y H- a - caktı, Gerçekten Silbersteli, Em- ray'yi başından tınajğına kadar yaratmıştı. Canım hiç buna be Der filimler görmediniz. mi” İşte onu yüksek yerlerde daelaştıra doluşla ra, iki cümleyi aşmamuak şartile Wagner'in Ringöi hakkında bile mütalea yürütecek bir halr Ssuk- müuştu. Saat 21 c dokunur gibi yaklaşmış- tı. Bütlün salonarda çiftler dönü- yordu. İçlerinde bir iki lane kıs- kanç kocu yahult mişanlı bulunan birkne sakat gruptan başka, her- kes, ya dans için, ya konuşmauak için, ya salonkırdaki zengin garnitürle- rin yumuşuklığına gömülmek iciti çift çift olmuştu. tane ki niz Emmy, iki valyesi Hec, normnl olmiyan bir küçük grubu İdare ediyordu. Müller sordu: FPeki hangimizle duns edecekel- nis? Daha kara: veremediniz mi? Ön dakikadan beri — gülüserek bunu konuşuyorlardı. Emmy de- mişti ki: — Hanginiz bana daha parlak va itlerde bulunursa, Karl: — Tutmak şartile mi, deyince, Bırkacı Elbette tutmak şartlile, Ama ne biçim vait, işe dair mi, sevgiye dair mit, Emmy, düşmanın üzerine yürür gi- bi, direğine sarıldı, kalçalarını oy- nüatla: — Tablil sevgiye dalr dedi. İşte ön dakikadan beri, iki erkek sıra ile ve hazan dn birihirinin sö zünü keserek ye bir arttırmada bu- lunuyorlarmış gibi, genç kadına en keskin sevgi sözlerini en açık bir dille söyliyorlardı. Emmy güldükçe, iki erkek vesaret alıyar; konuşma bar daha açık oluyor; Emmv'nin teş gibi sırlı, İlalya mermerini se- rün bir gömlek gi giyiyordu. — Peki h: I nisle dung edeceksi * Daha karar vermediniz mi? hrci bur bileğ.ndeki saatine buklıklan son- Eğcim ı, gözünün ucu ile ra sarmuştu. Sesinde, valnız acele- Cilik değil, biraz da ltehdit vardı Emniy'nin neş'esi bir kudleh — çibi kırılp bir olomut gibl doğruldu: — Tabli sizinle yüzbaşım! Ve dansa başlarken, güyüyle Kurl'n yalvırdı Kızma, mecburum demek isti- vyordu. Fakat Karl ona iİğrenerek ba hızla, kapıya doğru ilerledi. Yammny içindeki ezikliği bir ae gibi duymadı değil, Fakat Miüllerin kol kaşmütışına kendini bırakirken ve bunu bilerek ve istiyerek yaparken, Karl'ın urmnduğu gibi çıkmıulığını, t halden anlamadızını anlavı- çün verdi. Tam ?4 te bütlün elektrikler sönün- €e birlesen dudakların arasında Müller ve Emmy'niakllerde vardı, Müller, Karl'dan başka türlü öpü- yordu. Ama iyi öpüyordu. Daha hiç böyle, bir erkegin hir kadını huır- palarcasına azgıncasına öpebilece- gini göx önüne getirmemişti. Hal- buki Müller, dudaklarını bırakıp onları tekrar öperken, iki sert önpü- cük arasında, şunları da soylemiş- ti: Sans erkek nedir, öğretecezim! Elektrikler yanınca, Emmy'nin ba- Şi donüyordu. SMıma gercekleri, Öplil- moktlen, belki, ama sade öpülmek- ten değil, Müllerin koluna daya- narak kocasını aradı. Silhersteltn, musudan kalkmamıştı. Yanında o- 59