Bir Mülakat Velidedeoğlu Kurucu Meclisi Anlatıyor iphesiz, günün gene en ehemmiyetli meselesi "Kurucu Meclis” tasarı- sıdır. Bütün gözler, bu haftanın başında Başkan Gürsele verilen 66 maddeden ibaret 43 sayfalık tasarı üzerine dikilmiştir. Şimdi umumi efkâr, mutasavver Meclis hakkımda beliren istifham' ların izalesimi arzu etmektedir. İşte, aşağıda okuyacağınız mülakatta, müzakereleri müşahit sıfatile takip eden Prof. Hıfı Yelder “Yelidedeoğ” lünun bu konudaki kanaatlerini bulacaksınız; — Kurucu Meclis Komisyonuna hangi maksatla çağırınız?” — 27 Mayıs devriminden sonra Geçici Anayasayı inceleyen ve son şekline koyan üç kişilik ilim heyetin- de Kubalı, Aksoy ve ben vardık. Kubalı Amerikada, Ak- soy Kurucu Meclis Komisyonunda. Şimdi yapılan Ku- ruca Meclis Anayasası ile Geçici Anayasanın bâzı hü- kümleri tadil edileceğinden, ilk ilim heyetinde bulun- muş olmaklığım dolayısıyla son hafta çalışmalarına katılmak üzere beni de çağırdılar. Çok kıymetli tale- bem, arkadaşım ve meslekdaşım Turhan Feyzioğlunun dediği gibi, hakikaten iyi bir metodla geceli gündüz- lü çalışmışlar ve bugünkü şartlara göre en iyi denebi- lecek bir eser meydana getirmişler. Ben de geldikten sonra, gene geceli gündüzlü çalıştık ve kanunu bitir- dik. İşte benim çağırılmamın sebebi budur." "— Kurucu Meclisin faydaları hakkında ne düşü- nüyorsunuz?" — Doğrusunu isterseniz ben, 27 Mayıs 1961 de TET İNNA arzedilmek üzere Anayasa ta tasarısının daha geniş bir ilmi heyetten geçirilmesi ve Milli Birlik Komitesinin incelemesinden de geçtikten sonra son şeklini alması ve o vakte kadar memlekette bir seçim havasının esmemesi fikrinde idim. Bu fikrimi arkadaş- larıma söylediğim gibi, soran gazetecilere ve Milli Bir- lik Komitesi üyelerine de her zaman söyledim. Çünkü, memlekette genel seçimler yapılmasını, bugün içinde bulunduğumuz ve sizin de malümunuz olan şartlar do- layısıyla memleket hayrına görmüyordum ve gene de görmüyorum En i iyisi, “Milli Birlik" ismini taşıyan ve bugün yasama yetkisine sahip olan Komitede gerçekten bu birliğin devam etmesi ve verilen söz gereğince en geç 29 Ekim 1961'de iktidarın yeni seçilecek meclislere devredilmesi idi. Fakat, bu yolda yürümeğe imkân ol- madığını son hâdiselerden öğrendik. Hal böyle olunca, şimdiden, fakat genel seçimlere gidilmeksizin bir Tem- silciler Meclisinin kurulmasa ve yasama yetkisini Milli Birlik Komitesiyle paylaşması ve Anayasayı da bu Kurucu Meclisin kabul ederek halkoyuna sunması, muhakkak ki daha hayırlı olacaktır. Bu sebeple, son şartlar altında Kuruca Meclisin teşkil edilmesini fay- dalı bulurum. Mahzurlarına gelince: Bizim Anayasa Komisyo- nunda Anayasa ön tasarısının hazırlanması nasıl biraz uzamışsa, bu Kurucu Mecliste de Anayasa müzakerele- rinin böylece uzaması korkusudur. Bununla beraber, Türk milletinin olgunluğuna ve vaziyetin nezaketini idrak edeceğine emin olduğum için, yeni kurulacak o- lan Temsilciler Meclisindeki müzakerelerde, genel seçimler için daha şimdiden kendi propagandasını yapmak üzere uzun uzun konuşmalara meydan veril- miyeceğini ümid ederim ve böyle kimselerin ortaya çı- kacağını ve Anayasanın kabulünü de uzatacağını pek zannetmem. Bununla beraber Kuruca Meclis Anayasa- sı ilân edildiği zaman ear ki bu noktalar da düşünülmüş ve hükümler konulmuş "— Temsilciler Meclisine üyelerin, ondan sonra “yapılacak genel seçimlerde AİN İaLIN koya- mamaları konusunda ne düşünüyorsunuz? "— Bu Kuraca Meclis yeni Anayasayı kabul et- tikten sonra, Anayasa hemen yürürlüğe girmiyecektir. Ancak bütün halk tarafından kabul edildikten sonra yürürlüğe girecektir. Bu sebeple "Temsilciler Meclisi- ne gelecek üyeler önümüzdeki genel seçimlerde aday- lıklarını koyamazlar" dersek, o zaman Temsilciler Mec- lisine katılacak partiler kıymetli elemanlarını gönde- remezler ve bu Meclis, onların Anayasanın hazır- lanması hususundaki yardımlarından mahrum kalır. Bundan başka, bu Meclise katılacak tarafsız vatandaş- lardan da belki önümüzdeki seçimlere aday olarak ka- tılmak isteyen kimseler olabilir. Böyle bir kayıt, bu gibilerin de Temsilciler Meclisine katılmasını önler”. "— Kurucu Meclis-Anayasasını hazırlayan komis- yonun son haftasında çalışmalarına katıldığınıza göre, bu Anayasa rm ne gibi yenilikler getirdiğinizi sorabilir miyim ? Bunu komisyon başkam Turhan Feyzioğlun- dan sormanız lâzımdır. Çünkü benim kendi ölçümde yaptığım şeyleri söylemekliğim eski bir deyimle 'Şey- hin kerameti kendinden menkul" sözünü hatırlatır. Ben sideğe elimden geldiği kadar çalıştım — Yeni yapılan Kurucu Meclis Anayasa tasarı- sına göre, kurulacak olan Kurucu Meclisten en büyük ümidiniz ne lir? “— Bu ümid, her aydın Türk vatandaşın beslediği ümid olarak şudur: Memleketi Batılı mânada bir de- mokrasiye ve böylece normal rejime götürecek bir in- tikal devresinin ödev ve sorumluluklarını idrak ede- cek bir meclisle, istediğimiz ve özlediğimiz tabii rejime dönmektir. Bu suretle kurulacak olan yeni hukuk rejiminde, ga- zetelerde yayınlanmış olan yeni Anayasa tasarısın- da görmüş olacağınız veçhile İkinci Meclis, Anayasa Mahkemesi gibi bir çok garantiler konulmuştur. Bun- lar hukuk devleti rejiminin teminatıdır. Bu tasarıda benim muhalif kaldığım bâzı noktalar vardır, onları da mufassal muhalefet gerekçesinde belirttim. Henüz ya- a için Gr hakkında şimdilik bir şey söy- liyemem. Ancak ben şu kanaatteyim ki, bu söylediğim garantilerden başka daha bir takım lüzumsuz kayıtlar- la icrayı rahat işler bir halden alıkoymamak ve mem- leket işlerini sekteye uğratmamak lâzımdır. Bir de şu nokta çok önemlidir: En güzel ve ince düşünülmüş bir makineyi acemi bir makinist nasıl berbat edebilirse, en güzel bir anayasayı da henüz olgunlaşmamış kimse- ler bu suretle işlemez hale koyabilirler. Türk milleti en güç zamanlarda olgunluğunu ispat etmiş bir millet- tir. AKİS, 25 KASIM 1960