re ve Amerika bu hakikati çabucak anladılar ve Iraka müdahaleyi akıl- larından sildiler. Biraz geç de olsa, meşhur radyo — servisi — sayesinde, Kral Hüseyinin Bağdat kapılarına dayandığını ve Kuzeydeki aşiretlerin 60 bin kişilik bir kuvvetle harekete geçtiğini yazan Havadis gazetesinin sayfalarında da bu haberler azaldı. Kalen zihinleri işgal eden tek me- sele yeni rejimin nasıl ve ne zaman tanınacağıdır Hürriyet caddesi Bu haftanın başında sevinç içinde- ki Irakta tam bir sükünet hâkim- dir. Herşey normale dönmüştür. İhti- lâlin ilk günü neşri yasak edilen İn- gıhzce Irak Times'ın yeniden görül- ğe başlaması bu normale dönüşün son bir ifadesidir. Tatil günleri, cad- deler eğlence arayan Iraklılarla do- ludur. Meraklı zıyaretçıler 14 Tem- muz ihtilâlinin "tarihi" yerlerını do- laşmaktadırlar. En büyük alâkayı, gizli merdivenlerinde Ve odalarında silâhlı muhafızlar bulunan Nuri Sa- idin evi toplamaktadır. Sabahın er- ken saatinde Cumhuriyetin ilânını bildiren radyo binası da en çok ta- vaf edilen tarihi yerler arasındadır. Nuri Saidin halk tarafından öldü- rüldüğü sokağa Hürriyet caddesi adı verilmiştir. Caddede “"Burada, beni öldürecek adam henüz anasının kar- nından çıkmamıştır diyen adam öÖl- dürülmüştür" yazılı bir levha bulun- maktadır Kendilerini iki saat içinde Irakın başında bulan genç subaylar, ilk günlerin şaşkınlık ve heyecanını an- latmışlar, ihtilalin tarihçesini hikâ- yeye — başlamışlardır. İhtilâlin 1 nu- maralı adamı, Başbakan General Abdülkerim Kasım, her milletten 90 gazetecinin önünde yaptığı ilk basın toplantısını ihtilalin mazisine tahsis etmiştir: "İhtilâl fikri bana Harp O- kulunu bitirdikten sonra geldi. 1934 de ilk subay tâyin edildiğim zaman, Irakın iç durumunun gittikçe kötü- ye gittiğini farkettim. Seneler geçti, memleket işleri iyice berbatlaştı. Üç yıl evvel general olduğum ve Ür— düne gönderildiğim — zaman meslek- daşlarla temasa başladım. Etrafım- da dürüst ve emin insanlar toplanı- yordu. Bunlardan biri halen Başba- kan yardımcısı olarak yanımda bulu- nan — Abdülselâm Ariftir. 1956 da İktidarı alma saati yaklaşmıştı, fa- kat işler henüz — olgunlaşmamıştı. Gayretlerimize rağmen teşkilâtımız bizi gözliyen sayısız casus ve ajanlar tarafından her an yakalanmak tehli- kesiyle karşıkarşıya idi. Bu yıl şart- lar düzelince faaliyetimi — hızlandır- dım. Eski rejim de, Irak birliklerine Lübnana girme emrini vererek ba- na yardım etti ve düşüşünü çabuk- laştırdı. Plânlarımıza göre 14 Temmuz sabahı saat 6 da herşey bitmeliydi. Hakikaten saat 6 da ordunun yardı- mı ve halkın desteğiyle duruma ta- mamiyle hâkimdik" AKİS, 2 AĞUSTOS 1958 DÜNYADA OLUP BİTENLER Bin Nasırdan bir tanesi htilâli düşünen ve hazırlayan a- dam bundan 44 sene önce Bağdat- ta dünyaya gelmiştir. Orta halli bir ailenin çocuğudur. 18 yaşında Harp Olculuna girerek 2 yıl sonra buradan asteğmen Trütbesiyle çıkmış ve or- duya katılmıştır. Genç Kasım, 1911 yılında Kurmay Okulunu birincilikle bitirmiştir. Birçok birliklerde kur- may başkanlığı yapmıştır. TIrakın Kuzeyinde kürt aşiretlerine — karşı girişilen harekette — gösterdiği başa- rıdan dolayı en yüksek Irak askeri madalyasını kazanmıştır. Arap-İsrail harbinde bir taburun kumandanıydı. Ön saflarda — gösterdiği — cesaretiyle tanınmıştır. 1955 de rütbesi Tuğgeneralliğe yükseltilmiştir. General Kasım y nı yıl Türkiyede yapılan manevralar- da müşahid sıfatıyla bulunmuştur. Son zamanlarda Irakın iyi teç- hiz edilmiş nadir tümenlerindin bi- ri olan III ncü Tümenin XIX. Tuga- yının — komutanlığına getırılmıştır Modern silâhlarla mücehhez bu tü- men karışıklıkları - bastırmak için kullanılmaktaydı. Nitekim geçen se- ne ordu ile başı derde giren Kral Hüseyine yardım için bu birlik Ürdü- ne gönderilmiştir. Nihayet 14 Temmuz günü gelip çattı. O ana kadar tıpkı Nasır gibi ihtilâlden evvel meçhul bir subay o- lan Kasım günün adamı haline geldi. Irakın yeni başbakanı henüz ev- lenmemiştir. İyi İngilizce — konuşur, İngilterede altı aylık bir staj hariç memleket dışına pek nadir çıkmış olmasına rağmen Batılı birçok dos- tu vardır. İhtilâl zaten, Batı kültü-. rü ile yetişenlerin eseridir. e var ki Batı, dost olarak şeyhlerin lideri Nuri Saidi tercih etmi iştir. Kasım subay olarak son derece disiplini sever, adil ve namuslu bir adam olarak tanınmıştır. Aceleci, sa- bırsız ve sözünü sakınmayan bır in- sandır. Fakat askerleri, onların yiye» ceği ve içeceğiyle ve diğer dertleriy- le yakından ilgilenen bu adamı son derece sevmektedirler. Disiplinli as- ker, iyi bir sporcudur. Basketbol ve futbola bayılır. Askerlerini spor yap- maya adeta zorlar. Birkaç yıl evvel generallerin, albayların katıldığı bir ordu atletizm müsabakasında, Ira- kın en hızlı koşan generali ünvanı- nı kazanmıştır. General Abdülkerim Kasım hararetli bir Nasır taraftarı- dır. Zaten başka türlü olması da bek- lenemezdi. Zira Arap — dünyasında mantar gibi bitmeye — başlayan bu genç subaylar, aynı sosyal ve müs- temlekeci düzene baş kaldıran a- damlardır. Hepsi Batı — kültürü ile yetişmişlerdir. Hırsızlığın, şeyhlerin ve ahlâksızlığın pençesindeki eski nizamdan nefret etmektedirler. Hep- si Batıdan öğrendikleri hürriyet, is- tiklâl, demokrasi gibi fikirlerin Ba- tılılar tarafından memleketleri dışın- da ayak altına alınmasına razı olama maktadırlar. Hepsi suni hudutlar ve Ingiliz icadı krallıklar ve şeyhlikler 19