teknik ve idare noksanlarını devletin himayesi ve milletin feda- kârlığı ile telâfiye çalışıyor. Devletin himayesine ve milletin fedakârlığına ihtiyaç gösleren sanayi şubelerinin behemehal devlet elinde bulanması yalnız milli menlaatlerimizin değil, aynı zamanda içtimdi adoletin de bir icabıdır. Görülüyor ki, dövânın hususi teşebbüs mü, devlet teşebbüsü mü şeklinde konması katiyen doğru değildir. Bütün hususi teşabbüsleri devletleştirmek istemek, Tüyk aklı ve. Üiminin kabul edemiyeceği bir cinnettir. Fakhat meselâ, büyük mensutcat sanayü, büyük değirmencilik sa- nayii, çimento sanayii, şeker sanayii, körnür sanayii, deri sanayü, orman sanayii, elektrik sanayii, demir sanayii, belediye teşob. büsleri gibi kurulması ve yaşaması için gerek millet, gerek devlet bütçelerinden fadakuürlık bekleyen ve yüksek tekniğe ve ihtisasa ihtiyaç gösteren büyük ve topla sanayi şubelerinin devletleşti- rilmesi, Türk devletçiliğinin, hiç şüphesiz ki, gayesi olacaktır. Nasıl ki, Devlet. Demiryolu işlettiği halde, otobüs ve kaptı kaç- tı C) işletmelerini serbesi bırakıyorsa, ayni suretle küçük, da- ginik, perakende hususi teşebbüsleri de -ki bugünkü husust te- şebbüslerimizin büyük bir ekseriyeti bu kabildendir.. ayni su- retle serbest bırakacaktır. Başvekilimizin buyurdukları gibi «Efradın yapabileceği kısma vVesaitimizi dağıtmamak elbette ki, en mahul şeydir.z Yine Başvekilimizin işaret buyurdukları gibi “bir işin efra- da veya devlete ait olması © işin ialep etdiği ve- saitle ölçülemez. ,, “Mes'elemin bültün memleketle alâkası veya h- sust menfaatlerec torkedilehilmesi ihtimulidir ki, bu hususta bir karar vermeğe esas olacaktır. » Bu sözlerden de anlıyoruz ki, bizde hususi teşebbüs mü, devlet teşehbüsü mü diye bir dâvâ yoktur. Memleket ve millet menfaat- lerinin icapları vardır. İşte dâvâyı bu tarzda ortaya koymak, ne klâsik iktisat kitapla- m&u ile öotomobil arasında bir nevi nakıl vasılası, An- karada icat olunmüştur. id