1 Ağustos 1932 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 26

güh ve bir de töhmet altında bulunan karargâh vardır. Dayacı karargâh, herşeyi karşısındaki kadar bilen bir karar- gâhtır. Yapılan haksızlıktan haberdardır ve bunu ispat etmeğe müuktedirdir. Bunun içindir ki itham ediyor! Eğer bu iki karargâh arasında, o güzel ve tomluraklı nutukların makes olduğu bir «yüksek beşeri vicdan» varsa, mes'elenin ken- dilizinden de hallolması mümkündür. Eğer yoksa, hayatın halle- debileceği bir işi, konferansların cılız omuzlarına nafile yere yüklemeyiniz. Arkadaşlar! sözüme başlarken, sadetten ilk defa olarak ben bahsedeceğim demiştim. Umuyorum ki, sözümü tuttuğumu las- dik eadersiniz. Sörümü kesmediğiniz için de, ben size taşekkür ederim. Türkiye, çok daha âdil bir millet nizamını temin için âzami mosai ve gayret göstermeğe amadedir. Fakat her şeyden evvel, karargâhlar ayrılsın. Ayrılsın ki, açık konuşalım. Ayrılsın ki da- vamızı bilelim! » dedi ve Türkiye murahhası, kürsüden indi, (1) ÇARŞLEREPAREE T I Zabitlarım esash kısımı buündüü ibdrettir. Çüuku 'Türkiya murahhasi nın yukariki beyanatından soğrü tÜyük deyletlecden birine meansup olun Rols başlmış, konferans da müddelsis olayak talik edilmişlir,