AKIS Haftalık Aktüalite Mecmuası Yıl: 6, Cilt; XIX, Sayı: 333 İ Rüzgârlı Sokak m Kat3 Daire 7 Tel ; 78992 P. K 5868 - Ankara * İdare : Denizciler Culiesi 7 Rüzgârlı Matbaa Tel : 15221 * İstanbul Bürosu Cağaloğlu, Türkocağı C. Gürsoy Han Tel : 81 18 07 * AKİS Neşriyat Ltd. Şirketi adına imtiyaz sahibi ve yazı işlerini fülen idare eden mesul müdür Kurtul ALTUG * Karikatür TURHAN Fotoğraf Hüseyin EZER Associated Press Türk Haberler Ajansı * Klişe Doğan Klişe * Müesese Müdürü : Mübin TOKER Bu mecmua Basın Ahlak yas sına uymayı taahhüt Simi Gi Abone şartları 3 aylık (12 nüsha) : 10.00 lira 6 aylık (25 nüsha) : 30.00 lira 1 senelik :.40.00 lira (52 nüsha) İlân şartları Santimi : 20 lira 3 renkli arka kapak : 2.5500 TL. İlân işleri : Telefon: 11 52 21 Dizildiği ve Da yer Dizildiği yer : Rüzgârlı Matbaa Basıldığı yer : Güneş Matbaacılık T.A.Ş. Basıldığı tarih: 24.11.1960 FİYATI- İ Kapak resmimiz Turhan Feyzioğlu Kurucu Meclis hazırlığı Kendi Aramızda Sevgili AKİS Okuyucuları, Kya Meclisle alâkalı Anayasa, hu haftanın başında Devlet Baş- kanı Cemal Gürsele verildi. Tabiidir ki hâdise, "Haftanın Hâdise- si"dir. Bu bakımdan elinizde tuttuğunuz mecmuanın kapağını, Anaya- sa tasarısını hazırlayan komisyonun başkanı Turban Feyzioğlu süsle- mektedir. YURTTA OLUP BİTENLER kısmımızın pek çok sayfası da aynı meseleye ve onunla münasebeti olan haberlere tahsis edilmiştir. “Kurucu Meclis" başlıklı yazıda tasarının esasları, hazırlanış tarzı, tak- dim edilme hadisesi ve açıklanan esasların uyandırdığı ilk akisler et- raflı şekilde anlatılmaktadır. AKİS'in Ankaradaki ekibi haftanın ilk günleri bu mesele üzerinde durmuş, bütün malümatı ve kulislerde baş- layan çekişmeleri derleyerek önümüzdeki günlerde daha pek çok mü- rekkep akıtılmasına sebep olacak bu konuyu her noktasına ışık tutmak suretiyle işlemiştir. u hafta Yassıadada yeni bir suna sahneye çıktı. Eski dâvalar devam B ederken, haftanın başındaki gün düşük iktidarın en gülünç sunası Refik Koraltan karısına "sıhhi malzeme" yerine kendisine "gürbüz, sa - rışın bir Alman kızı" getirtmiş olmasının hesabını vermeye başladı; "Gürbüz Kız Dâvası", YASSIADA DURUŞMALARI sayfalarımızda eğlenceli bütün taraftarıyla ve "Sanki siz de oradaymışsınız" havası içinde verilmektedir. af tanın başında, bir başkent gazetesinde gene AKİS ile alâkalı talih- H siz bir yazı çıktı. Yazının talihsizliği, altındaki imzadan doğmakta- dır. Yazar AKİS'in haberleri veriş tarzını ele almakta ve bir çok tefer- nuatın hatalı bulunduğunu ileri sürmektedir. AKİS bir hâdisenin 9.30'da cereyan ettiğini yazmış, halbuki saat 10.30'muş, bir adamın Bafra iç- tiğini yazmış, halbuki 27 Mayısmış, bir teleksin başında d anda odada bulunanlardan şunun olduğunu yazmış, halbuki buymuş, gizli bir top- lantının aynı gün yapıldığını yazmış, halbuki bir gün evveliymiş.. Bu te - ferruat hataları amatör gözler için belki mâna taşır, ama yazının talih- sizliği şuradadır ki yazarı AKİS'e aynı neviden bir çok yazı yazmış, AKİS cinsi bir mecmuanın başkent muhabirliğini yaparak o çeşit sa- yısız havadis kaleme almıştır. Hem de "AKİS çeşnisi"ne uymak veya ona benzemek için gayret sarfederek.. vE amatör gizli cereyan eden hâdiselerin öğrenilmesinin güçlüğünü bilmeyebilir, bu bakımdan, göz- cinsinde muhabirin yanılmış olmasını tuhaf karşılayabilir. -İzanı varsa o da karşılamaz ya..- Ama bahis konusu yazarın, AKİS'e veya onun benzerlerine yazı yazarken nasıl çalıştığını hatırlamaması unutkanlık- tan ziyade bir zoraki savunuculuk vazifesinin omuzlarına düşmüş ol- masının neticesidir. Bırakınız AKİS'İ, bu neviden mecmuaların en mü- tekâmili Time'ı satır satır heels iniz. teferruat hatalarının Türkiye - deki emsaline nazaran çok fazla olduğu görülecektir. Bu, doğru olan bir hâdiseyi haftalık mecmuaların anlatış tarzının icabıdır. Hata olma- sa daha iyi olmaz mı? Elbette. Ama bahis konusu yazının yazarı gibi bir profesyonelin, zaman zaman bunların, önlenmesi imkânsız "riziko" - lar haline geldiğini bilmemesine imkân yoktur. Ayıp olan teferruat ha- taları değil, yalandır. Yazar bundan arıyorsa, kendi başyazarının "'ce- vap" diye döktürdüğü parlak yazılara bakmalıdır. Yok, teferruat üzerinde durmak, esasın doğruluğunu -Öncü gaze- tesinin Türkeşin desteğiyle kurulduğu, başyazarlığa. Aydın Yalçının Türkeşin mutabakatıyla ve onun fikirlerini savunduğundan dolayı ge- tirildiği, iki ahbap arasında ideal birliğinin temelini siyasi ihtirasın ve İnönü kompleksinin teşkil ettiği, fakat sonradan talihsiz Tansu rotasını çizemediği halde başyazarın çizdiği ya da âyıldığı, bu yüzden Türkeş düşünce Tansunun gazeteden uzaklaştırıldığı, başka bir eski Türkeş- çinin gazeteye bir başka Yalçını sahip yapmak için hazırlığa giriştiği, fakat gazetede çalışanların buna karşı koyup müşterek ortaklığı kabul ettirdikleri esasının doğruluğunu - belirtmek içinse yazara teşekkür borcumuz vardır. Hakikate ışık tutmuştur. Fakat meselenin üzerine en kuvvetli projektörü Basın sayfalarımızda yer alan "Gazeteler" başlıklı yazı tutacaktır. Saygılarımızla AKİS