Dış politika Protokol ve Kıbrıs A rkada bıraktıgımız haftanın son günü akşam, üzeri Londra hava meydanına inen kırmızı çizgili be- yaz uçaktan çıkan saçları itinayla taranmış, dar elbiseli adam — bekle- mediği çılgınca alkışlar ve yaşa ses- leri ile karşılandı. Uçaktan inen a- dam tezahürattan memnun olmuşa benziyordu. Yüzünde geniş bir te- bessüm, seslerin geldiği tarafa doğ- ru yürümeye başladı. Bu arada po- lis kordonunu yarmağa muvaffak o- lan iki bine yakın genç, alkışladık- ları adama doğru koşmaya başladı- lar. Meydan karıştı. Uçaktan inen adam polıslerın de yardımıyla mey- an mudu odasına sığındı. Gençler peşını bırakmadılar, binaya daldılar. Aradıkları adamın — müdü- rün kapısının önüne çıktığını görün- ce de o tarafa doğru yöneldiler. A- ma kendine doğru koşanlara tatlı tatlı gülümseyen adam birden bire içeri çekildi. Biraz sonra da binanın arka kapılarından birinin önüne ge- tirtilen otomobile atlayarak meydan- dan uzaklaştı. Gençler ise daha bir hayli müddet, müdürün kapısının ö- nünde onu boş yere beklediler. Meydanı altüst eden bu gençler Londradaki Türk talebeleri ve Kıb- rıs Türktür Cemiyeti üyeleri idi. Londrada Kıbrıs meselesinin konu- şulacağını bildikleri için. Başbakan Menderesin gelişi dolayısıyla bir te- zahürat yapmak istemişler ve kar- şılama merasimini altüst etmişlerdi. Beyaz uçağın Bonn'daki konuş- maların uzaması yüzünden yüzdok- san dakikalık bir rötarla Londraya inmesi, programda zaten ufak bir değişiklik yapılmasını gerektirmişti. Başka verilmiş sözleri olan Başba- kan MacMillan bu yüzden meydana gelememiş, yerine Milli Savunma Ba- kanı Duncan Sandys'i göndermişti. Ne çare ki, "Taksim, taksim!" diye bağırarak beyaz uçağa doğru — ko- şan gençler Sandys'in de vekâlet vazifesini gerektiği gibi yerine getir- mesine mani oldular. — Gazetecilere yerilmesi usülden olan beyanlar da verilemedi. Hatta bir ara gençlerin muhasarasına uğrayan Churchill'in damadı Sandys, Menderesin sığındı- ğı meydan müdürünün odasına ula- şabilmek için bütün sportmenliğini göstermek zorunda kaldı! Bu acayip karşılama töreninden en çok üzülen adam ise, karşılama törenini büyük bir dikkat ve itina ile hazırlamış olan protokol şefiydi. İstanbuldan ayrılış eçen cumartesi güneşin gökyü- zünün tam ortasında baş mevkii işgal ettiği bir zamanda, Yeşilköy haya meydanının manevra sahasına dizilmiş merasim kıtası çizgili laci- vert bir elbise giymiş, siyah melon şapkasını selâm vazıyetınde sağ e- linde tutan kahve rengi — gözlüklü AKİS, 2 AĞUSTOS 1958 edildi. bir sesle Menderes tarafından teftiş Menderes hafif ve titrek "merhaba arkadaşlar" deyince, uzun boylu, miğferli, ellerinde — süngüleri takılı piyade tüfekleri bulunan çakı gibi Mehmetçikler, tek bir ağzın mahsulüymüş gibi "sağol" diye kük- rediler. Menderes, bir gün önce, beklen- mediği bir zamanda Ankaradan sa- at 18.30 da uçakla İstanbula gelmiş, hiçbir yere uğramadan derhal yıkım sahalarını gezerek dinlenmiş ve zih- nini cilâlaınıştı. Saat 10.30 dan itibaren Yeşılkoy Hava Alanında uğurlama töreni ha- zırlıkları başlamıştı. Menderesın gel- mesine 15 dakika kala Başbakanlık Özel Kalem Müdür Muavini — Şefik Fenmen, büyük bir ciddiyet ve salâ- hiyetle gazetecilere, sessiz sedasız YURTTA OLUP BİTENLER nuyordu. Menderes te, hazır raya gitmekte iken yolu üzerinde- ki Bonn'da kısa bir tevakkuf yapa- caktı. Menderes, Bonn'a giderken, büyük bir ihtimalle Polatkanı refa- katine almıyacaktı -tersi olmuştur-. Bonn'da Menderes ile Adenauer, "2 memleketi alâkadar eden yüksek po- litika ve zirve meseleleri müzakere edeceklerdi". Bunlara tabii ki, ikti- sadi meseleler de dahildi. Pazar ak- şamı Bonn'dan Londraya geçilecek- ti. Burada Menderesi İngiltere Baş- bakanı Harold MacMillan karşılıya- caktı -190 dakika geç gelindiğinden tahakkuk etmemiş, Harbiye Nazırı Duncan Sandys Menderesi ve Zor- luyu karşılamıştır-. Gene Fenmenin verdiği izahata göre, — Londrada, Bağdat Paktı Başbakanlar Konseyi toplantısının ihzari görüşmeleri İn- Menderes Yeşilköyde merasim kıtasını teftiş ediyor Bir yolculuk bir sürpriz şeklinde başlıyan esra- rengiz seyahat hakkında izahat ve- riyordu. Fenmen, Parise, hususi su- rette gidileceğini bildiriyordu Paris Büyük Elçiliğimiz, nezaketen Fran- sız Dışişleri Bakanlığına . durumu bildirmiş, fakat rahatsız olunmama- sını rica etmişti". Menderes Pariste, daha önce orada bulunan — Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkılatı ve Millet- lerarası Para a müzakereler yapmakta olan Dışışlerı Bakanı Fa- tin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan ile, "son direktif görüşmelerinde bulunacaktı". — Gece Pariste geçirildikten sonra, ertesi sabah, Bonn'a hareket edilecekti. Batı Almanya Başbakanı Dr. Con- rad Adenauer, Orta Doğu hâdisele- rinin vehamet kesbetmesi — üzerine, Menderesi Bonn'a davet etmiş bulu- böyle başladı giltere — Dışişleri PBakanı — Selwyn Lloyd'un — delegasyonlara — vereceği akşam yemeği Zziyafetinde başlıya- caktı. Müşahit olarak katılan Ame- rika Dışişleri Bakanı Dulles'ın salı günü Washington'da bulunması ge- rektiğinden, Başbakanlar Konseyi toplantısının, "açılış konuşmaları gi- bi formalite kısımlarının iptali ve doğrudan doğruya esasa — geçilerek kısa kesılmesı ve pazartesı tamamlanması mümkündü" Fenmen, vukufla verdiği 1zahatın bu noktasında birdenbire durarak heye- canlandı ve, "Bir dakika diyerek der- hal 00.073 siyah Cadillac'ın geldiği manevra sahasının sol tarafına "koş- tu Menderes, yanında — Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Muzaffer Ersü ile 00.073 siyah Cadillac'tan indi ve doğruca merasim kıtasının sol tara- 11 gecesi