TARİH sine bakmıyarak idare etmişti. Fran- sızlara, azgınlık anlarında "Arslan larım, siz dilerseniz her ıstedıgınızı tahta çıkarabilirsiniz veya tahtından indirebilirsiniz!" diye hitap edebil- mişti. Cesar Borgia, kendisine meydan okuyanları asla affetmiyen ve onları en ücra köşelere kadar takip eden kindar bir adamdı. Fakat kinini bir tebessümle gizliyebilir ve zamanını beklerdi. Tiber nehrinde boğdurmak, karanlık sokaklarda bıçaklatmak ve- ya Borgia'lar zehiri ile kıvrandırmak fırsatını buluncaya kadar senelerce pusuda kolladığı düşmanları olmuş- tur. Meselâ bir gün Luicrezia'ya, ilk kocası Giovanni Sforza'yı zehirlete- ceğini söylerken, uşaklarından biri duymuş ve haber vermişti. Sforza, da- kika kaybetmeden atına atlamış ve kendisini takibe çıkarılan müfreze- l rüzgârı bıle yetişememiş- inde muhasara ettığı eniştesini ele geçırmek için se- nelerce uğraştı. Hattâ zaman zama dostluk münasebetleri dahi tesis et- mek cihetine gitti. Fakat siyasi ba- harlarda dahi, Sforza kalesinden ba- şım çıkaramıyacak kadar ihtiyatlı davrandı. Cesar'ın garazına uğramak için, kendisine düşman veya rakıp olmak şart değildi. Hayatının iç yüzünü öğ- renen kimseler de, er geç tasfiye e- dilmek tehlikesiyle karşı karşıya idi. Sırf bu sebepten zehirlenen veya Ti- ber sularına atılan kardinaller ve asilzadeler vardı. Herşey iktidar için... Cesar'ın — şiddet kullandığı cınayet- ler klasık bir tip, diğer bir eniş- tesinin ol üdür. Cesar, ilk zamanlarda, ailenin ve- lınımetı olan Aragon hanedanı ile i- münasebetler kurmağa ehemmi- yet vermişti. Erkek ve kız kardeş- lerinden birkaç tanesi, Aragon'lular— la evıendırılmıştı Bu arada, Sforza dan boşanan Lucrece de, kiralın oğ- lu Alphonsea verilmişti. Romanya devletini kurduktan sonra Cesar götlerini Napoliye dikti. Bu emelin tahakkuku için, evvelâ Alphonse'un vücudunu ortadan kal- dırmaga ıhtıyaç vardı. 15 Temmuz 1500 günü, Alphonse Vatican'a da- vet edildi. Orada karısı, kızkardeşi, kayınpederi ve kayın biraderi ile ne- şeli bir gün geçirdi. Gece saraydan çık ca, Vatican'ın zıyaretıne gel- Miş, kaldırım kenarında u gozu- ken keşişlere bakmaksızın kendi evi- ne doğru yürüdü. ında Albanese Adında bir dostu ve uşagı Birdenbire, kaldırımda uyuklayan keşişler fırlayarak etrafını sardılar. Her birinin elinde bir kılıç parlıyor- du. Alphonse, cesur bir adamdı. Esk- rimde, Napoli üslübunun en mahir üstadlarından biri idi. Derhal kılıcı- nı çekerek müdafaa vaziyetine geçti. Lâkin dövüştüğü yer açıklık idi, yal- nız karşıdan değil, arkadan ve - lardan da hücuma uğruyordu. Bir an 6 geldi, aldığı yaralara dayanamıyarak O esnada, kendi hissesine düşen mütearrızların hesabını tamamlayan Albanese yetişti. Uşağı Alphonse'u civardaki Sanata Maria sarayının duvarı dibine sürüklerken, Albanese, sayısı azalmış olan katillere maha- retle karşı koydu. Bu esnada, Vati- can muhafızları da yetişerek, sahte keşişleri kaçırd Napoli elçisi, hadiseden Cesar'ı mesul tuttu. Halk da onu itham edi- yordu. Alphonse tesadüfen Vatican- da misafir bulunan Napoli sarayına mensup bir doktor sayesinde ölüm- den kurtuldu. Fakat Cesar, enışte— sinin hazırladığı tertipten sağ çık- masına müsaade edecek adam değil- irinde, ani bir baskınla d ve Alphonse'un muhafızları- nı yakalattı Enıştesmı bu ikinci te- Lucrece Borgia Zehir, kama... ve iktidar hırsı şebbüs karşısında