edilmiştir. Reaksyon bugün, hemen her tarafta «Viyana kongrer sip havasını yaşatmaktadır. Eğer memleketleri ayrı ayrı olarak değil de, rejimlerin birbirle- rila olan münasebetlerini arastırırsak 1934 yılı, yine karakteristik kalır. Çünkü Komünist Rusya ile Faşist İtalya yahut Komünist Rusya ile Kupitalist Fransa yahut Faşist İtalya ile Kapitalist Fransa arasında, biribirlerinin varlıklarına müteyeccih bir düş- manlık mevcut olması lâzım geldiği ve böyle bir düşmanlığa da- ha arkada kalan yıllarda gerçekten raslandığı halde, 1934 yı- lında bilâkiz bu üç ayrı sosyal ve ökonomik görüş güden üç dev let arasında inanılmaz yaklaşmalar, anlaşmalar olmuştur. Nasıl bir toptan tarzı hal bir parlâmentoda oturan fırkaları bir- den bir tek fırkanın içini tıkabılmış ise, bazı yüksek sebepler, rejimleri bakımından biribirine düşman olması lâzım devletle- re, birden, müşterek bir cephede yer tutturmuştur. Bunu nasıl izah etmeli?. Bunu izah etmeden evvel, adlandırmağa çalışalım. En sağ ile en solun, böyle, ya bir tek fırkanın yahut bir politik kombinezonun içinde yanyana düşmeleri, daoğmatizm için, şüphe yok ki, bir bozgundur. Yalnız, bu bozgunun bir nevi tolerans namına mı yok- sa bir nevi oportünizm namına mı kaydedeceğiz? Yoksa buna taktik adını mı vereceğiz?. Bunu bize daha ziyade zaman söyliyecektir. Kendilerine sora- cak olursak, hepsi birden «taktiktir» cevabını vereceklerdir. İşte buhran yılları, sosyalizm ile kapitalizm ve metropoller ile açık pazarlar arasında bir iştirak sahası, bir biribirine akış sa- hası yaratmıslardır, derken, kastettiğimiz sey bu idi. Çünkü, işi metropoller ve açık pazarlar bakımından da teikik edince, görüyoruz ki, ihtilâlci unsuru, pazarların sanayileşmele- ri cehdi teşkil etmektedir. Metropollerin böyle bir şeyi terviç et- memeleri lâzımgelirken, bilâkis bunu yalnız müsamaha ile kar- şılamakla kalmayıp, pazarları sanayileştirmek için biribirlerile yarışa bile hazırlanıyorlar. Ya bunu nasıl izah etmeli? Bunu bize daralan ticaret hacmının biç olmazsa istihsal vaşıta- 388