AKİS'in Yazı Müsabakası Demokratik Rejim içinde Yaşamağa Azimli Milletler Ne Şekilde Hareket -Etmelidirler? Bızzat milletin büyük — ekseriyeti tarafından teessüsü — arzulanmış ve yine bu ekseriyetin her türlü tazyiki ile — yerleşmiş "Demokratik min ne şekilde, korunacagını da mıllet bılıyor demekti im noktadan fîkrimizı geliştirelim: ilindiği üzere — demokrasinin çok eski bir mazisi vardır. Hür dü- şünce ve beyanın cari olduğu tari- hin her devrinde daima büyük me- deniyetler doğmuş, ilim ve teknik ınkışaf etmiştir. Eski Yun e Ro- edeniyetleri demokratık ıdare tarzının bir neticesidir. Rönesans, onu takiben her sahada Avrupada görülen muazzam inkişaflar ve ni- hayet yirminci asır medeniyeti tek kelime ile, demokratik rejimin, best düşünen ve düşündüğünü ya- n bir zihni yetın ınsanlıga paha bıçılmez hediyeleri Medenıyetın duşma nları da hiç ıdarelerı ve hareketle e mede- niyet, insanlık harabe ve felâketleri üzerinde, dalma ahıs veya zümrenin saltanatı yükselmiş veya gömülmüştü Bazan da hurrıyet ve demokrasi bu tip insanlar elinde bir vasıta ola- rak kullanılmış ve, pek çok cinayet- ler, zulümler onların işlen- miştir. Fransız ihtilâli simalarından Madame Reland: "Ah hürriyet senin adına'ne cinayetler işleniyor" Tev- fik Fikret: "Kanun kanun diye ka- nun tepelendi" derken veciz bir şe- kilde bu hakikati haykırıyorlardı. Hiç bir millet demokrasiyi ko- layca ve mücadelesiz elde edeme- miştir. Zaten meşakkatsiz elde edi- len hakların kıymeti olmadıgı gıbı geri alınmalarının da ühim - miyeceği muhakkaktır. edenlerin Nıtekım sa- arzularıyle yü reaksıyon yarat- mamalının hikmeti bud O halde millete demokratık re- jim içerisinde aşama azmi nasıl yaratılabilir? Saniyen millet çoğun- luğunun demokrasinin — mahiyetini bilir derecede umumi kültü olması lâzımdır. Bunu bilen bir kit- le, hayatı ve istikbalinin demokrasi- nin yaşamasiyle kaim olacağına da AKİS, I1 OCAK 1958 XXVT müdriktir. Her türlü sosyal, ekono- mik ve ilmi huzursuzluğun kayna- ğı, serbestçe fikir beyan edememe, yani rejim buhranıdır. mazsa çoğunluk bu basit hakikati gorebı- lecek, tutumunu bu zaviyeye göre ayarlayabılecek seviyede bulunma- lıdır Gençliği kültürlü ve hâdiselere karşı hassas, halkı uyanık milletle- rin insan hak ve hürriyetleri, dola- yisiyle demokrasi uğrunda namüte- nahi kanlar döktükleri hayatlarını seve seve feda ettikleri tarihin eski devirlerinden günümüze kadar sü- mıyan, şahst ihtiras ve fikirleriııden başka şeye kıymet vermeyen bir neslin ye- tıştırdıgı ıdarecılerın demokrasiyi yerleştirmek için gayret göstermi- yecekleri, bilâkis onu kendilerine uydurmak için çalışacakları açık bir hakikattir. "Hayır demokrasi anladığınız mânada değil, yaptıklarımız onun selâmeti için- dir" diyen müstebit idarecinin uy- u n ve semini bulunca mas- kesini sıyırması, "Kanun benim" di- yerek kendisiyle beraber mületini felakete sürüklemesi işten bile de- ğildir. mek oluyor ki; — demokratik re]ım ıçerısınde yaşama imanına u her ne pahasına olursa olsun koruma azmine sahip milletler, bir- çok istihaleler geçirmişler, kendi- lerini yer yüzünde Allanın gölgesi kabul eden kral ve diktatörleri de- virmek lebi ölüme kinmemişlerdir Demokratik — bir idare tarzıyla istipdat arasındaki uçurumu gören bir nesil, kolay ko- Hele demokrasi idaresinin evlâtları, onun tolerans (hoşgörürlük) ve hemcinslerine kıymet veren zihni- yetiyle büyümüş nesil artık bu az- me tamamen sahip sayılabilir. Böy- toplulukta, fertlere mektebe girmeden evvel dahi, ve- rilen terbiyede; geleceğin bir ida- recisi olarak demokrasinin muhafa- zası için ilk ve kuvvetli izler var- dır. Daha sonraları mektep sırala- rında gayet realist bir tarzda de- mokratik bir hava içerisinde büyü- yecek, mektebin kendi çapında (me- sela bir çok idari ve inzibati işlerin talebe tarafından deruhtesi vesaire) vazife alacak ve bu ruhla yetişti- rilecektir. Bu şekilde sağlam esas- lar üzerine bina edilmiş bir terbiye Sait KIRMIZI TOPRAK sisteminin gençliği demokrasiyi mü- dafaa babında gerekli bütün silâh- larla mücehhez kılacağı aşikârdır. Medeni cesareti ve mücadele az- mi tam bir gençlik, kültür seviyesi vasatın üstünde ve sağduyusu kuv- vetli bir halk topluluğunun bulun- duğu yerde demokrasi "garanti si- gortalıdır" denebilir. Tevekkül, suliyetsizlik ve adam zilmiyetinin hâkim mokrasi fikrinin ekseriya yukarı ta- bakadan geldiği bir toplulukta ise demokrasi her türlü teminattan u- zaktır. Muhafazası İdare edenlerin insafına — kalmıştır. Demokratik müesseseler kanılalada garanti e- dilse bile hu, daima böyle olmuştur. Totaliter rejimlerde vatandaşların hâdiselere vukufiyeti tahdit edilmiş- tir. Hakikatlerin tahrifi ve ileri de- sadi kalkınma seferberliğiyle nazar- ların başka istikametlere çevrilme- sine çalışılır. Bütün bunlar çürük temellere dayanan, hakikatte rejim buhranının doğurduğu kaynaşma ve huzursuzluğun gölgelendirilmesi gayesini matuf, zahiri ve neticesiz çabalardır. Bunun içindir ki; ileri topluluklarda idarecilerin demok- ratik müesseseleri zedeleme ve dik- ta rejimine temayül ihtimalleri za- yıftır. Zira henüz korkunç teşeb- büslerinin başlangıcında akamete uğrayacaklarına milletin — bütün hiddetiyle karşılarına dikileceğine emindirler. Milletin topyekün demokrasi ik- limini şıddetle arzulaması ve bu hu. sustaki gerekli eğitimin uzun bir - B —-. B © de millet bu sevıyeye ulaşınca dev- anlayışı mütekâmil bir milleti yıldı, ramaz. O daima kendini lâyık oldu- ğu rejimle idare ettirmesini bilir.; 19