28 Ekim 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

28 Ekim 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER sada ve dünyada muazzam akisler uyandırmaktan geri kalmadı. Beyan- nameyi oyayınlayanların bir okısmı sonradan yaptıkları konuşmalarla Ordu moralini bozmak suçundan mahkemeye veriliyor, bir Kısmı da memuriyetten çıkarılıyorlardı. Fa- kat, de Gaulle bu arada bir de büyük- lük gösterdi ve beyannameye imza koyan Üniversite mensuplarının aka- demik hürriyet gereğince bu hakka sahip olduklarını kabul ederek onla- rın fikir hürriyetini kısacak en ufak bir tedbire taraftar olmadığını Hü- kümet üyelerine bildirdi. Son haftalarda Cezayir milliyet- çilei dan ibaret de kalmamıştı. Birliği oBaşbakanı Nikita Kruşçof Birleşmiş Milletlerdeyken, oradaki Cezayir Geçici oOHükümeti müşahit delegasyonunu resmen kabul etmiş ve kendilerini fiili bir Hükümet ola- rak fiilen otanıdığım ilan etmişti. Gerçi, fiili bir Hükümet ancak öyle- ce tanınabilirdi ve fiili bir Hüküme- tin fiilen tanınması gibi bir mefhum, bir tasarruf devletler hukukunda mevcut değildi. Fakat, Cezayir Ge- çici Hükümeti Başkam Ferhat Ab- basın pek başarılı geçen Moskova seyahatinden sonra Mr. "K"nın böy- le bir açıklamada bulunması, bu a- çıklama hukuki bakımdan hiçbir mâ- na ifade etmese bile, yine de siyasi plânda Sovyet-Cezayir münasebetle- rinde bir yakınlaşmanın vuku buldu- gunu ortaya koyuyordu. Büyüklük kompleksi g ütün bunlar de Gaulle için yeni zorluklar doğuruyordu.. Fakat de Gaulle, bazı hallerde zorlukları biz- zat yaratan bir adamdı. Meselâ, Fransanın NATO içinde entegre ol- mayan bir vurucu atomik kuvvete sahip olması meselesi bunlardan bi- riydi. De Gaulle, Fransanın büyük devlet sayılması için, tıpkı Amerika ve bir dereceye kadar da İngiltere gibi NATO Komutanlığı altına veril- meyecek bir stratejik atomik vurucu hareketli ve büyük ateş (kudretini haiz kara, hava ve deniz birliklerin- den kurulu olacaktı. Vurucu kuvvet, bir nevi sefer ihtiyatı olarak o kulla- nılacak ve lüzum olduğu zaman, sâ- dece Batı Avrupada ve NATO'nun kapsadığı bölgede değil, fakat, dün- yanın herhangi bir bölgesinde kulla- nılabilecekti. Fransa böylelikle, bü- ük bir stratejik kuvvet olacak ve dünya çapında bir siyaseti, büyük müttefikleri Amerika ve İngilterenin rızasına rağmen tatbik edebilecekti. erçi, Amerika ve İngilterenin rıza- sı olmadan bu tarz işlere girişmek 30 yine de hayli güç olurdu ama, bu suretle de Gaulle, hiç olmazsa NATO içinde, sâdece NATO bölgesindeki değil, bütün dünyadaki Batı Camia- sı politikasını yürütmek üzere ku- rulmasını tâ 1958'den beri teklif et- tiği Üçlü Direktuvarın -Amerika, İn- giltere ve Fransa- tesis (edilmesini sağlamak imkânına maddeten sahip olmuş bulunacaktı. Bu takdirde ise, NATO'daki Müttefiklerinin o Cezayir işinde Fransaya vasıtalı veya doğru- dan doğruya baskı yapmaları imkânı da ortadan kalkmış olacaktı. Fakat, Fransız Milli Meclisinde bu projeye karşı soldan ve sağdan şiddetli bir muhalefet ( başgösterdi. Komünist Partisinin bu işe razı ol- mıyacağını anlamak için kahin ol- mağa zaten lüzum yoktu. Sosyalist Partisi ise bu projeyi, bir (oyandan iktisadi ilerlemeye ( hasredilmesi ge- reken kaynaklarla israfı ve çalışan sınıfların hayat şartlarım ağırlaştı- racak yeni bir pahalılık ve o sosyal sigorta tasarılarını önleme unsuru olarak görüyor, öte yandan da, müs- takil bir vurucu kuvveti NATO ve Batı Avrupa dayanışmasının icapla- rına aykırı buluyordu. Eski kanlardan Reynaud'nun -de 1939'da onun kabinesinde Savunma Devlet Müsteşarı idi- idare ettiği Muhafazakârlardan bir grup da, vu- rucu kuvveti, Fransayı NATO ve Ba- tı Avrupa içinde büsbütün tecrit ede- cek bir yol sanıyordu. De Gaulle'ün fikirlerini savunmaktan başka bir rolü olmayan Başbakan Debre, gerçi vurucu kuvvet projesini, go- liat UNR partisinin Mili oMecliste büyük bir çoğunluğa (sahip olması sayesinde oradan az bir çoğunlukla geçirmeğe muvaffak olabilmişti. Fa- kat, golistlerin sayısının daha as ol- duğu Senatoda bu işi tam olarak ba- şarıp başaramıyacağı şüpheliydi. AKİS, 28 EKİM 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: