Rusyada edebi mücadelenin en had devresi 1923 ile 1927 arası- na koyabileceğimiz bu devredir. Denilebilir ki, cephelerde niha- yet bulan dahili harp bütün ateşi, bütün dehşetile sanat vc edebi- yat meydanına intikal etmişti. İşte, son yıllara kadar RAPP nu- mı altında hemen bütün edebi cereyanlara hâkim olan (Proke> ter muharrirler birliği) teşkilâtı bu ateşli mücadeleden çıktı. Bunu teşkil edenler doğrudan doğruya fırkaya mensup gençler- le, cephelerde bilfiil harp etmiş militan komünistler idi. Bunlar her şeyden evvel sınıf zihniyeli ve sınıf hassasiyeli üzerine isti- nat eden bir sınıf ve edebiyat istiyorlardı. Çıkan eserleri her- şeyden evvcl bu noktai nazardan tahlli ve tenkit ediyorlar ve e- ki burjuva tehzibinin, eski burjuva kültürlerinin izlerini keşfet- tikleri eserleri sırf sanat itibarile bir kıymeti haiz olsalar da yine nefret ve lânelle karşılıyorlardı. Burada bütün ölçüler, Marksist ideolojiye Marksist diyalektiğe göre verilmekte idi. Bu ideolaji ile, bu diyalektik ise ihtilâlin yakıp yıkıcı devrinin hümmalı bir aksinden başka bir şey ılrğ"ııi. Fakat, ihtilâl, haddi zatında bu devreyi coktan atlatmış ve bes yıllık plânla kurucu, yapıcı bir hız devresine girmişti. Edebiyatın da, artık o hümmalı safhadan bu dinamik nizama intibak etmesi lâzım geliyordu. Onun içindir ki, komünist fırkasının merkez komitesi 23 nisan 1932 tiarihli bir kararnamc ile RAPP'ı yani (Prolter muharrirler birliği) cemiyetini ilga etti. Zira, bu cemi- yetin lüzumundan fazla tahrikçi, mücadeleci ve yıkıcı zihniyeti artık yeni devrin gidişile hir ahenkte değildi. Bu ilga kararı, yal- anız, Proleter muharrirlerin densizliklerine nihayet vermekle kal- madı, yeni bir edebiyat teşkilâtının başlangıcı oldu ve çok yük- şek bir tenkit cihazile perçinlenen bu yeni teşkilâtın gerek ilim, gerek kültür ve gerek Marksist ideoloji, hattâ gerek politika sa- hasında pek cok faydalı tesirleri görüldü. Muharrir ve nazariyeci kadrolarında enikonu bir ıstıfaya imkân verdi. Ciddi ve sağlam malümat ile mücehhez bir takım otorite sahibi ideologlar bu teş- kilâtın tenkit kadrosunda yer aldılar. Felsefe enstitüsü müdürü -Yudin- a«aEdebi tenkit» mecmuasının başına getirildi ve bunun yazı heyeti de o enstitünün en güzüde muallimerinden teşekkül etti. 30 ol