DÜNYADA OLUP BİTENLER Fisenhower MacMillan'a muhalif mazlık paktının" imzalanmasını tek- lif ediyordu. Ittıfak bağları ve bu a- rada bilhass azami şekilde kuvvetlendırılmelı ve tedbirsizce si- lâhsızlanmak hatasına düşmemeliy- a, Öte taraftan, — Sovyetlerle müzakere yollarını aramak ve millet- lerarası münasebetlerdeki gerginli- ğin giderilmesinde ilk adım olarak Doğu ile Batı arasında bir saldırmaz- lık paktının imzalanması da lüzum- luydu. Bu kadar şumullü bir pakt fik- rinin, dünyanın çeşitli memleketlerin. de geniş akisler uyandırması tabiiy- di. Amerikada hem Demokrat Parti- ye hem de —Cumhuriyetçi Partiye mensup Kongre liderleri, Doğu-Ba- tı saldırmazlık paktı akdıne dair o- lan bu İngiliz teklifini, soğuk karşı- lamışlardı. Gerçi Başkan Eisenho- wer ve Dışişleri Bakanlığı resmen bir yorumlamadan kaçınmışlardı. A- ma, hükümet çevrelerine yatan şah- siyetler» Birleşik Amerikanın Sov- yetler Birliği ile bu kadar şumullü bir antlaşma imzalamayı daha önce reddetmiş olduğunu hatırlatmaktay- dılar. Birleşik Amerikanın görüşüne nazaran, Doğu ile Batı arasında im- zalanacak bir saldırmazlık paktı, te- cavüzü meneden Birleşmiş Milletler Anayasası hükümlerinin /tekrarın- dan ibaret olacaktı. Ayan Cumhuriyetçi lideri — Willi- am Knovdand ve Demokrat Sena- tör Mike Mansfield'in kanaatlerine göre, böyle bir paktın şu sırada bir kıymetı olmıyacaktı Senatör Mans- field'in goruşune nazaran — MaçMil- lanın teklifi "vakitsiz" İngiltere-Başbakanı meseleyi başın- dan değil sonundan ele almak iste- mekteydi. Pakt teklifi, Doğu — ile 22 yapılmıştı.. Batı arasındaki meseleleri ele almak için bir başlangıç değil müzakerelerin Muvaffakiyetine göre — neticede ileri surulecek bir nihai teklif olmalıydı. n çevrelerinde de İngiliz tek- lifi ıhtıyatla karşılanmıştı. Yetkili resmi şahsiyetler, konuşmanın met- ni dikkatle incelenmeden önce, her hangi bir yorumlamada bulunmaktan kaçınmışlardı., Ancak, hükümet çev- relerine yakın şahsiyetlerin kanaati- ne göre, MacMillanın teklif ettiği akt, umumi ve kontrollü bir silâh- sızlanmayı da içine alırsa Batı manya İngiliz Başvekilinin görüşü- nü kabul edebilecekti. Ayni şekilde Roma siyasi çevre- lerınde de teklif ilgiyle karşılanmış- tı. Bu çevreler, esasen İtalyanın en yetkili temsilcileri vasıtasiyle, barı- şın korunmasına, yardım edecek her teklifi müsait karşılayacagını daima ifade etmiş olduğunu hatırlatmaktay- dılar. Batılılar arasından gelen bu y resmi tepkilere mukabil, asıl Batılı lar, yarı resini de olsa, teklif hak- kındaki fikirlerini belli etmiş sayılır- lardı. Ööte taraftan, — Sovyet Rusya, bu yasinin kaleme alındığı ana k dar, İngiliz Başbakanının "ya- pıcı" teklifi hakkında resmi veya gayri resmi hiçbir yorumlamada bu- lunmamıştı. Doğrusu, Sovyetlerin göstereceği tepki merakla bekleni- yordu. Antarktika Görülmemiş bir yarış B ir kaç haftadan beri, dunyanın altıncı kıtası Antarktika'nın 'ge- cesiz gündüzlerinde" ve eksi 25 de- rece soğuklarında, bir İngiliz bir de Yeni Zelandalı olmak üzere iki se- feri heyet arasında çetin bir yarış devam edip gidiyordu. Nıhayet ge- çen Cuma sabahı bır müddet önce - dünyanın “tepesine", Himalaya'ya İngiliz bayrağım dıkmış olan, Edmund Hillary'nin başkanlıgında— ki Yeni Zelanda heyeti, bu defa da . dünyanın "dibi" olan Güney Kutbu- na ulaşarak yarışı kazanıyordu. Yeni Zelanda Heyeti, kara yoluy- la Güney Kutbuna ulaşmış olan üçün. Cü heyettı İlk olarak bundan 47 se- ne önce 11 Aralık 1911 yılında, A- mundsen'in başkanlığında bir Norveç heyeti, Güney kutbunu karadan "fet- ' Bu fetihten Habersiz ola- rak hareket eden İngiliz Robert Fa- lcon Scott başkanlığındaki bir diğer heyet, bir ay kadar sonra gene ka- radan Güney Kutbuna vardığı Za- man, burada Norveç bayrağının dal- galanmakta olduğunu görmüştü. San. ki bu bahtsızlık yetmiyormuş gibi Scott heyetinin seferi trajik bir şekil- de sona ermişti. Dönüşte Scott ve ar- kadaşları bir giıda ve malzeme depo- suna sadece 17 kilometre kala yor- gunluktan ve gıdasızlıktan can ver- mişlerdi eni Zelanda heyeti, Ferguson marka tırtıllı üç traktorle 15 E- kimde Scott üssünden hareket et- mişti. Bu traktörler, 2000 kilometre mesafeye yedi kamyonluk yiyecek, malzeme ve yakıt taşımışlardı. Bu malzemenin bir kısmı, dönüş için de- po edilmişti. Hillary heyeti, Dr. Fuchs başkanlığındaki İngiliz heye- tini Kutuptan 1100 kilometrelik bir mesafede beklıyecek ve dönüşte ken- disine yardım edecekti İki heyet arasında — başlangıçta bir — rekabet yoktu. Her ikisi de İngiliz Milletler topluluğuna mensup heyetlerdi. Hat- tâ bu kutup seferi, müşterek bir se- ferdi. Fuchs heyetı 24 — Kasımda, Sir Edmund Hillary ve Dr. Fuchs Yarışın galibiyle mağlübu AKİS, 11 Ocak 1958