İKTİSADİ VE MALİ SAHADA liği Kongrsinde delegele Başnlık divanı Dert çok, hemdert yok! manialardan sadece bir tanesi idi.. Bu çok yüksekteki maniaları yene- meyen İren için istifadan başka yol kalmıyordu. İrenin istifası, mevcut sistem i- çinde sahası mahdut reformlar yap- manın bile mümkün olmadığını gös- teriyordu. Dış Ticaret İhracattaki azalma Geçen hafta yayınlanan bu yılın k — beş aylık dış ticaret istatis- tikleri, 1953 den beri görülen acıklı bir durumu bir defa daha teyid etti: Temel döviz kaynağı olan — ihracat azalmaktadır. Filhakika 1957 yılı- nın ilk beş ayında 463.7 milyon li- rayı bulan ihracat, bu yıl aynı aylar zarfında 387.3 mılyon liraya düşmüş- 76.4 milyon gibi ihracatta büyük bir azalmayı ifade etmekte- dir. İhracattaki azalmanın — sebepleri malümdur: Nüfus artışı ve enflâs- yon dolayısıyla istihlak yükselmek- te, prodüktivenin yerinde — sayması ve ziraatin hava şartlarının esiri kal- ması istihsalin büyük ölçüde çoğal- masını önlemekte ve neticede ihra- cat malları iç piyasaya yönelmekte- dir. Diğer bir deyişle istihsali art- tıramıyan İktidarın istihlâki kamçı- laması şu meşhur mes'ut hâdise temel döviz kaynağı olan ihracatın kurumasına sebep olmaktadır. On- dan sonra İktidar,içerde gösterme- diği gayreti, dış krediler temini hu- susunda esirgememektedir. Herkes bilmektedir ki dış yardım Türkiye- nin bugün karşılaştığı dış — ticaret güçlüklerine bir çare getirmez. Her- kes bilmektedir ki bunun yegâne ça- resi,ihracatı arttırmaktır. Bu da çok alın teri ve fedakârlık — isteyen bir iştir. Ne var ki her işte kolaylığı 24 seçen İktidar, böyle bir şeye yanaş- mamakta yarın ödenmesi gerekecek olan dış kredilerle, bu günü kurtar- maya çalışmaktadır. Serbest Pazar S on aylar zarfında dünyaya gele- ceğinden ümit kesilen Serbest Pazar, geçen hafta ortasında Avru- pa Iktısadı İşbirliği — Teşkilâtının Paristeki merkezinde yapılan — top- lantılardan sonra yeniden günün mevzuu haline gelmiştir. Gerçi henüz müspet bir karara varılamamıştır. Ama Serbest Pazar fikrinin babası — İngilterenin bu işi tedvire memur nazırı Mandling son derece iyimserdir. Mandling'in iyim- serliği, bir ara Serbest Pazarı tor- pilliyeceğinden korkulan Fransanın iyi niyetle Serbest — Pazar işini bir neticeye bağlamaya karar verdiğine kanaat getirmesinden ileri gelmek- tedir. Ampirik İngiltereye göre, iyi niyet mevcut olduktan sonra gerisi gelecektir. Artık Fransanın babalığı altında altı Avrupa memleketinin geçen sene dünyaya getirdikleri müşterek pazarın kendi aralarında gümrükleri indirecekleri 1 Ocak 1959 tarihinden evvel Serbest Pazar an- laşmasını imzalamaya da pek aldı- rış edilmemektedir. İyi niyet mev- cut olduktan sonra, gelecek yılın or- tasında da olsa Serbest Pazarın doğ- masında bir mahzur görülmemekte- dir. Mütehassıslar halen bütün hız- larıyla çalışmaya başlamışlardır. Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilâ- tına dahil olan Türkiye de Serbest Pazara girecek namzetlerden biridir. Acaba Türkiye buna —hazır mıdır? Avrupa memleketlerine karşı güm- rük duvarlarını indirebilecek midir? Halen bu suale verilecek cevap kafi bir hayırdır. Avrupalılar da bunu çok iyi bilmektedirler. Bu sebeple Avrupanın az gelişmiş memleketleri için hususi bir rejimin tesisi düşü- nülmektedir. Bu memleketlere ikti- sadiyatını Avrupa içindeki serbest rekabete hazırlanması maksadıyla zaman bırakılacak, biraz da yardım yapılacaktır. Fakat acaba —Türkiye bu müddetin sonunda hazır olacak mıdır? Bu çok şüphelidir. — Ancak şimdiden Türk iktisadiyatı plânlı bir şekilde yarınki serbest rekabete doğru yöneltilirse ve enflâsyonun tahrip ettiği iktisadi bünye düzelti- lirse halen Türkiye maliyeti — yük- sek mal istihsal etmekte yarış eden atölyeler ve sözde fabrikalarla dol- muştur- böyle birşey mümkündür. Avrupa ticaret sistemine imtiyaz- l1 bir şekilde katılmakla Türkiyenin kazanacağı faydalar aşikârdır. Av- rupa bizim için ihracat ve ithalât bakımından G6n iyi bir pazardır. Bu yapılmazsa takastan pek farklı ol- mıyan iki taraflı ticaret anlaşmala- rının - mahzurlarından — kurtulmak mümkün olmıyacaktır. İşin belki de daha fena tarafı, Müşterek Pazzarın Türkiyenin Avrupayla olan ticareti için bir duvar teşkil etmesi tehlike- sidir. Zira Müşterek Pazar gibi ham madde ve zirai mahsul ih- racatçısı Fransanın Afrika toprak- larına, Avrupaya imtiyazlı bir, kilde satma hakkı tanımaktır. Böy- le bir durum Avrupanın ithalâtını Afrikaya doğru yöneltecektir. İngil- tereyle birlikte diğer Commonwealt memleketlerinin ve İngiliz müstem- lekelerinin de katılmasıyla bu durum daha ciddileşecek ve Türkiye Avru- paya mal satamaz hale gelecektir. Ne var ki, böyle bir tehlikeye karşı kolları şimdiden sıvamak lâ- zımdır. Tehlike kapıyı çalmadan, tehlikenin mevcudiyetine inanmıyan- ların şimdiden birşeyler yapacakla- rına tabii ki kimse inanmamakta- dır AKİS, 2 AĞUSTOS 1958