döviz komıtesınden istifa ettim", sonra "Canım, Paristeki NATO t sılcılıgmden de istifa ettim" diye pa— zarlığa girişmemiş ve ancak millet- vekilleri topyekün ayağa fırlayınca kabineden istifa etmemiş ve böyle- ce siyasi hayatımızda taksitle istifa gibi bir gelenek yaratmamış mıy: Zorlu, zafer kazanmış bir k mandan tavrıyla, Yeşilköyden doğ- ruca şehire indi. Bir gün sonra Hil- ton oteli tekrar Dışişleri Bakanlığı- nın İstanbul şubesi halini aldı. İhti- mal ki bu da bir yeni gelenekti. " Fakat bu hâdisenin cereyan et- tigi gün Amerikanın iyi haber alan meşhur News Week mecmuası 4 A- ğustos tarihli sayısında şunları yazı- yordu: "Türkler, Kral Faysala sadık 1- raklı kuvvetlerın Batının yardımını nafile yere bekliyerek gunl da- yandığını, acı bir — dille 1srar1a anlatmaktadırlar. Turklerın söyle- diklerine göre, eğer Amerika ve İn- giltere daha çabuk ve daha Öötelere gidecek bir şekilde harekete geçse- lerdi, ihtilâl neticesiz — kalacaktı. Not: Türkiye tek başına Iraka yü- rümek için can atıyordu. Amerika- nın tazyıkı sayesınde bu arzu fren- lendi. Kıbrıs Aklı selime dönüş eçen ay ölüm rekorunu kıran Yeşil Adada -84 ölü vardı- ağus- tos başlarında biraz daha makül ha- va esmektedir. Hâlâ devam etmekle beraber tedhişin önümüzdeki günler- z çok, yavaşlayacağı ümit olun- maktadır Buna sebep, Kıbrısta'ki ha- diselere az çok tesir edebilecek du- nunda bulunan kimselerin -geç de ol- sa, tedhişçiliğe karşı cephe almala- rıdır. Filhakika üç yıldan beri ilk defa olarak tedhişçiliğin — aleyhinde konuşan Yunan Başbakanı Karaman- listen sonra Başbakan Menderes, A- da Türklerinden, tedhişin durdurul- ması için "y rdım" larını istemiştir. Başbakan, "tedhişin — durdurulması" yerine "durdurulmasına yardım" for- mülünü kullanarak Ada Türklerinin son hadiselerde suçu bulunmadığını belirtmeğe bilhassa dikkat etmiştir. aamafih asıl mühim mesele, kimin suçlu olduğunun tayini değil, tedhi- şin bilfill durdurulmasıdır. Menderes ve Karamanlisin Adalı- lara hitabı, Ingıhz Başbakanı Mac- Millan'ıntalebi üzerine vuku bulmuş- tur. MacMillan, Adadaki Türk lider- lerinin sözünden çıkmayacağına emin bulunduğu Menderesin vaziyet alma- sına son derece ehemmiyet vermek- teydi. Bu sebeple Bağdat Paktı kon- feransından sonra Menderesle yaptı- ğı konuşmalarda, ondan — nüfuzunu kullanmasını ısrarla istemiştir. Men- deres Londrada MacMillan'a kati bir cevap vermemiştir. Newsweek'e inan- mak lâzım gelirse,,. Orta - Doğu ha- AKİS, 9 AĞUSTOS 1958 YURTTA OLUP BİTENLER ! | i i Papaz Makarios İpin —ucu diseleri patlak verince gerek Türki- rek Yunanistan Adadaki şid- det hareketlerım durduracakları hu- susunda İngiltere ye söz vermişlerdir. Amerika ve İngiltere, Iraka yürüme- yince, Türkiye sözünden vazgeçmiş- tir. Türkler tekrar şiddet hareketine başlayınca, Yunanlılar da onları ta- kip etmişlerdir. Fakat Ankaraya dö- Albay Grivas İpin kuklası nünce yaptığı konuşma, Menderesin İngiliz Başbakanının teklifini kabul ettiğini göstermektedir. Menderesin hitabı, -usulen yapılmamışsa- Adada- ki Türk liderlerinin davranışına her- halde tesir edecektir. Yalnız Kara- manlisin hitabının aynı şekilde tesir- li olacağına kimse ihtimal — verme- Zira Kıbrısta tedhışçılıgın EOKA 1lideri Grivas'ın Ati- nadan müstakil hareket ettiği ma- lümdur. Ona söz geçirebilecek tek a- dam meşhur papaz Makarı stur. Ni- tekim Karamanlisten sonra konuşan kendinden emin Makarios, Adadaki Türk liderleri, aynı ' sulh arzusunu izhar ederlerse, Kıbrısta sükünetin iadesini garanti edebilece- ğim söylemiştir. Siyasi papaz, kuv- vetim göstermek için ilk Jestin Ada- daki Türk liderlerden gelmesini bek- lemektedir. —Adadaki iki cemaatın birbirini yemesi, Makarios'un gözün- de tabii ki mühim değildir. Bu ayın başında, tedhışçılıgın durdurulması bakımından, ikinci bir iyi işaret Türk basınından gelmıştır. Ahmet Emin Yalmanın Türk ve Yu- nan basınının Kıbrıs dâvasında daha sorumlu bir tutum takınması için yaptığı davet cevapsız kalmamış, bir Yunan gazetesi Yalmanın fikir- lerini paylaşmıştır. Bu iyi başlangıç, diğer gazeteler tarafından paylaşılır- sa Kıbrıs meselesinin daha — soğuk kanlılıkla ve faydasız heyecanlardan uzak bir şekilde ele alınması müm- kün olabilecektir. Sükünet V ali Foot'un meşhur planı hâlen unutulmuştur. Foot Bizzat Vali plânından vazgeçerek, — şiddete mektedir. detin hiçbir suretle netice vermıye— ceğini ve yalnız felâket getireceğini" söylemekte Ekserıya hukumetın görüşlerim aksettiren Londranın ciddi The Ti- mes'ı "Türkler ve Yunanlılar anla- malı ki hâlen asayişin tesısınden baş— ka güdülecek hiç bir gaye dıyerek Londradaki hâkim Fkre ter— cüman olmaktadır. Sağcı solcu bü- tün Londra basını ve siyasi partiler bu görüşü paylaşmaktadır. Bir ara çok lâfı edilen Türkiye, İngiltere ve Yunanistan arasındaki üçlü — konfe- rans çok uzaklaşmıştır. Esasen Yu- nanistan üçlü konferansa yanaşma- maktadır. Meseleyi yemden . Birleş- miş . Milletlere getirmeye — hazırlan- maktadır. Yunanistan bu şekilde he- men birşey elde edemese bile, Asya - Afrika bloku ve komünist memle- ketlerin desteklemesi ve diğer muh- temel yardımlar sayesinde, dâvası- nın gıttıkçe 'kuvvet kazandığını dü- şünmekte Asya ve Afrikada Atatürkün i- zinden giderek istiklâline kavuşan bir çok memleketin. Birleşmiş Mil- letlerde Türkiye aleyhinde rey ver- mesi dış polıtıkamız bakımından ha- kikaten hazindir 15