Bu şu demektir ki, hareketler gibi fikirlerin de haemmı ilk ba- kışta olduğu gibi sezmek ve doğru olarak kavramak herkes için mümkün değildir. Nasıl ki, Türk milli kurtuluş hareketini de ilk önce sadece bir kıyam ve nihayet sadece bir ihtilâl gibi sayanlar olmuştur (1). Fakat bu dar ve sakat telâkkilar hiç bir zaman, bu hareketin geniş ve manalı bir içtimat inkılâp haline dönmesi- ne müni olamamıastır. Âyni surctle ileri fikirleri ve mefhumları da ilk bakışta aykırı ve nizam harici sayanlur, hakikatte kendi dar ve hamlesiz yü- rüşlerinin kurbanıdırlar. Çünkü Türk inkılâbı üstünde yürütülen ileri fikirler ve ileri mefhumlar buileri inkılâhın (ikri ve nazari ifadelerinden başka bir şey değildirler. Bu imkılâp seyrinde ve futuhatında devam ettikçe bu (fikirler de tabiileşecek ve tahakkuk edecektir. Çünkü Türk inkılâbı, ayni zamanda bir milli ve içtimai inkılâptır. Yani bir eski nizamın olduğu gibi yı- kılış: “a bir yeni nizamın yeniden kuruluşedur. Bu kuruluş devam ediyor. (1) Bu hususta delil arıyanlar Şefimisin büyüz nutkunda anlatılan ha- ülseleri güzden geçirehilirler.