KADRO. Türk inkılâbı, hedefi yalnız milletin siyasi istiklâli olarak görü- nen bir milli ayaklamş gibi bi ışladı. Fakat bu ayaklanış, milletin siyasi istiklâlini başarıp ta yeni bir siyesi rejim yaratmak işine de girişince hakiki bir ihtilâl oldu. Birçokları için bu ihtilâl Fazla idi (1). Birçokları için ise bu ihtilâl, milli kurtuluş hareketinin artık son safhası olmak sartile zaruri sayılabilirdi. Meselâ böyle sananlar diyorlardı ki: Bu millet artık inkılâbını tamamlamış ve hundan sonra, de- mokratik bir sükün içinde terakki etmekten başka yapacağı bir şey kulmamıştır (2). Halbuki henüz inkılâp önde idi. Türk milletinin, istiklâlini aldık- tan sonra da vereceği şeyler vardı. Ve onun yalnız kendisi için değil, hattâ hütün âlem için iyi olan, yeni olan bu belgelerini ya- ratması ve vermesi lüzımdı. Bu şeylerin ve belgelerin en başlıca- g1 ise di ünülen ve bilinen bütün demokratik zve anti-demokra- tik nizamların bütün sekillerinden ayrı bir içtimai nizamdı. Bu nizam, ne bilinen manasile klâsik bir demokrasi, ne fasist bir ka- ra kuvvet tahakkümü, ne de komünist bir sınıf diktatörlüğü ol- miyacak; her türlü dahilt tezatlardan, sınıf mücadelelerinden, kara kuvvet tahakkümlerinden kurtulmuş, yep yeni bir millet nizamı, yep yeni bir insani nizam olacaktı. Bu nizam kendi si- nesinde veni cağım bir rüşeymini taşıyacaktı. Yeni evrensel cemi- yelin bu rüşeymini ise ltarih, isleyerek, islemiyerek bizim topr raklarımıza atmıştı. Bu topraklarda bu tohum, başlıyan yeni cağ için örnek olabilecek yeni bir içtimat rejim meyvasi verecek- ti: İmtiyazsız, sınıfsız bir millet karulusu — Soysal müiülliyetçilik Yeni devrin bu yeni meyvasının hareket halinde, icraat halinde, fikir halinde bu topraklarda doğması, bu milletin içinden fışkır- (D Mesaelâ Cumhnuriyetin İânında Rauf Bey ilv unun temsli etmekz ista- diği muhitlerin telâzkisi bu merkezde (0i, (3) Moesclâ 1925 teki siyas! vekayti hatırlıyanlar bu telâkkinin çeşitli mi- sallerini bllirler,