İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Dolar Altına Hücum Ge hafta perşembe günü Londra Borsasında büyük bir telâş hü- küm sürüyordu. Kurtiyeler koşuşup duruyor, teleks makineleri, telgraf manipleleri ve telefonlar görülmemiş seklide işliyordu. Sabahleyin, altın madenlerine sahip bellibaşlı dört fir- ma, aralarında bir anlaşma yaparak ons'u 265 şilin olan altının fiyatını 260 şiline çıkarmağa karar vermiş- lerdi. Fakat, daha birkaç gündür İs- viçreden yapılan taleplerin artması ve Paris, Brüksel, Milano, Frankfurt, Viyana ve Stokholmden yeni taleple- rin yığılması karşısında altın kur'u Greenwich saatiyle saat 11.15'te 266 şiline, saat 12'de 267 şiline o saat 14.45te 277 şiline ve saat 16'da da 280 şiline çıkıyordu. Borsa muame- lâtının kapandığı saat 17.30'da ise kur 270 şilindi. Londra Borsasında altın madenle- ri hisse senetlerinin satışında da bü- yük ilerlemeler oldu ve bu hisseleri satanlar aşırı kârlar sağlamağa mu- vaffak oldular. Pek tabii olarak, al- tn kur'unun birden bire mii bellibaşlı ham maddeleri -bakır, kurşun, kalay, çinko ve yün kurla- rının bir miktar yükselmesi sonucu- nu doğurdu. Bir tek gün içinde sâ- dece altın üzerinde yapılan muame- leler sırf Londra borsasında 15 mil- yon İngiliz lirası idi. Aynı istikamet- te muameleler Paris borsasında ve diğer Batı Avrupa ve Amerika piya- salarında da yapıldı. Altın kurunda vuku bulan bu bü- yük artış karşısında Amerikan ma- kamları beklemeği tercih ediyorlar- dı. Amerikan Maliye Bakanı Ander- son derhal bir yaparak , altına detle yalanladı. yasaya altın sürerek kur'u düşürme teşebbüsünde bulunmağa lüzum gör- müyorlardı. Amerikalılar, daha ziya- de, diğer Merkez Bankalarının Lond- ra piyasasına altın satarak kur'u is- tikrara kavuşturmağı düşüneceğini belirtiyorlardı. Öte yandan, Milletlerarası Para Fonu Genel Müdürü meşhur Par Ja- cobsson da bir demeç vererek, Ame- rikan dolarının altına nazaran kıy- metinin düşürülmesine hiçbir sebep görmediğini belirtiyordu. Fakat, altın kur'undaki bu ani yükselişin sebeplerini tahlil (oedenler biraz başka yolda tahminlerde bulu- AKİS, 31 EKİM 1960 nuyorlardı. o Elbette ki İsviçre ve Londradaki bâzı spekülatörler mev- cut söylentileri istismar-ederek kâr sağlamağı düşünmüşler ve Londra borsasında altına karşı talebi arttır- mışlardı. Nitekim, bu spekülatörle- rin hayli kâr sağladıkları akşama doğru kur'un düşmesinden anlaşılı- yordu. Fakat, acaba bu spekülatör- ler niçin bu yola girmek oimkânını bulmuşlar, nasıl olup da bütün mer- kezlerden bu kadar büyük bir talep artışım harekete (o geçirebilmişlerdi? Bunun derin sebepleri olmalıydı. Bu sebeplerin başında, Amerikan ekono- misinin yakın istikbâli hakkında mev- cut tereddütler geliyordu. Amerika- da konjonktürün nasıl gelişeceği ve yeni Cumhurbaşkanının politikasının ne olacağı hiç bilinmiyordu. Bu se- bepten dolayı da Amerikada dahi iş hayatında hafif bir durgunluk obaş- lamıştı. Bunun yanında en önemli se- bep, Amerikan dış tediye açığının devam etmesiydi. Gerçi ,bu açığın gelişmesi eskisi kadar endişe verici değildi. Fakat, açığın sebeplerinin geçici olmadığı da artık gün gibi ortaya çıkmıştı. Amerikanın ihracatı aslında ithalâtını aşıyordu. Dış tedi- ye bilânçosundaki açığının sebebi ise, Amerikanın dış memleketlerdeki as- keri masrafları ve dış memleketlere yapılan iktisadi oyardımdı. Fakat, Fort-Knox'taki muhteşem altın sto- kundaki devamlı azalma şimdiye ka- dar endişe verici bir hâl almamıştı. Hâlen 18582 milyon dolar kıymetinde olan bu stok geçen Temmuz başın- dan beri sâdece 739 milyon dolar miktarınca azalmıştı. Durum ancak stokun 18000 milyon doların altına düşmesiyle endişe verici olabilirdi. Fakat, ne olursa olsun, doların kuvveti o hakkındaki kanaat artık kaybolmuştu. Doların kuvveti o hak- kındaki eski kanaatin yeniden geri gelmesi ise, ancak Amerikan dış te- diye açığının asıl sebeplerinin iza- lesiyle mümkündü. Devalüasyon sâdece çârelerden bi- riydi. Asıl çâre, bizzat Amerikan e- konomisinin değişen dünyanın şart- larına her alanda kenidisini uydur- masını bilmesiydi. Devalüasyon so- nucunda, bir ons altın karşılığı olan 35 dolarlık kur'da bir yükselme ya- pılacak olursa, Amerikan Hazinesi- nin ve Merkez Bankaları sisteminin elindeki altın stokunun kıymeti bir anda artacak, Amerikan bankaların- dan kısa vadeli kıymetler mukabilin- da altın alabilmek durumunda olan- ların ödemeleri gereken dolar mikta- rı da çoğalacak ve pek tabii olarak bu, Amerikan dış tediye bilançosun- hafiflemeye sebep olacaktı. Fakat, sırf mali tedbirler ile iktisadi dâvaların esaslı e halledilebil- diği görülmüş şey değil 29