Kronikler: Arkada kalan Darülfünun. İstanbnl Darülfünununun ısla- hi hakkında İsviçreli mütehas- sıs M, Malche bir rapar vermistir, Bu raporun metni, $şu ana kadar, bizim gibi bütün memlekelin de meçhulüdür. Alâkadar makamların bu tarz- da harekat etmelerinde bir isabet bulunması ihtimalini recd eyle - memekle herıber, memleket da- vaları hakkında mütalea beyan etmeğe davet olunmuş mütchas sısların vardıkları hükümlera bii- tün memleketin birden ve zama- nında muttali olmasında, şüphe edilmesin ki, bülyük bir fayda var- dır. M, Malehe, çok doğru yahut çok yanlış, çok kıymetli yahult çok kıymutsiz bir rapor vermiş o- labilir. Hatta böyle hbir rapaer, Darülfünun hakkında dağil de «Türk süngerciliği> ne ait bulun- muş olsa dahi, doğru olup olma- ması neşrinden sonra tesbit cdi lebilecek hir keyfiyettir. Kaldı ki mütehasaısın Darülfünun rapo rvu ancak teknik bazı mütalca ve hükümleri ihtiya edebilir. Çünkü milletin ıynî zamanda matnevi bir müesacsosi olan Darülfünunun mancvi islahı hakkında hiçbir ya- banecı mütehasaısın mülalea be yan etmesine imkân olamaz. İnkı- lâp saafhasında bulunuan bir millel camiazsına en uygun gelecek bir Darülfünun, Avrupa'daki nazır lerinin en iyi bir kopyesi değil, İnkılâp davasının en seri ve en tam bir şekilde tahakkukuna yar- dım edecek, belki de bambaşka evsafta ve muhakkak ki yepyeni bir ilmi görüşle mücehhaz bulu- nacak olan bir harekel ocağı ©- lacaktır. Misal olarak <«Ankara tarih kongresi: mi alırsak, bir M. Malc- he'nin hiç bir zaman göremiyece- gi fakat Türk inlaolapçılarımnıu üzerinde ehemmiyetle durucvak ları bir hususiyeti işaret etmek kabil olur, s«Ankara tarih kongresisnde yeni bir tarih tezi ilân edildi. Bu taz ilân edilirken, İstanbul Darülfü- nunu hazır bulunuyordu. Bundan alli sane sonra, kogrenin zabıtla- Yını tetkik edecek bir adam, kon- grede söz alan İslanbul profesör lerinin hakikalten İstanbul Dariiı- fünun hocaları olduklarına ina - namıyacaktır. Çünkü karşı tara- fin tamamila ilmi hazırlıkları ya- nında ekeeri İstanbul âlimlerinir: ya davayı asasından kavrayamı - yan cümloe kırıntılarını, yahul an- cak bir fikir dağınıklığının za - hiri ifadesi olan sıkıcı sükütla- rını müşaheda adacaktir. Yanlı;ş mehazlar göstermek, asılsız iddi- alarda bulunmak gihi va kötü n'- yete yahut doğrudan doğruya ha- fifliğe irca adilebilecek müdaha- lalari de hesaba katacak olursak İstanbul Darülfünununun tarih kongresinden nekadar hazin bir bilânço ile ayrılmış olduğunu, elli sene sonraki adam, eğer bir Türk ise tecssürle, eğer değilse hay - relle görcecektir. Ve her iki tak- dirde dahi, inkılâp merkezinin ta- rih ilmini bastan Aasafı yeni bir görüşle tasfiyeye tabi tutmak ceh. &7