14 Ağustos 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

14 Ağustos 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

magan, saat 12.50 de geldi ve evvel- den hazırlanmış metni gazetecilere göstererek: "— Bunu hazırladık. Fakat oku- duktan sonra dağıtmak pek akla ya- kın değil. İsterseniz hep birlikte bu- nu teksir edelim" dedi. Bunun üzerine gazeteciler paça- lin sıvadılar ve "tebliğ - beyanat'ı teksir ettiler. Bu arada, metne de bir göz atmaktan kendilerini alamadılar. Ali Armağanın açıklaması başlıca bir kaç mühim meseleyi ihtiva et- mekteydi. M.B.K., üzerinde pek çok mürekkep harcanan bu meseleleri a- çıklamak lüzumunu duymuş, bu ara- da basına da hayli sitemde bulun- muştu. İlk mesele, Osman Köksalın vazifesinden (o ayrılmasıyla Bazı gazeteler bu ayrılmayı bir zo- bu sırada gazetecilerin yanına geldi ve neyi tetkik ettiklerim öğrenince: — Bakın, Son Havadis bu habe- ri nasıl garip vermiş. Güya Köksal vazifesinder alınmış. Bu gazetecilik mi?" dedi Gazetecilerin çoğu dudak büktü: "— Canım, o zaten gazete değil ki..." Gülüşüldü ve bu arada Son Hava- disi bir başarılı gazete sayan tek aklıevvel Cihat (Babanın kulakları bol bol çınlatıldı. Bundan sonra diğer meselelere temas dildi. Beyanat bir- likte okundu. Beyanatın ikinci mese- lesi Madanoğlu problemiydi. M3.K. bu hususta konuşmayı fazla bulu- yordu. Zira Madanoğlu artık ordu- malıydı ve bu hususta ancak Bakanlığı konuşabi- Üçüncü mesele 14'lerle ilgiliydi. Ali Armağanın açıklamasına göre, bu mesele yoktan var edilmişti. Or- tada kanunlar ve Anayasa vardı. Me- sele, bunların ışığı altında mütalâa edilmeliydi. 14'ler o hakkında gelişi- güzel laf edilmesi doğru değildi. Zira yazılanlar pek kulaktan dolma şey- ler oluyordu. o 14ler bir kanunla e- mekliye sevkedilmişler, sonra da bir kanunla müşavirliklere mişlerdi. Bu bakımdan ileri geri laf etmek veya lüzumsuzdu. Fakat gazeteciler dayanamadılar ve: "— Peki, leri?" dediler. Armağan bu hususta da teminat verdi. Artık M.B.K. üyeleri bu konu- da çelişmeye düşmeyeceklerdi. Fakat Armağanın esaba katmadığı bir mühim nokta vardı, o da sual sor- manın gazetecinin tabii ve asli bir hakkı olduğuydu. O halde gazeteci gene sual soracaktı. Mühim olan, su- ale verilecek cevaptı. Gazeteciler Armağana veda ettiler ve bürolarının yolunu tuttular. Me- selelerin pek çoğu aydınlanmıştı. 24 Komite üyelerinin söz- CEMİYET Suudun adamları Yeşilköyde arbedede Arabın Geride bıraktığımız haftanın orta- larında, çarşamba günü, İstanbu- lun modern ve uluslararası ( Yeşil- köy Hava Alanında bir saat kadar, derebeylikle idare edilen Suudi Ara- bistanın kaba kuvvete dayanan çöl kanunları tatbik edildi. Bütün olup bitenlere sebep, iki Convair-340 uça- ğının gelmiş olmasıydı. Uçaklarda, Suudi Arabistan Kralının 38 karde- şinden üçüncüsü olan Emir Muham- med Bin Abdülaziz El Suud ve iki karısı, çocuklarından 6 ilâ 11 yaşla- rı arasındaki 12'si, hareme mensup cariyelerden bir grup ve kadınlı er- kekli hizmetçiler bulunmaktaydı. aklı bu kadar erdi Saat 11.20'de inen Suudi Arabis- tan Hava Yollarına ait ikişer perva- neli uçaklardan ve teslim edilen hep- si de resimsiz pasaportlardan anla- şıldığına göre, , gelenler 65 kişiydiler. gazetelerden misafirlerin tâciz edil- memelerini istemişti. Perdeleri sımsıkı kapalı uçaklar- dan evvelâ çocuklar ve erkek hiz- metçiler indiler, kalabalığı gören ka- dınlar dışarı çıkmak istemediler. Ka- file reisi durumunda görünen Emir Muhammedin vekilharcı, (Avrupai kıyafetli Nasır Cevher, arapça bağı- ra çağıra birşeyler söyledi. Tercüme edildiği zaman, apron erkeklerden tahliye edilmedikçe kadınların dışa- rıya çıkmıyacaklarını söylediği ve ge rekirse derhal memleketlerine geri dö necekleri tehdidini savurduğu anla- şıldı. Gazetecilerle Cevher ve Suudi Arabistanlı şoförler, erkek hizmetçi- ler ve Suudi Arabistan Büyükelçiliği efradı itişe kakışa münakaşa eder- lerken geçen 25 dakikalık omüddet zarfında Convair-340'lar boşaltılma- dan durmuştu. Neticede Oo Yeşilköy Hava Alanının dirayetli Müdürü ha- Yarbay Zafer Erayın müdahalesiyle, Arabistanlılar hariç, aprondaki bütün erkekler ter- minale sokuldular. Sâdece dört ka- dın gazeteciye lütfen kalma müsaa- desi verildi. Suudi Arabistan plâkalı ve hepsi de son model, fevkalâde lüks sekiz Amerikan otomobili uçakların yanı- na kadar sokuldular. Beyaz fistanlı AKİS, 14 AĞUSTOS 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: