çalıştığı devrede büyük tecrübe ka- zandığını ve dersler aldığını sık sık tekrarlar. 1946 yılında Cumhurbaş- kanlığı »Muhafız Alayı Kumandanlı- ğına getirilen Refik Tulga 1947 yılı- na kadar bu vazifede kaldı ve Albay rütbesi ile Washington Büyükelçiliği Ataşemiliterliğine getirildi. 1950 yı- lına kadar "Washingtonda kalan Tul- ga sonra sırasıyle Sarıkamış 14. Sü- vari Tümeni Kurmay Başkanlığında, Patisteki NATO devletleri Avrupa karargâhı istihbarat dairesinde, 1953 de Erzurum civarında Kargapınar 256. dağ piyade alayı okumandanlı- ğında bulundu. o Tulga 1954 yılında Cumhurbaşkanlığı başyaverliği ve Muhafız Alayı Kumandanlığına geti- rildi ve böylece 1950 den önce de ay- nı vazifede bulunduğu için iki Cum- hurbaşkanını yakından tetkik fırsa- tını elde etti. 1956 yılında general o- lân Tulga aynı yıl Genel Kurmayın çok önemli bir dairesi olan Plân ve Harekât Dairesi Başkanlığına, 1957 y- lında da Napolideki Avrupa Müttefik Kuvvetler Karargâhı İstihbarat Da- iresi (Başkanlığına getirildi. e Refik Tulganın vali olmadan önceki son va- zifesi 27 Mayıs İnkılâbı sırasında büyük şöhret yapan Davutpâşa Ü- çünctü Zırhlı Tugayı oKumandanlığı- dır. Üçüncü Zırhlı Tugayı 28 Nisan- dan itibaren D.P. iktidarı aleyhinde nümayiş yapan, gençliğe fevkalâde iyi muamele etmiş ve gençlere kuv- vet vermiştir. Zırhlı Tugay 27 Mayıs gecesi de şehre girerek İstanbulu D. P. zorbalarından kurtarmış ve hürri- yete era Politika kurbanı şehi Refik Tulga yeni vazifesine başlar başlamaz İstanbulun politikaya kurban edilmiş olduğunu görmüştür. Nutuklarda sık sık ismi geçen ve Menderesi göz bebeği diye tanıtılan şehirde muntazam tek şeyin bulun- maması genç Generali şaşırtan hu- susların başında yer almıştır. Valilik makamına oturduktan sonra İstan- bulun meselelerine ait doküman araş- tıran Tulga sâdece partizanlara ait listeler ve makam masasının gözün- de yüz kızartıcı bir takım resimler, adresler ve malzeme bulmuştur. Bu- nun üzerine yeni vali kolları bizzat sıvamış ve meseleleri keşfe başlamış- tır. Meydana çıkan ilk aksaklık E- gitim sahasında olmuştur. Okul ek- sikliği ve üçlü, dörtlü tedrisat Tul- ganın derhal dikkatini çekmiş, bir tedbir alınması lüzumunu ortaya koymuştur. Yeni valiye göre gençli- $i yetiştirmek gibi son derece önem- li bir vazife deruhte eden öğretmen- lerin geçimleri mutlaka tanzim edil- meli, bunlar lâyık oldukları ohayat şartlarına kavuşturulmalıdır. . Bun- dan başka kurtuluş çâresi yoktur. Iganın ikinci (omüşahedesi şe- hirdeki doktor bolluğu olmuştur. Ye- ni vali görmüştür ki Türkiyede 12 bin doktorun 4 bini İstanbulda çalış- maktadır. 18 yataklı bir hastahanede tam 14 doktorun bulunduğunu gör- mek bu metodik Generali hayretlere Refik Tulga Vilâyetten çıkıyor Yakışan bir vali AKİS, 27 TEMMUZ 1960. YURTTA OLUP BİTENLER düşürmüş, bunların Anadoluya da- gılmaları lüzumuna kendisini inan- dırmıştır. Fakat Tulganın tüylerini ürperten şehire oy zaviyesinden ba- kıldığını öğrenmek olmuştur. Daha ilk tetkiklerde yolların açılmasında, çeşmelerin yapılmasında D.P. ye ve- rilen oyların baş rolü oynadığı görül- müştür. Hele gecekondu omahallele- rinde oturanların sosyal ihtiyaçları biç düşünülmemiş, sâdece tapular oy karşılığında (o dağıtılmıştır. Bu yüz- dendir ki Tulganın ilk işi bu mahal- lelere koşmak ve oradaki vatandaş- ları temin etmek olmuştur. Yeni va- liye göre İstanbulun belli başlı me- selelerinden biri gecekondu sakinle- rine normal hayat sağlamaktır. Belediyenin perişan hali Refik Tulga İstanbulun dertlerinin Erensü Belediye Başkanı sıfatıyla dramın bir değişik perdesinde rol almaktadır. Belediye (Başkanı da, : tıpkı Vali gibi eski bir İstanbul i ailesine men- rensünün üç çocuğundan biri Şefik Erensü 1912 yılında İstanbulda doğ- muştur. İlk ve orta tahsilini İstan- bulda yapan Şefik Erensü askerliğe karşı olan büyük hevesi (dolayısıyle Harp Okuluna girmiş ve burayı 1932 yılında büyük bir başarı ile bitirmiş- tir. Şefik Erensü ilk kıta hizmetini 1938 yılına kadar Büyük Millet Mec- lisi Muhafız Alayında yapmış ve mü- teakiben Harp Akademisine girmiş- tir. Harp Akademisinden 1941 yılın- da mezun olan Şefik Erensü bir yıl kadar Genel Kurmayda hizmet gör- dükten sonra Sofyaya önce Ataşemi- liter muavini, sonra da Ateşemiliter vekili olarak tâyin edilmiştir. 1944 yılında yurda dönen Erensü 1946 ya kadar Harp Okulunda bölük kuman- danlığı yapmış ve 1947 yılında Mos- kova Ataşemiliterliğine gönderilmiş- tir. 1949 yılına kadar Moskovada ka- lan Erensü bir yıl üddetle Paris A- taşemiliterliğini de yaptıktan sonra Genel Kurmaya alınmış ve 1951' yılın- da Erzurum bölgesinde tabur kuman- danlığına getirilmiştir. 1953 yılında Erzuumdan İtanbula dönen Şefik Erensü Harp Akademisinde öğret- menlik yapmış, bu arada NATO Sa- vunma kolejine devam etmiştir, 195E yılında Kuleli Askeri Lisesi Kuman- danlığına getirilen oOErensü 1959 da kıta hizmeti geldiği için aynı yerde alay kumandanlığı yapmıştır. Ordu içinde zekâsı ve kültürü ile şöhret yapan Eensü bekârdır. Eren- köyde oturmaktadır. Çalışkan ve ile- risi için çok ümit verici bir asker o