışma neticesinde Türk maliyesinin ve iktisadiyatının en ince noktalarına kadar inerek herşeyi, istisnasız herşeyi öğrendi ve ancak ondan sonra, oturdu, o her zamanki sakin edasıyla, gürültüsüz patırtısız, o tafrafuruşluktan uzak, övünmeyle kendisini ortaya atmak arzusuyla ilgisi olmayan, Türk ikti- sadiyatım idare ediyormuş gibi bir intiba vermemeğe çalışarak, bir ko- nuşma hazırladı. Acı gerçekler tablosu Alicanın konuşması bir rakam meş- heri halindeydi. Fakat, sabık ve sakıt Başbakanın delişmen nutukla- rındaki ne idüğü belirsiz rakam ka- labalığının yanında, Alicanın rakam- ları derli Otopluluk ve açıklık bakı- mından Descartes'a taş çıkartacak kadar yerli yerindeydi. Alican bu rakamlarla maliyemizin vs iktisa- AKİS, 23 HAZİRAN 1960 Ekrem Alican Sakin adam... diyatımızın can alıcı bir tablosuna çiziyordu. " Alican tahlillerine Devlet bütçe- siyle başladı. 1960 yılı bütçesinin, şu meşhur "10. denk bütçe"nin denklikle hiç bir ilgisi olmadığım birkaç ka- lem darbesiyle ortaya koydu, ilk iş olarak, şimdiye kadar yapılan tahsi- lat rakamlarına dayanarak 1960/61 mali yılı içindeki tahsilat tahminle- rini tekrar gözden geçirttirmişti. Bu hesaplara göre, 7.281 milyon lira o- larak tahmin edilen tahsilat, haki- katte 8.800 milyon lirayı aşmaya- caktı. Yani bütçede en aşağı 481 mil- yon liralık bir açık vardı. Bu suretle muhalefetin vaktiyle Bay Polatkana karşı ileri sürmüş olduğu iddiaların doğruluğu en yetkili bir ağızdan te- yit edilmiş oluyordu. Böylece, enf- lâsyonu teşvik politikasından 180 derecelik bir dönüşle 4 Ağustos 1958 de bir istikrar politikası takibine mecbur kalanların hakikatte iktisa- di istikrarı temin gayesinde bile sa- mimi olmadıkları, oy avcılığım istik- rar politikasına tercih ettikleri açık- ça anlaşılmıştı. Ekrem Alican, bu du- rum karşısında, bütçede 500 milyon liralık bir tasarruf yapılması gerek- tiğine karar verdi. Bu tasarruf, lü- zumlu yatırım masraflarına el atıl- madan yapılacağı için, yeni vergiler ihdas edilmesi cihetine gidilmeye- cekti. Alican, yapılacak tasarrufla- rn yatırım faaliyetini aksatmaması gerektiğini söylerken, sırf mali siya- set vasıtalarıyla tatbik edilen iktisa- di istikrar programının memlekette, bilhassa mensucat, kauçuk ve inşa- at gibi sahalarda bir işsizlik ve dur- gunluk yarattığın bilerek konuşu- yor olmalıydı. Gerçekten, sabık ve sakıt iktidarın iktisadi ve malt mira- sını tasfiye ederken yapılacak ame- liyelerin deflasyoncu, duraklatıcı te- sirler yaratmamasını sağlamak za- ruriydi. Bütün vatandaşlar, yeni İn- kılâp Hükümetinin iktisadi ve mali siyasetine güvenle bakıyorlardı. Çok az memlekette rastlanabilecek bir fedakârlık ateşi bütün yurdu sar- mıştı. Her tarafta Türk vatandan tam bir toplum şuuru içinde ziynet eşyalarım ve nişan yüzüklerini Hazi- neye hibe ediyordu. Bir aralık mali- yeciler, hibe edilen altın ziynet eşya- arıyla nişan yüzüklerinin yerine pi- yasadan yenilerinin alınması halinde altın fiyatlarında artış olmasından korktular. Hazine Umum Müdürü radyoda bir konuşma yaparak hal- kımızdan altın piyasasını oyükselte- cek hareketlerden sakınmalarım is- tedi, İktisadi ve mali konularda halk- tan radyoyla bir ricada bulunulma- Devlete karşı iktisadi kadar artmış olduğunu göstermeğe kâfi idi. Nitekim, bu güven sayesin- dedir ki geçen hafta Devlet Başkam ve Başbakan Orgeneral Cemal Gür- sel, Alicanın teklifi üzerine bir Hür- riyet istikrazının çıkarılacağını bil- dirdi. Bu milli fedakârlık havan için- de Hürriyet İstikrazının büyük bir başarı ile kapanacağından zerre ka- dar şüphe yoktu. Öte yandan, birçok esnaf ve tüccar, basta berberler vs şoförler olmak üzere, fiyatları indir- me kampanyasına girişmişlerdi. Bu büyük güven havası tesirini a gösterdi ve güvenmenin belli bas make bi rafları azaltm siyaseti, işsizliği daha da arttırabilir, bütün memleketi sa- ran bu güven ve fedakarlık havasım zedeleyebilirdi. İşte Alican yatı- rımlara ihtimam gösterileceğini söy- lemesi bu sebebtendi Borç, borç, borç... Maliye Bakanı, daha sonra, amme borçlarının tahliline geçti. Alica- nın verdiği rakamlar hakikaten deh- şet vericiydi. Devlet bütçesinde ve ik- tisadi devlet teşekküllerinde borç ye- künu tam 9.123.062.707 lira idi Bu- nun 4.755.513.803 lirası primli kur- larla ifade edilen dış borçlar, geri kalan 4.367.548.904 lirası ise iç borç- lar idi. Umumi muvazeneden olan borçlar 4.300.548.134 lira, iktisadi devlet teşekkülleriyle katma bütçeli

Bu sayıdan diğer sayfalar: