İındıkta elli dönümlük bir bahçeyi, otuz kantar fındığa ksiye verir, “kesi, nin miktarı pazarlıkla taayyün eder. Anadolunun —muhtelif mıntakalarında — tesadüf eltiğimiz bu üç tip ortakçılıkta ekseriya sermaye sahibi olan ortakçı müstahsilin, amele tutmak suretile istihsalde bulunduğu da görülür. Bu takdirde ortakçı ile amele arasında da bir iş alıp iş verme, toprak sahibi ile ortakçı arasında da. bir nevi Iptidai icar ve isticar münasebeti teessüs etmiş olur. Bu tarz bilhassa tütün işlerinde müteammimdir. d —Ortakçılığın bu üç tipten karakter itibarile tamamen başka bir şekli daha vardır.Köylü yalnız güyini göstererek ortakçı olur. Toprak sahibinin verdiği tobumdan, zirat aletlerden çift hay- vanlarmdan istifade eder. Mahsulün idrakinde emeğinin mu- kabilinde muayyen bir miktarda mahsul alır. Bu usülün, is- tihsali organize eden müteşebbisle istihsale bilâvasıta iştirak eden müstahsil arasındaki iş alıp iş verme münasebetinden farkı, bu anlaşmanın nakit değil, mahsul vasıtasile cereyan etmesindedir. Bu tarz, ortakçılığın tamamen başka bir İati- kamette inkişaf etmekte olanıdır. Henüz bu şekli mubhafaza etmesinin sebebi, köydeki mübadele nizamının pek geri ol- masıdır . Ortakçılık şeklini tamamen kaybederek mukaveleye müs- tenit hakiki icar ve isticar münasebetleri şeklini almış müte- kabil anlaşmalara, mübadele rabıtalarının pek kesif olduğu Hearet mahsulâlı mıntakalarının şehir ve kasabalarile bunlu- rın civarında tesadüf olunur. Bu mahallerdeki toprak sahip- leri, çiftliklerini veya topraklarını muayyen bir kira mukabi- linde müteşebbis müstahsile verirler. Ortakçılığın yukarda arzeltiğimiz muhtelif şekilleri, toprak münasebetlerinin Türkiye köy iktısadiyatında pek mütenevvi bir çehre taşıdığını göstermeğe kâfidir. Bu münasebetler, dere- beyliğin bir istihalesi addettiğimiz, “taprak ağalığı,, şeklinde henuz Anadolunun her yerinde — mevcuttur. Fakat bazı yerlerde bunlar, muhtelif afaki şartların tesiri altında artık mucir ve müstecir münasebetleri şeklini almak, bazı yerlerde de, iş verip iş alma anlaşmalarına tahavvül etmek istikame- tinde inkişaf yolu tutmuşlardır.Her birinin hakiki şekillerini ayrı birer sistem halinde alabilmesi, ancak mübadele rabıtalarının kemale gelmesile mümkündür. 12