adamın elinde on beş yirmi kıta mukarrername vardıro. «Böy- ı lece timar ve zaamet hali hercümerç olup alup satan belursuz İ oldup. Bir Bulgar müyerrihi timar usulünün teşevvüş devrinden bahse- derken 18 inci asırın ortalarında Makedonya'da 25 - 30 haneli köylerin 18 - 20 kişiye birden verilmiş olduğunu söyliyor (11. Bu anarşi sipahi adedini de fevkalâde düsürmüştü. Vaktile 100,000 - 200,000 kisi olan Osmanlı sipahi ordusu 1786 Rus harbinde q 20,000 kişiye tenezzül etmisti. Timar spekülâsyonu, Sipahi derebeyliğinin Serbest derebeyliğe tahavvülüne ve Serbest derebeyliğin inkişaf ve ittisamna sebep ol- du. Sipahi derebeyliğinde raaya ile sipahi arasında zahiri olmak- la heraber bir serbesti vardı. Sipahi, varidatı kendine tahsis olu- | ;ı,, nan arazinin maliki değildi. Sipahiliğin en mümeyyiz vasfı da ’ HL bu idi. Fakat limar işlerinin karışması üzerine bir çok sipahi ve İlk zaimler hu araziyi kendilerina mülk yaptılar. Mülkiyetlerine ge- | *'.-pl çirdiler, Esasen merkezden timarların mühim bir kısmı ötekine berikine temlik (mülk olarak) suretile ihsan edilmiş ve sipahilik kemrüi bir tenakusa uğramıştı. Devlet otoritesi eyaletler üzerin- ı deki nüfuzunu kaybettikçe derebeyler istiklâllerini ilâna ve mer- | kezi tanımamıya başladılar. Mahalli hakimiyetlerini arttırdılar. N Yeni teessüs ve eskileri tevsi eden bu serbest derek iri beylişe zamanla yeni yeni içtimai unsurlar da iltihak etmiye başladı. Bunlar mültezimler, muhassiller, voyvoda- lar, âyanlardı. Deylet, timar ve zaamet olarak kimse- | ye tevcih etmediği hâslarının varidatını mültezimler — ve ıi muhaesiller vasıtasile tahsil ediyordu. Mültezim miri ara- zinin muaccele ve müeccele gibi rüsumu emiriyesini deruhte ve iltizam eder ve buna mukabil devlete maktuan muayyen mik- tarda para verir ve bu gibi arazinin ihale ve tefvizi hususunda tıpkı sipahi gibi sahibi arz itibar olunurdu. İltizam usulü Devlet varidalımı arttırmak maksadile ve ilk zamanlar yalnız Davlete ait hâsların ilzamı suretile Sultan Süleyman zamanında damat Sadırazam Rüstem Paşa tarafından ihdas edilmişti. Bilâhaer bü- yük zaamet sahipleri de (Büyük derebeyleri) zaametlerini ilzama başlamışlardı. Tanzimattan sonraki mültezimlerle bu mültezim- (4) . Ivaraf Severyna Makedonis, &t, 203, Sulin Bulganca, 82