DÜNYADA OLUP BİTENLER Mao - Tsa - Tung, Krutçef Başka bir dünyadan gelen sesler... tur. Arapların birleşmesi, bölgenin bitaraflaştırılması, petrolün kullanıl- ması, İsrail meselesinin halli gibi Orta Doğuyu kaynıyan bir kazan ha- line getiren dâvalar ortada durmak- tadır. Zira ulles, aspirin teda- visini ameliyata tercih etmektedir! Fransa Fransaya döneriz! Bütün dünyanın zirve konuşmaları' etrafında yapılan gürültüyle meş- gul olduğu bu hafta Fransa, 1V. Cumhuriyete resmen son verecek o- lan Anayasa projesinin üzerine eğil- Kırmızı kaplı kırk - Royal'da toplanan istişari komiteye sunulmuştur. General de Gaulle'ün iktidara gelişine evet — diyenlerden müteşekkil olan Komite, Anayasa tasarısı hakkında fikrini soyleyecek— tir. Tasarı bazı tadilâttan sonra yedi haftaya kadar halkın oyuna sunula- caktır. Halk evet derse -kuvvetle muhtemeldir- Fransa için yeni bir devir başlıyacaktır. Hâlen partiler, Anayasa mütehassısları, — gazeteciler tasarının üzerine egılmışler halka kırmızı kaplı kitabın onlara nasıl bir rejim hazırladığım anlatmaya çalış- maktadırlar. Bitaraf çevrelerin ka- naati, General de Gaulle'ün vücudu- na uygun bir elbise biçtirdiği merke- zinde Kralsız monarşi n projenin — getirdiği en büyük yenilik siyasi mücadelenin üstün- de son derece geniş selâhiyetli bir Cumhurbaşkanlığının tesisi ve şim- diye kadar tek hâkim olan Meclisin selahıyetıerının daraltılmasıdır. eni Cumhurbaşkanının yetleri saymakla bitmemektedir. Nor- mal vazifeleri dışında o, Anayasaya 20 rıayet edılmesıne nezaret eder, teş- organları arasındakı ihti- laflarda hake lik yapar! Başbaka- o seçer ve istediği zaman kovabi- k lir Referanduma gitme hakkına sahiptir. Meclisi feshedebilir. Askeri ve sivil — vazifelere tâyinleri yapar. Muahedelerı muzak ve tasdik e- d zam selahıyetler yetmi- ş rtlar gerektirirse is- tedıgı tedbırlerı alabilir. En ufak bir tereddüde mahal yok, ön proje Cum- hurbaşkanını, en amansız diktatör- ler ve Ondördüncü Luiler kadar kud- retli kılmaktadır. Peki bu Cumhurbaşkanı hemen hemen hudutsuz kudretini nereden almaktadır. Es rallar, iktidarın Allahtan geldiğini söylüyordu. Gel- gelelim iktidarın hâlen halktan baş— k kay ağı kalmamıştır. Buna rağ- n Cumhurbaşkanı kudretini halk- tan almayacaktır. Zira adına Cum- hurbaşkanı denilen kral, do grudan dogruya halk tarafından seçılmemek tedir! Bu iş, şehir encümeni üyeleri, beledıye başkanla n, mu inleri vs. gibi memleketin ılerı gelenler ine bırakılmıştır Fransanın idari taksi- matı muhafazakâr unsurların hakiki kuvvetlermden fazla temsil edilmesi imkân verdiğine g re Cumhurbaş- kanı çoğunluğu sağcıların teşkil et- tiği bir kolej tarafından seçilecektir. Muazzam selâhiyetlere sahip olacak- tır, halk ve halkın seçtiği organlar onu deviremiyecektir! Hiç — değilse referandum ve Meclisin feshinden sonra yapılan seçimler Cumhurbaşka- nının aleyhine netice — verirse, onun istifası beklenirdi. Ne çare ki ön pro- je bu mevzua dokunmamaktadır. Yeni —tasarıya göre — başbakan, cumhurbaşkanının bir "memur"u ha- line gelmektedir. Yalnız bu zavallı memur, iki şefe karşı mesuldür: Hem cumhurbaşkanına, hem Parlâmento- ya hesap vermek zorundadır. İki patrona hizmet etmek herhalde ko- lay bir iş değildir. Maamafih başba- kanın Parlâmento önündeki sorum- luluğu, eskisine nazaran biraz daha sınırlandırıl mıştır. * Bundan — başka a ve milletvekilliği fonksıyon— ları sıkı sıkıya birbirinden ayrılmış- tır. Bakanlığa getirilen bir milletve- kilinin teşrii vazifesinden istifası ge- rekmektedir. Bu suretle bakanların memur karakteri kuvvetlenmekte, milletvekillerinin bir koltuk, kapmak için hükümeti devirme arzusu fren- lenmektedir. Kudretli Milli Meclis, ön projede, zararsız bir hale getirilmiştir. Top- lanma müddetinin tâyini elinden alın- mış ve beş buçuk aya indirilmiştir. Müdahale imkânları azaltılmıştır.; Milletvekilleri partileri adına değil, şahısları adına oylarım kullanırlar. Dördüncü Cumhuriyetin selâhiyetle- rini budadığı ikinci Meclisin (Sena- to) rolü, Milli Meclisin aksine art- makta ve Milli Meclis ile eşit duru- ma gelmektedir. Bu şekilde General de Gaulle Fransası, kralsız bir monarşiye ben- zeyecektır Bir taraftan parlamanta- rizm muhafaza edilmekte, diğer ta- raftan halkın tamamından gelmiyen kudretli bir icra organı yaratılmakta dır. Ancak vasıtalı veya vasıtasız halktan gelen ıktıdarın kuvvetli ol- duğu çağımızda, bakalım bu acayip sistem nasıl ışlıyecektır" Ezeli iyim- serler, 1875 Anayasasına göre geniş selâhiyetlere sahip olan Cumhurbaş- kanının, General MacMahon'un kuv- vet denemesinden mağlüp çıkması ü- zerine, tatbikatta mesuliyetsiz ve se- lâhiyetsiz bir hale geldiğini hatırla- maktadırlar. Maamafih MacMahon General de Gaulle Taçsız. krallık — peşinde AKİS, 9 AĞUSTOS 1958