YURTTA OLUP BİTENLER Dış Yardım Alâaddinin lâmbası (Kapaktaki — dolar) Geçen haftanın sonlarında bir ak- şam, Yeşilköy hava meydanının dış hatlara tahsis edilen kısmında yolcularını bekleyenler çekik gözlü, yuvar lak yüzlü, sevimli bir küçük kızın "yaşa baba, yaşa baba!" diye bağırarak bir adama doğru koştuğu- nu gördüler. Küçük kız gibi çekik gözlü, yuvarlak yüzlü olan adam Paris uçağından iniyordu. Kızla be- raber, İstanbuldan son süratle gel- miş gazetecıler de seğirttiler. Yol- cu Ma lye Bakanı Hasan Polatkan- dı. Bir gün evvel gazeteler külliyet- li miktarda dış yardım temin edil- diğini ve anlaşmanın Patiste imza- landığını yazmışlardı. Fakat Maliye Bakanı her hangi bir açıklama yap- mayı reddetti. Buna mukabil ne ka- d memnun, nasıl bahtiyar oldugu— uzun uzun anlattı ve hüküm nin büyük bir başarı kazandıgını iktisadımızın son süratle gelişeceği- ni -sekiz seneden beri binbirinci de- fa- söyledi. Ertesi gün de, öğle vakti An karaya hareket etti. Polatkanın Yeşilköye geldiği cu- ma akşamından bu haftanın orta- sına, hemen bütün Türkiye Maliye Bakanının agzına bakarak çalkan- dı. örülmemiş Kalkınmanın haki- katen gorulm miş yükünü sırtında taşıyan vatandaşa radyolar, r bir mucize haberi vermekte bir- bırlerıyle yarış ediyorlardı. Pazar gececi saat 19.30'da binlerce insan rTadyosunun başına geçip İstanbulu açtı. Bir gün evvel spık rler, Mali- ye Bakanının o saatte beklen en a- çıklama" yı yapacağını bildirmişler- di. Fakat dinleyiciler hayal sukutu- na uğradılar. Spiker, Maliye Baka- nının beyanatının ancak saat 22.45'- de okunacağını haber verdi. Zaten cumadan itibaren Ankara ile İstan- bul arasında kesif bir hava trafiği olmuştu. Polatkanın Ankaraya gitti- ği cumartesi günü Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan askeri bir uçakla İstanbula geldiler. Onla- rı, başkente bir "yıldırım ziyareti" yapmış olan Maliye Bakanıyla baş- ka Bakanlar takip ettiler. Menderes, yanında Belediye Başkanı Kemal Aygün olduğu halde Eyüp Sultana gidip kurban kestirdi. Pazar günü İstanbulun en faal insanı, muhteme- len Başbakanın yakın mesai arkada- şı Dr. Namık Gedikti. İçişleri Ba- kanı o gün sadece iç politika ve dış polıtıkada değil, mali politikada da -tabii aynı derecede- vuku sahibi olduğunu ispat etti. Başbakanın Po- latkanla görüşmesinde hazır bulun- du, sonra aliye Bakanıyla yalnız görüştü, arkadan tekrar Menderesin yanına gitti. Böylece, pazar - gecesi İstanbul radyosunda saat 22.45 de okunan "beklenen açıklama" hasır- 4 landı, Anadolu Ajansına da verildi. Açıklamama yapıldığı gün Ankara radyosunun köy postası saatinde köylü kardeşlerimize 600 milyon do- lar yardım sağlandığı — müjdelendi. Zafer okuyucularına aynı — müjdeyi Sarıçizmeli yendi. Fakat gece Polat- kan başka bir rakam söyledi: 359 milyon dolar. Mucizeyi yaratan, işte Pembe akisler aşta iktidar organları, gazeteler derhal ıç açıcı akislerle — doldu. Altın, "İnönünün meşhur çıvıleme tekniğiyle" düşmeye başlamıştı. Pi- yasada büyük bir ferahlık vardı. Ye- ni Sabaha göre, el altından bin lira- ya kadar satılan otomobil lâstiği se- kiz yüze inmiş ve "biraz bulunur" hale gelmişti. İthalâtçılar, boş vit- rinleri Avrupa mallarıyla doldurmak basını kapladı. Vatandaş ise bu se- vinç gösterilerine hayretle ve biraz da tereddütle bakıyordu. Sanki Âla- addinin sihirli lâmbası memleketimi- zi şereflendırmıştı ve "dile benden ne dilersin" diyordu Hakikat: Yenıden, borçlandık' P. iktidarının yeni — keşfettiği Hızır, Görülmemiş Kalkınmanın tokezlemeye başladığı 1954 yılından beri peşinde koşulan, ugru nda | bin dolar maaşlı siyas müşavirler kiralanan dolar kesesıdır Bu dolar kesesi şimdi ufukta — görünmüştür. Sam Amca nihayet Türkiyeye, mal yardımın dışında bir de -hibe değil- açmaktadır. Sım Amca bu yardımı belki daha çok evvel ya- pacaktı Ama bazı şartları vardı. O, "şartsız dolar vermem" diyordu, bizim İktidar "şartlı dolar almam" Hasan Polatkan Politikacı, mektepte 1çın kolları sıvamışlardı Yeni dev- rin eşiğinde Zafe rin meşhur başya- zarı artık maziye karışan eski gün- ler hakkında itiraflarda bulunmak- tan bile korkmuyor, "düne kadar da- ima daha yüksek çengellere asılan mallar" karşısında sabit gelirlilerin durumunu tasvir ediyordu. Nasıl ol- sa, daima daha yüksek çengellere asılan mallar bundan böyle sabit ge- lırlılerın el hızalarına doğru yakla- şacaktı ya! Daha düne kadarki kai- de, parayı ne olursa olsun mala ya- tırmaktı. Bugün Türk parası nazlıy- dı ve mal -"isterse, hattâ altın de- nilen has matah olsun"- gelip Türk parası karşısında hakikatlarla na- muskarhgın emrettiği ölçü ve değe- ri almaya mahküm Polatkanın sevimli şa" sı, bir anda siyasi kızının "ya- çevreleri ve okuduğunu unutan eski iyi talebedir! ıddıasındaydı Yıllar bu minval üze- re geçmiş, inatçı Sam Amca "önce şartlar" vazgeçmemiştir. Dolar kesesinin açılması için iki ta- raftan birinin inatçılıktan vaz geç- mesi lâzımdı. Hakikaten Öyle olmuş- tur ve başka çıkar yol görmeyen D. P. İktidarı, Sım Amcanın uzat- tığı sımıde sarılmıştır Bunun, mem- leketimiz için son derece faydalı Oo- labıle_cegıne zerrece şüphe — yoktur, ama İktidar için Görülmemiş Başarı bunun neresindedir, bunu anlamak son derece güçtür. Bu olsa olsa Gö- rülmemiş Hataların nıhayet görül- mesidir Görülmemiş propaganda H albuki bütün bu bir hafta içinde, gece ve gündüz, tabii ralı hedef olarak Muhalefet ve Ka- sım Gülek seçilerek -C. H. P. Genel AKİS,9 AĞUSTOS 1958