lerini mühürlü gören bir çok tatlımı Demokratı bu haftanın başlarında kendilerine yani bir parti aramaya başlamışlardı bile ama işin aslı bar- kaydı. D.P. kapatılmamıştı. D.P. Ge- nel Merkezinin binan, arama yapıla- bilmeli için mühürlenmişti. Nitekim dışarıya bakan pencereleri tetkik e- denler içerde tomar tomar evrakın derlenmiş bulunduğunu (o farkettiler. Bunlar, girişilen tahkikat için delil teşkil etmek üzere toplanmıştı. Za- ten balmumu da yeni değildi. İhtilal hükümeti, Mayısın hemen son gü- nünde eski iktidar partisinin Genel Merkezini "emniyet altına" almışta. Hemen hemen aynı günlerde D.P. sin İstanbuldaki binaları da aynı mu- ameleye tâbi tutulmuştu. Tünelde, Haşet kitabevinin üzerindeki il mer- kezi ve onun karşısına düşen Koç- tuğ handaki Mümtaz Tarhanın Genç- lik Kolu kapatılmıştı. Hele bu Genç- lik Koluna acımamak imkânsızdı. Gerçi âzası fazla değildi ama bir mo- bilyası vardi ki ağızların suyunun akmaması düşünülemezdi bile, İstan- bulun eski valisi, DP. Gençlik Kolu- nun yeni başkanı ellilik Mümtaz Tar- han kendisine has zevkiyle merkezi döşetmiş, süslemiş, püslemişti. Fa- kat D.P. nin mühürlenen binaları bunlardan ibaret değildi. İlçe, bucak ve ocak merkezleri de kapatılmış, İçlerinde aramalar yapılmıştı. Bu AKİS, 23 HAZİRAN 1960 yüzden bir zamanlar partililerin ter- letmedikleri merkezler tenhalaşmış- tı. Gerçi saki çamların bardak oldu- ğu bugünlerde alıştıkları binaların önünden dahi geçmemeye gayret e- denler pek boldu. Hele V.C. liler büs- bütün tedirgin vaziyetteydiler ve bir kaç gün daha bekleyememiş ol- manın üzüntüsünü yüreklerinde his- sediyorlardı. Kelimenin tam mana- sıyla rezil olmuşlardı. İsimleri rad- yoda okunmuş, fakat vaad edilen krediyi almak için zaman bulama- mışlardı. Meselâ Medeni Berkin ha- yırlı tavsiyelerine uyarak kırk yıl- lık partisini terkeden meşhur Atıf İl- men şimdi bankalarla uğraşıp duru- yor, istifasının işe yaramamış bulun- masına yanıyordu. Üstelik itibarından da olmuş, arkadaşları içine çıkamaz hale düşmüştü. Tıpkı Atıf İlmen gibi İstanbulun meşkur V.C. lileri, Halis Kaynarlar, Akif Sadıkoğlular, Reşit Egeliler, Avni Nuri Meserretçioğlular dert- liydiler ve kendilerine C.H.P. li birer hami peşindeydiler. Ama bilmedik- leri, C.H.P. li hamilerin kudretli de- virlerinin on yıl geride kalmış bulun- masıydı. Nitekim bu yüzdendir ki tökezleyen ata oynayan Güzide Tan- rıyar veya Meliha Avni Sözen gibi karakter sahibi hanımlar da acı acı düşünüyorlardı Buna mukabil sos dakikaya kadar dayanan re biz de- YURTTA OLUP BİTENLER reden mı getirerek teklifleri redde- denler bindiler gibi kabarıyorlar, Men- deresin ömrünün bu kadar kısa sür- mesine bir yiyip bin şükrediyorlardı. İlk günlerin ateşi Türkiyenin her tarafında İhtilal, D.P. liler için tam bir sürpriz ol- du. Bir kısmı radyonun söyledikleri- ne inanamıyor, daha zekileri ise "ZE?- nan ağabey"in Muhalefeti yok et- mek için yeni bir planı yürürlüğe koyduğunu düşünerek (o gülüyorlardı. Hareket muhakkak "Etnan ağabey" in işiydi. Halkçıların ihtilal çıkardığı bildirilecek, bu ihtilal D.P. ye sadık kuvvetler (o tarafından o bastırılacak, böylece "Büyük Temizlik" için fırsat yaratılacaktı. Fakat radyoların neş- riyatı devam ettikçe ve edada bir değişiklik olmayınca bir çok Demok- ratın zihnine şeytan düştü Yoksa bu sefer "Etnan ağabey" faka mı bas- mıştı? Tebliğler tebliğleri, Oo tevkif haberleri tevkif haberlerini takip etti ve bir çok D.P. li kendisi- ne yeni bir tutum aramak zorunda kaldı. İş ciddiye benziyordu. İktidar yıkılmıştı. İstanbul da, o ilk karışıklıklar sı- rasında D.P. lilerin en azgınları açık- tan bozguncu hareketlere giriştiler. Bilhassa Boğaz tarafında bazı teşeb- büsler oldu. Orduyu itibardan düşür- mek için ileri geri lâflar ediliyor, ha- reket dinsizlerin hareketi olarak vs- 17