Krutçef, 52 üyeli konferans fik- rini ortaya atmakla Batılıların eline bir koz vermiş olduğunu, hata işle- diğini farkettiğinden mi bu dönüşü yapmaktadır ? Her ne olursa olsun, müzakere fikri bir buğu, bir duman gibi belirsiz bir halde hâlâ havada- dır ve dağılmamıştır. Ancak "bir ze- min lâzım" denilmekte ve iki taraf da birbirini, bu zemini işaret etme- mekle suçlamaktadır. İki taraf da sarih bir müzakere teklifini karşı tarafın bir zaaf eseri olarak yorum- lamasından çekinmektedir. Araplar Arap Birliği Küveytte General Kasımın Küveyti Irakın bir parçası addeden tehditlerine kar- sı Küveytin isteği üzerine müdahale- de bulunan İngiliz kuvvetlerinin çe- kilmesi ve bunların yerine Araplara- rası bir kuvvetin gönderilmesi hak- kındaki tasarı haftalarca tetkik ko- nusu olduktan sonra, nihayet oger- çekleşmeye yüztutmuştur. Arap Bir- liğinden bir askeri heyet Suudi Ara- bistana uğradıktan sonra (Küveyte gitmiş ve Emir Esselâm (Essabbah tarafından kabul edilmiştir. Son ge- len haberlere göre Emir ile askeri heyet arasında anlaşma hâsıl olmuş- tur ve pek yakında Araplararası kuvvetin gelmesi üzerine Küveyt E- miri İngilizlerden çekilmelerini iste- yecektir. Bu hususta, Irak hariç, Arap Birliği üyelerinin nâdir görülen hal- lerden olmak üzere, aralarında bir geçim, bir dirlik sağladıkları görül- mektedir. Yalnız Irak, Küveytin ba- ğımsız bir devlet olarak Arap Birli- gine üye kabul edilmesinden o beri Birliği boykot etmekte ve Küveyt ü- zerindeki haklarından o vazgeçmiye- ceğini tekrarlamaktadır. Kasım, bu iddialarının müşahhas bir göste- risi olarak Küveyte giden demiryo- lunu tamamlamak emrini vermiş bu- lunmaktadır. Ancak, son haftaların aksine olarak münakaşanın mihveri simdi artık Bağdat-Kahire değildir. Meseleyle, sıkı ilgisi bulunan ve İn- giliz kuvvetlerinin yanısıra (oKüvey- te sembolik de olsa bir askeri birlik göndermiş bulunan Suudi Arabistan Kiralı ile General Kasım kapışmış bulunuyorlar. Buna sebep olarak Ki- ralın, Taifde, Suudi Arabistan gaze- tecilerine, Irakın iddiaları ve Küveyt ile münasebetler hakkında vermiş ol- duğu bir beyanat gösterilmektedir. Sus payı mı? Bir hayli geciktikten sonra Arap umumi efkârına yayılan bu beya- natında Kıral Suud, General Kası- mın Küveyt üzerindeki iddialarının hiç bir esasa dayanmadığını söyle- miş ve Irak Başbakanıyla alay da etmiştir. Kıralın, Kasımın iddiaları hakkında şöyle dediği ileri (o sürül- mektedir: "General Kasım kendisini Osmanlı İmparatorluğunun vârisi addediyorsa, işi çok güç demektir. Zira Osmanlı İmparatorluğunun hu- dutları bir yandan Orta Avrupaya, bir yandan Afrikanın Atlantik kıyı- larına ve nihayet Asyanın içerilerine kadar uzanmaktaydı." Kiralın bu alaylı ifadesini duyan Irak radyo ve basını şimdi oSuuda yıldırımlar yağdırmakta, onu emper- yalizmin ortağı gibi göstermektedir. Lâkin bu asabiyetin sâdece Kıral Suudun yayılan sözlerinden ileri gel- diği söylenemez. Bazı söylentilere göre, Kıral Suud Küveyt Emirine ha- DERİVİT Tabii A ve D Vitaminli YAKA VE YANIK MERHEMİ DERİVİT pomat, iltihabı önleyici ve gideren yeni ideri yapmakta müessir olmak üzere tertiplenmiş, uzun zaman tesiri tecrübe edilerek hazırlanmış faideli bir DERİVİT nerelerde kullanılır? İltihaplı iltihapsız bütün yaralarda, tekmil yanık- arda, Ekzema, Sivilce, Ergenlik, Tras yaraları, pişik, —. donmalarda, güneş yanmalarında, Emzikli kadınların >—— meme ve karın çatlamalarında Dış kulak yaralarında, ameliyat sonrası yaralarında el ve yüz çatlamalarında, sünnet yaralarında emniyetle kullanılır. ECZANELERDEN ARATINIZ AKİS - Reklâm — 108 14 AĞUSTOS 1961 DÜNYADA OLUP BİTENLER General Kasım Karışık işler peşinde ber göndermiş ve Kasımdan bahisle: "Ver bir kaç kuruş, kurtul! O zaman ağzını kapar" demiştir. Bu hakare- timiz söz lraklıları çileden çıkar- maya kâfi gelmişse de, işin biraz daha derinine giderek Suudun Kü- veyt ile atalarından beri olan müna- sebetlerinden bahsediş şeklinin o bü- tün bu hiddet ve asabiyetin esâsını teşkil ettiğini söylemek mümkündür. Bağdat, öyle görünüyor ki, o Kıral Suudun sözlerini Küveyt üzerinde bir hak iddiası şeklinde yorumlamıştır. Acı kahvenin hatırı Osmanlı İmparatorluğu zamanında Vehabi gailesinin Bâbıâliye hayli ter döktürmüş olduğu malümdur. Vehabiler (| sıkıştırıldıkları (ozaman, sık sık Küveyt Emirine sığınmışlar- dır. Bu yüzden Küveyt Emirlerinin Osmanlı idaresiyle bazen aralan a- çılmışsa da, bu hal Vehabilerle akra- balık gibi bir rabıta yaratmıştır. Kı- ral Suud şimdi, zengin petrolleriyle dünyanın iştakını çeken Küveyte bu akrabalığı gayet mânidar bir ifadey- le hatırlatmaktadır. İki memleket a- rasında kız alıp verme tasarıları hak- kında çıkan rivayetler, Nasırın Su- riye ile, Haşimilerin 1958 ihtilâlin- den evvel Irak ile Ürdün arasında kurmuş oldukları federasyon şekli- nin Kıral Suuda da ilham vermekte olduğunu düşündürmektedir. Öte yandan Kasımın Güney Ara- bistandaki İngiliz protektorasına da- hil Emaretler üzerinde Yemen Ki- ralının isteklerini desteklemesi, o bu- na mukabil bu Emirlerin son günler- de Kahirede çokça görünmeleri Ara- bistan yarımadasında yeni bir şeyle- rin hazırlandığı intibaıı vermekte- 29