Edebiyat : Sovyet Edebiyatı Yakub Kudri. Moskovadaki son beynelmilel edebiyat kongresine biz, 1917 ko- münist ihtilâlile başlıyan bir edebiyat ve sanat münakaşasının, beynelmilel bir plâtform üsltüne intikali nazarile bakabiliriz. 1917 ihtilâli emsali görülmemiş bir şiddetle eski Rus ce- miyetinin bütün kıymetlerini alt üst edip devirirken bedii kıy- metleri esirgemeyi veya ihmal etmeği hatırından geçirmiyordu. (Puşkin) ler, (Gogol) lre, (Dasteiyevski) ler, (Toalistai) lerle on dokuzuncu asrın yarısından beri bütün dünyaca ön almış olan hepimizin bildiği o büyük Rus edebiyatı; Çarlıkla, (Çarlık Bur- juvazi)si ile alâkalı birçok müesseseler gibi birdenbire çöküver- miş veya battallaşmıştı. Bu edebiyatırn içinde yalmız bir (Gorki) ayakta durabiliyordu. Fakat ihtilâlin ikinci, üçüncü yıllarında, biran geldi ki, o da (otorite)sinin sendelemeğe, sallanmağa baz- ladığını hissetti ve meydan, öbür sahalarda olduğu gibi, bir sürü kargaşa ve kavga unsurlarile doldu. Dahili harp ateşi bir fırtına da bir yangın saldırışile sanatkârın fil dişinden kulesini de, şai- rin münzevi çatısını da sarmıştı. Bütün şairler, sanatkârlar sokağa dökülmüstü. Her kafadan bir ses çıkıyor, kimse nc istediğini bilmiyordu. Yalnız, herkes bir takım zümrelere ayrılıp, her zümrc öbürine karşı bir mücadele cephesi teşkil ediyordu. Bu cephelerin en belli başlılarından birisi kendisine formalist namı verilen sağ cephe idi. Formalistlerin iddialarına göre «sa- nat, bayattan ayrı ve tamamile serbest bir şeydir ve onun rengi hiç bir zaman beldenin kulesi üstünde asılı duran bayrağın ren- gini taşımaz!.» Onun içindir ki, bu edebi mektep ve bu edebi mekicbin hayatı on yıl kadar sürmekle beraber nüfuz vc tesiri gayet mahdut ve geri fikirli bir akalliyetin dısına asla çıkamadı ve ortaya bir ta- kım donuük ve cansız eserler bırakarak sönüp gitti. Lâkin bunun karşısında teşekkül eden ve müfrit ihtilâlci unsur- 28 eti Bil dü ler