leket içerlerine girecek malların arkasından ne gelebilir, pek de o kadar fikir yormağa değer mi değmez mi demeden, divitle kaleme sarılmış ve 6 meşhur “Hattı Humayun,, u lastir etmiş. Mallar girdikçe yerli tezgâhlar kapanmış. Yerli tezgâhlar ka- pandıkça, yerli esnaf aç kalmış ve her türk kasabacığında, yeni yeni zengin mahalleleri yükselmiş. Kimine “Ermeni mahal- lesi, kimine “Rum mahallesi, kimine de “Firenk mahallesi,, denmiş. Aksakallı bunağın vezirleri, bu işlere şaşmışlar ve türk mahallelerinin geri ve sefil kalmasını, hep, türk unsu- runun tembelliği ve beceriksizliği ile izah etmişler. Kör olsunlar, hiç akıllarına gelmemiş ki, “Hattı Humayun,, Türk İktisadiyatının ve dolayısı ile Türk milletinin idam kararından başka bir şey değildir. Gümrük hiylesini ve mal sokup hammadde çıkarma dalave- rasını Mısırlı Mehmet Ali bile anlamış da onlar anlıyamamış- lar. Firenklerin, Mısırlıya karşı bize muzaharelinin de sebebi- ni, kendi güzel gözlerimize alfetmişler. Halbuki, eloğlu, bu- dala Osmanoğulları elindeki bir Suriyeyi akıllı ve sanayileş- mek kararını vermiş bir Mehmet Ali Suriyesine tercih ettiği içindir ki, İbrahim Paşayı apaltopal geldiği yere iade etmiş. Hulâsa, çelebilerin kurdukları tuzak, mükemmel işlemiş. Yer- li tezgâhlar ölmüş, zenaal ehli rençperleşmiş, bütün ticaret kârları birinci elden firengin, ikinci elden Raayanın olmuş. Malları dışardan içeriye doğru, hammaddeleri de içerden dı- şarıya doğru sürüp sürükledikçe, tabii, limanlara ve demir yollarına ihtiyaç olmuş. Firenk, bu masrafı da Aksakallıya daha doğrusu zavallı Türk rençperine ödetmenin yolunu bulmus. Mağşuş bir kesenin ağzını açmış ve: Haydi bakalım, artık sen de medeniyleş. Böyle limansız, trensiz memleket olur mu imiş? Al bakalım sana istediğin kadar para. İlerde kazanır, geri ödersin. Yaz şuraya 100 liralık bir senet. Al sana 60 lira. Hem bak fukara olduğun için, fazla faiz de almıyorum. Sade sen işini ve hesabını pek bilmezsin. Şu, şu ve şu varidalını ben tahsil edeceğim, Buna mahsus bir de idare kuracağım ki, sen bu hususta hiç zahmete girme. İşte. Adımı “Düyunu U- mumiye,, köyuyoruz. Şimdi buna bir takım memurlar lâzım. Şu Rumcuklar ve Ermeniciklerden seçersek daha iyi olur, çünkü onlar iyi hesap bilirler. Hem, söz, aramızda, Türkler- den daha çalışkandırlar. Malüm a, siz efendi milletsiniz: sizi daha ziyade devlet kapısı paklar.,, 23