rı kabul etmesi üzerine mümkün ol- Nitekim bu yakınlarda D. mütehassıslarına at- ükümetinin iktisadiya- tını kuvvetlendırmek için, kredının en iyi şekilde kullanılmasını te maksadıyla Avrupa İktisadi Işbirli— ği Teşkılatının kontrolunu kabul et- anlaşmasını kolaylaş- bildirmektedir. Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilâtı Bakanlar Kuruluna Başkanlık eden İngiliz Malıye Bakanı Heathcoat - Amory, "kredinin kısmen Avrupa Ödeme Birliği tarafından idare edi- leceğini" söylemiştir. Bu g kredi, KİS'in evvelce yazdığı gibi yılba- şında Fransaya verilen krediye çok benzemektedir. Kredinin şartlı oldu- ğunda, kötü maksatlılara ateş püskü- ren Zafer hariç herkes — müttefiktir. Yalnız Avrupa İktisadi İşbirliği Teş- kilâtının ileri sürdüğü şartlar bir hayli ağırdır. Zira D. P. iktidarının sekiz yıldan beri dört elle s rıldığı Kolomb Efendi siyaseti- nin terki ve "eve çeki — düsen verilmesi" istenmektedir. Demek ki İktidar, sekiz yıllık icraatının tam aksini yapmaya davet edilmektedir. Hafıza-i beşerin nisyan ile malul bulunduğu muhakkak olmakla — be- raber, yine de böyle mühim bir me- selede dün Ssöylediğinin tam aksini söylemek ve hoşa gitmiyen karar- ları halk efkârına kabul ettirmek, hiç şüphe yok, her yiğidin başara— mıyacağı bir iştir ldı kı D. P. i bu kararları dah parti mensuplarına ve mılletvekıllerıne bile benimsetememiştir Böyle 180 derecelik dönüşler Batıda ancak hü- kümetlerin değişmesiyle mümkün olmaktadır. Ne var ki, Büyük Mec- lisin açılmasından evvel kendini bir şeyler yapmaya mecbur hisseden ve kurtuluş yolunu ancak dış yardımda gören D. P. İktidarı fiyatı ne olursa olsun, şimdilik imtihan şartlarını ka- bul etmiş gözükmektedir. Tabii ki şartların ne dereceye kadar yerine getırılecegı ayrı bir meseledir! Böy- r ihtimali akıllarından çıkarma- yan A rupalı mütehassıslar, tilerin tesbiti durmuşlardır. Maamafih ilerde Al- man ve Amerikan kredileri temini, bu deneme imtihanında alınacak ro- ta bağlıdır Kabul şartları T ürk Hükümeti muhtemelen pek yakında, Avrupa İktisadi İş bir- liği Teşkilâtı ile yapılan temaslar- dan sonra aldığı kararları sah- neye koymağa başlıyacaktır. zakerelerde giz iliğe — son d dikkat edilmesi ne rağmen, bir müddetten sonra sızan haberler, bu milletlerarası kanaldan verilen kre- diyi kabul şartları hakkında — sarih bir fikir sahibi olmayı mümkün kıl- mıştır. Mütehassıslar emisyona baş- AKİS, 2 AĞUSTOS 1958 Adenauer Borç veririm ama... vurmaktan vazgeçerek devlet sektö- rünün kendi yağı ile kavrulması ve dış ticaretimize çeki duzen verilme- si gibi başlıca iki. ana mesele üze- rinde durmaktadırlar. Devlet sektö- rünün kendi yağı ile — kavrulması, bütçenin denkleştirilmesini, İktisadi Devlet Teşekküllerine ve bazı — bir- liklere Merkez Bankası kapılarının büyük ölçüde kapatılmasını gerekti- recektir. Yeni vergiler, zamlar veya masrafların kısılması böyle bir siya- setin tabii neticeleridir. Sızan a- berlerden, vergileri arttırmaktan çok Devlet sektörünün masraflarım kıs- mak yoluna gıdılecegı anlaşılmakta— dır. Câri ma arda bü kısıntı— lar yapılması mumk olmadığın göre, yatırım masraüarı kısılacak— tır. Şu adına imar denilen meşhur Mahsulün faydalandığı şekil Tevzin Fonu Deblokaj fonları için İhracatı kanuni veya fiili seklinde yapılan mallar Muvakkat ihracat rejimi Maden ihracatçısına mahsus hakkı Tütün müstahsiline yapılan yardım Bilateral ticaret anlaşmalarının fiyat aciyosu rüçhanlı kur tekel ithal Ariere ödemelerinin verdiği primler Kredili ithalâtta malla ödeme usulü Muhtelif takas muameleleri YURTTA OLUP BİTENLER güzelleştirme yatırımlarının kısılıp kısılmıyacağı henüz meçhuldür.. Devlet sektörü masraflarındaki indirmelere muvazi olarak banka kredilerinin dondurulması — düşünül- mektedir. Mevduatın çekilmesinden sonra banka kredilerinin kısılması dolayısıyla müşkül durumda birçok tüccarın böyle bır karardan hiç — hoşlanmıyacağı uhakkaktır. Yalnız kredilerin dondurulması en- flâsyonla hakikaten mucadeleye ka- rar veren bir hükümetin asla ihmâl edemiyeceği mühim ve tesirli bir silâhtır. Bu tedbirler alınırsa, ne İsayı ne Musa'yı memnun etmiyen Milli Ko- runma Kanununun sahneden kaldı- rılması mümkün olacaktır. Halen Milli Korunma Kanunu yeniden göz- den geçirilmektedir. Dış ticaret meselelerine gelınce ilk akla gelen devalüasyon keli sidir. Devalüasyon, enflâsyon gırda bna kendini kaptıran bütün İktidar- ların mutlaka yapmağa mecbur ol- dukları, fakat isminden umacı gibi kor_ktukları bir kelimedir. Bu sebep- le İktidar, şimdilik, açıkça bir deva- lüasyona gitmeyi kabul etmemiştir. Devalüasyon zarureti, mevcut prim sisteminin ıslahı suretiyle karşılana- caktır. İthalâttan alınan vergilerle, ihracat primleri karşılanacaktır. İyi yürütülebilirse -ki bu çok zor bir iş- tir- rasyonel bir prim sistemi açık bir devalüasyonun yerini tutabilir. Her halükârda, halen mevcut prim anarşisine bir çekidüzen vermeye çalışılacaktır. Hükümetin — alacağı ilk karar budur. Hakikaten ihracatımız yıllardır, açık veya kapalı sabit veya müte- kâmil çeşitli almaktadır. İKA ajansı bu h primleri şekilde sıralamaktadır: Çeşitli primlerin mevcudiyeti, ge- lişi güzel zaruretler mecbur ettikçe prim verme yoluna gidilmesinin ne- ticesidir. İşte yeni sistem, bu karma karışık primleri tek bir esasa bağlı- aşağıdaki yacaktır. İthalâttan alınan hisseler Malın ihracatımızdaki mevkii B 8,7 B 81 B 19,2 B1 B 9,1 D 30-40 (Bu yoldan sağlanan primden bütün mallarımız faydalanır) " " " (Borç transferine tahsis edilen mallar faydalanır) (Aşağı yukarı bütün mallar faydalanır) 15