fabrikalar yece, gündüz çalışıyor. Ve yeni yeni fabrikalar kurmak ihtiyacı şiddetle duyuluyor. Başka memleketlerde işba halinde bulunan istihsal şubelerinden bizde eser yok. Meselâ, cihan piyasalarındaki fiyat sukutundan müteessir olan pamuklarımızı, yünlerimizi pek kolaylıkla dzhilde istihlâk edebiliriz. Pamuklu mensucat sanayiimizi, senede elli dört milyon lirayı bulan pamuklu mensucat ithalâtımızın hattâ yarısını dahilden temin edebilecek bir seviyeye yükseltebilsek, pamuk ekim sahasını <enişletmek icap edecektir. Bugünkü piyasa şartları içinde - bile ihracat mallarımıza .sürüm tekniğimizi islâh ettiğimiz takdirde- daha Eyi fiyatlar temin edebilmemiz kabildir. Türk emtaası dünya piyasa fiyatlarının azamisini temin etmekten uzaktır. Satılamıyan tütünlerimiz beceriksizliğimizin haykıran kurban- larıdır. Dabili istihlâk piyasamızı tanzim edebilsek üzüm, incir, fındık zeytinyağı gibi ihracat mallarımızın istihsalini arlırmak zaru- reti bile doğacaktır. O halde? O halde, Türkiye dünya buhramının bu safhasından menfi bir sürette mülcessir olan değil. müspet bir surette islifade etmesi icap eden bir memleket olabilir. Cihanbuhranının bu safhası, Türkiye için bulunmaz bir fırsat- tır. Bundan istifade etmesini bilelim. İşte, lilerdi iktısat siyaseti bu (ırsattan istifade edemez. Bırakırsak, ihracat emtiamızın daha çok ve daha değerli bir tarzda dünya piyasalarında sürümünü temin için ibracat tacir- lerimiz akıllansınlar ve tendiliklerinden tedbirler alsınlar diye; bırakırsak, Türkiye de rasyone! bir istihsal hayatı tesis edebil- mek için köylülerimiz ve teşebbüs erbabımız kendiliklerinden tenevvür etsin diye, o vakit bu fırsatı da kaçıracağımız mu- hakkaktır. Türkiye ferf. dünya iktısadiyatımın bugünkü şartları içinde yapabileceğinin azamisini yapmıştır. Ondan daha çok şey beklenemez. Bu, ferdin beceriksizliğinden değil, davanın mün- ferit cehitlerle, münferit teşebbüslerle hallolunmıyacak kadar mürekkep olmasından ileri gelmektedir. 12