bul etmemekte israr etmekte ve hâlâ bütün görüşlere esas teşkil eylemektedir. Cihandaki insanları alacaklılar ve borçlular ya- hut cihan genel hesaplarını alacaklı ve borçlu diye ikiye ayırmak kabil olsa, bunun tevzini nazari olarak daima kabildir. Fakat ameli olarak, tevzin işi mutlak imkânsızlıklara çarpltığı içindir ki, bütün bir nizam sarsılıp yıkılmaktadır. Bundan başka, bünye istihalesi demek, alacaklılar ile borçlularım eskisinden ayrı işler ayrı gelir seviyeleri tutması demektir. Cihan iktisadiyatı, sadece teknik bakımdan bu kadar esaslı ve bu kadar hiç kimsenin elin- de olmıyan istihalelere uğradığı ve bir memleketin buhran ikti- sadiyatına sadece intibak etmesi bile birçok memleketlerin buh- ranını arttırmak bahasına cereyan ettiği halde, bir buhrandan kurtulmuş İngiltereden bahsedilmesi, hafiflik değil de nedir? Demek oluyor ki, bütün dogzmaların yan yana düşerek — soysuz- laşması yanında harici politikaların şiddetli surette çarpışmala- rı ve ne ic ne de dış tezat ile esaslı surette meşgal aolmaksızın politika kombinezonlarından medet ummak, içinde yaşadığımız devrin başlıca farikasıdır. Herhangi bir harp ister genel ister mevzii olsun, nihayat ancak bir tarafa bir takım faydalar getirebilir. Ve bunun hemen arka- sından, tıbkı harbi umumiden sonra olduğzu gibi, zararlı tarafın kazançlı tarafla uzun bir mücadele yaparak zararlarını kapatma- sı teşebbüsleri gelir. Dünynın taksimi tamamlanmadan, harple- rin mahiyeti başka idi, vicdan rolünü oynıyan efkârı umumiye- nin orientation'u başka idi. Ve kazanan taraf ! içim uzun yıllar, gerçekten kazanç vardı. Fakat bugün dünya o kadar daralmış milletlerin şuuru o kadar uyanmıştır ki, artık memleketleri ve mil: letleri paylaşmak değil, cihan iş bölümünü daha adilâne ve bür tün insanlığı ileriyegötürücü bir tekle koymak lâzımdır. Bu ise, yukarıda ve KADRO'nun bütün bugüne kadarki neşriya- tında dediğimiz gibi, milletleri kendi aralarında ikiye kendi iç- lerinden de birçok sınıflara bölen s#ebeplerin ortadan kaldırıl- ması ile kabildir. 42 (1 d;