27 Temmuz 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

YURTTA OLUP BİTENLER aliydi. Ancak Yeni Cephe faaliyetini a- zıttığından ve organize hal aldığın- dan beri başkentte esmeye başlayan hava Milli Birlik Komitesinin 27 Ma- yıstan bu yana aldığı vaziyette nor- male doğru bir tadilât yapma zama- nının geldiğini farkettiğini gösterdi. Bu hafta seçim tarihinin en kısa za- manda açıklanması yolunda ciddi bir cereyan kudretli çevrelerde belirmiş- ti. Bu yılın sonbaharı, eğer eldeki iş- ler bitirilirse hâlâ seçim zamanı ola- rak düşünülüyordu. Vaziyet aydın- landığında resmi açıklama yapıla- caktı ve seçim tarihi hiç bir halde 27 Mayısın ötesinde obulunmayacaktı. Zira akıl içn)| tarik birdi İnkılâp Komitenin dertleri Kızgın Temmuz güneşinin başkenti oturulmaz bir hale getirdiği ge- çen hafta içinde B.M.M. nin ikinci katındaki bir salon hemen hemen hiç boş kalmadı. Ceketlerinin önünü a- çan, kravatlarını gevşeten ve sık sık alılarındaki teri mendilleriyle kuru- layan bir takım insanlar bu salonda bazan gecenin geç vakitlerine kadar aralıksız çalıştılar Milli Birlik- Komitesinin gün geç- tikçe işleri çoğalan üyeleri doğrusu istenilirse bu hâlden şikâyetçi değil- lerdi. Sıcak Temmuz ka- vurduğu başkentte olanlar- sıkıntı çekiyorlardı ama İn- kılâbın ikinci ayını doldurmağa baş- ladığı şu günlerde Komite üyelerini işin çokluğundan daha ziyade bazı düşmanı kesilen belirli kişiler, Komi- te üyelerinin partiler üstü davranışta ölçüyü azıcık aşmaları o neticesinde kabuklarından o sıyrılmaya Oo cesaret edebilmişler ve belki de paçalarını kurtarabilmek için kesif bir propa- gandaya girişmişlerdi. Hele Milli Bir- lik Komitesinin açık ve kesin karar- larıyla yüzde yüz samimi davranışı bunların işine pek geliyordu. Komite Kur'anın tercüme edilmesine taraf- tar mıydı? Belirli kişiler bunu ge- niş halk kütlelerine yobazlar vasıta- sıyla "işte din elden gidiyor" diye yayıyor ve sonra orada burada çıkan fısıltıları zevkle dinlemek için köşe- lerine çekiliyorlardı. Komite üyele- rinden biri eskaza bir yerde politika- cıların aleyhinde mi bulunmuştu? Derhal C.H.P. devri hesabının da so- rulacağı, bilinen belirli kişiler tara- fından kapı kapı dolaşılıp söyleniyor- du. İşte bu tip faaliyet Milli Birlik Komitesi ürelerinin canını Temmuz 10 güneşinden çok daha fazla yakıyor, İçlerini Ankara sıcaklarından çok da- ha fazla bunaltıyordu. Ancak memleketin yeni İdarecile- ri, geçen hafta içinde, kendi tutum- larındaki mübalâğa payının bir ta- kım bulanık su avcılarına cesaret verdiğini anladılar ve zaten hâdiseler de aşırı hassasiyetlerini artık lüzum- suz kıldığından güzel bir jest yaptı- lar. Pazar günü, Lozan zaferinin yıl- dönümünde, oğlu Ömer İnönünün Maltepedeki evinde bulunan İsmet İ- nönü Devlet Başkanı Cemal Gürselin bir mesajını aldı. Mesaj, telle İnönü- nün Heybeliadadaki evine gönderil- mişti. Orgeneral Gürsel "Lozan günü rakterine halel gelebileceği yolunda -tamamile haklı- bir endişe dolayısıy- la İnönüye karşı çekingen davranmış, bir bayram tebriki teatisinden bile kendisini alakoymuştu. Fakat şimdi İnkılâp tamamile oturmuş bulundu- gundan ve aşırı tarafsız görünme gayreti bazı çevrelerde ters yorum- landığından daha normal harekette fayda olduğu anlaşılmıştı. Böylece bu hafta bir kompleks ortadan kalkı- yor ve 27 Mayıs hareketini soysuzlaş- tırmak için el altından çalışanların kulağına kar suyu kaçıyordu. Bu arada Komite, çalışmalarını bir saniye olsun aksatmadı. Nitekim geçen haftanın ortalarında bir akşam Milli Birlik- Komitesinin basın toplantısı Horoz şekerine iltifat yok , münasebetiyle zat-ı devletlerini hür- metle ve hayranlıkla hatırlamak be- nim için zevkli bir vazifedir* diyor ve İnönünün memlekete yaptığı hiz- metler içinde Lozanın bir âbide ola- rak yaşayacağım belirtiyordu. Lozan zaferinin Okahramanı bu kadirbilir- likten son derece mütehassis oldu ve Gürsele "âlicenap alâka"smdan do- layı "derin şükran"larını "üzerine almış olduğu yüce ve asil vazifesinde başarılar dileği"yle bildirdi. İşin alâ- ka uyandırıcı ni Gürselin mesa- jı ve ertesi gün İnönünün cevabı A- nadolu Ajansı tarafindan yurda, du- Idu yuru Müresi ilerüstü ka- genç Binbaşı ayağa kalkıp "Arkadaş- lar bugünkü çalışmamız burada bi- tiyor" dediği zaman saatler 23.50 yi gösteriyordu. Günlerden Perşembey- di. Milli Birlik Komitesi üyeleri ön- bulunan kâğıtları o toplayıp çantalarına yerleştirdiler. o Yakaları- nı kapayıp, ceketlerinin önünü ilikle- diler. Ağır ağır salonu terkettiler. O gün yeni bir karar alınmıştı. Bu işleri hem kolaylaştıracak, hem de çabuklaştıracaktı. Zira Milli Bir- lik Komitesi üyeleri geçen hafta için- de bir çok meselenin bir an evvel biti- rilmesi lüzumunu o hissetmişler ve o yolda adım atmışlardı. Alman ka- rar "İnceleme ve Araştırma Kurul- AKİS, 27 TEMMUZ 1960