himaye eden, Luc- rece Borgia oldu. Lucrece Borgia, ge- ce ve gündüz, bir an kocasını bırak- madı. Lucrece'in mukavemeti karşısın- da, Cesar taktik değiştirmeğe mec- bur kaldı. Cesar, Papa Hazretlerinin tavassutu ile kardeşi ve eniştesi ile barıştı. Eski dostluk havasım tekrar yaratmağa muvaffal er şe- yin duzelmış gözüktüğü bir gün, Luc- rece'i Papa çagırttı Kadın, taht o- dasına gitmek üzere çıkınca, arkasın- dan içeri dalan Don Corella, henüz yatakta olan Alphonse'u bıçakladı. Dostluk dahi, Borgia'lar elinde meş- um bir silâh olarak kullanılmıştır. İnsanlar fanidir Borgıa lar - saltanatının sonu hiç gelmiyecek gibi gözüküyordu. Ce- sar, siyasette büyük meharet göste- riyor vs her mücadeleden galip çıkı- yordu. İtalya üzerindeki yıldızı git- tikçe daha fazla parlıyordu Ordusu kuvvetli, istihbaratı mükemmel, ser- veti hudutsuzdu. Romanya toprak- ları ise, bir imar ve kalkınma ham- lesine sahne oluyordu. Fakat insan- ların faniliği, bir siyaset ve tabiat kânunu idi ve değiştirilmesine im- kân yoktu Günün bıı'ınde Borgia'ların en müthiş silâhını kendılerıne karşı kul- landılar. Sultan Cem'i de öldüre Borgia'ların meşhur zehirleri iki tip- ti. Her iki nevi zehir de, vücudda fa- sılalarla ateş yapardı. Zehirin bir nev'i hazım cihazı ve diğeri sinir sis- temi üzerinde tesir icra ederdi. Ze- hirin terkibi, derhal veya haftalarca sonra netice verecek surette tanzim olunabilirdi. Müellif Guicciardini, 10 Ağustos 1503 de bu meşhur zehirin Papanın sofrasında kullanıldıgım yazar. Yı mekten sonra, herkeste gayrı tabii alâmetler başladı Ertesi gün, misa- fırlerden çoğu yatağa düştü. 13 a- ustosta, Papanın ve Cesar'ın da hastalandıklarına dair bir haber çık- tı. Bu haberi tekzip için, Cesar müt- hiş ızdırabını mutad tebessümü ile gizliyerek halka kısa bir ân gözük- ğe muvaffak oldu. Hastalık haberi, İtalyaya bir yıl- dırım süratiyle yayıldı. Halk, yeni bir felâketin çıkmaması için, sokak- larda barikadaar kurmağa başladı. Terrör rejımının sındırdıgı insanlar, Roma üzerine yürüyüşe geçtıler Tat- bik edilen panzehirlere rağmen, Pa- panın vaziyeti gittikçe fenalaşıyordu. Müthiş acılar içinde kıvranan Cesar ise, kalkamıyor ve korkudan dağılan askerlerine mani olamıyordu. 17 Agııstosta iyileşir gibi olan Papa, ertesi gün hayata gözlerini ka- padı. Bendegân ve hizmetçiler, der- hal sarayı yağmaya koyuldular. Pa- panın efsanevi hazineleri, birkaç sa- at içinde paylaşıldı. Herkes taşıyabil- diği kadar altın, gümüş ve mücev- her götürdü. Borgia ailesine mensup kadınlar, Cesar kuvvetlerinin baki- yesini barındıran Sant'Angelo şato- suna sığındılar.. Cesar'ın bütün ümidi, kendisine sadık bir Kardinalin Papalığa seçil- mesine bağlı kalmıştı Lâkin hastalı- ğın şiddeti, seçim faaliyetinde rol oy- namasına imkân bırakmadı. Te- ni Papanın kendisine yaptığı tek iyilik, Sant' Angelo şatosuna — nak- ledilmesine izin vermekten ıbaret kaldı. Bu esnada Sforzaların, Orsi lerin, Alviano'ların ve Baglıonılerın ordulariyle beraber Romaya girme- leri, Cesar hesabına son bir darba teşkil etti. İspanyol muhafızların he- men hepsi, kılıçtan geçirildi, Sant'- Angelo şatosuna sığınmış Borgia ai- lesine mensup kadınlar, vaktiyle di- ğer ailelere yapılanların intikamım almak üzere yakalanıp götürüldüler. Bu esnada Cesar hâlâ hayat ile ölüm arasında, ızdıraplar içinde kıvranı- yordu AKİS, 13 NİSAN 1957