— Devletin filân milli dava üzerinde siyaseti nedir? denildiği zaman, cevabını; hiç olmazsa üç satırda kıristalleş- miş bir düsturla ifade edebilsin ve bilinsin ki, Türk yurdunun her yerinde her genç. bu suale böyle cevap verir. 0 Genç neslin yetiştirilmesi bahsında, üstünde en mutabık ka- hnan terbiye kaidesi, İlelkin edilecek mücerret mefhumların muhakkak maddede bir harekete raptedilmesidir. Bütün filimler, gazete resimleri, radyodan gelen sesler, okuduğumuz hayat telakkileri bizi Kozmopolitliye, bizi ahlâk lâübâliliğine sürüklemek için bir sistem halinde işlerken, ka- palı bir odada yapacağımız mücerret ahlâk telkini, havada kalmaya mahkümdur. Maddenin hareketi, yani filimde vaka, kitapta hikâye ve so- kakta bizzat hayatın kendisi şeklinde, gencin maddesine hi- tap eden menfi müessirlere karşı, müspet ve mukabil telkin- leri de, bizzat maddenin hareketi şeklinde seferber etmeye mecburuz. Şimdi dünyanın her yerinde genç nesil, etrafında bin bir kademeli bir harp çenberi çevrilmiş bir mahsur kale gibidir. Her hücum edenin hedefi, genç neslin seciyesidir. Evvelce mektep, yalnız sokakla çarpışırdı. Fakat şimdi mek- tebe saldıran menfi silâbların şiddeti okadar keskinleşmiştir ki, mektebin duvarları, içine aldığı genç nesli bunlara karşı siyanet etmek için artık kâfi değildir. Şimdi genç nesle, mektep haricinde ve hattâ bizzat mektebi de kendi içine alan çeniş bir cemiyet hayatı, yâni gençliği, cemiyetin ihtiyaçlarına göre hazırlamanın bütün usulleriyle çalışan bir (feşkilât muhit) Tazımdır. Bu itibarla gençliği, in- kılâp esasları dahilinde ve inkılâp avangardının hem yardım- cı, hem- iatihlâf edici bir kuvveti olarak hazırlamak işi artık günün davasıdır. Gençlik yaşları insan hayatının en âsi çağı değildir. si genç, disipline uymıyan ve nizamı bozan genç ancak, birarada yetişmenin heyecanı kendisine duyurulmayan genç- tir. İnsan oğlu, hayatının hiçbir merhalesinde, kendisine gös- terilen yerde ve kendisine gösterilen şeye inanmaya gençlik çağında olduğu kadar müstait değildir.