13 Nisan 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

13 Nisan 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇA LI İşçiler Temsilci seçimleri alışma Baltanı Mümtaz Tarhanın çok geniş bir zümreyi töhmet al- tında bırakan uzuntu uyandırıcı be- yanatı, Hür P. nin genç vegür sesli kâtibi Turan Güneş tarafından bir söz lü soruyla Meclisin huzuruna getiril- mişti. Turan Güneşin Çalışma Bakanı- nı bir hayli sıkıştıracağı ve cidden ü- züntülü dakikalar yaşatacağı sanı- lıyordu. Sözlü soru gündeme alınmış birinci defa bakan hazır bulunmadı- ğından konuşulamamış, — ikinci defa da Turan Güneş yataktan çıkamıya- cak derecede hastalandığından Mec- lise gelememiş ve sözlü —sonu gene cevaplandırılamamıştı Bu — haftanın ilk günü genç Kocaeli — milletvekili iyileşip meclise gelemediği için, söz- lü soru, sahibi iki defa hazır bulun- madığı,için İç Tüzük gereğince gün- demden çıkarılmıştı. Bu suretle Ça- lışma Bakanı çok çetin geçeceği mu- hakkak olan bir tartışmayı şimdilik üzüntüsüzce atlatmış oluyordu. Hadiseyi üzüntüyle karşılayan iş- çilerdi. FKendilerine Treva görülen muamelenin, maruz bırakıldıkları ağır ithamların haksızlığının Mec- lis kürsüsünden de —tekrarlanması, onları hiç değilse biraz ferahlatabi- lirdi. Ama çalışma meseleleriyle alâkalananların asıl üzüntüsünü gi- deren, Türk işçisinin yaratılan kötü havaya rağmen kendi —meselelerine karşı gösterdikleri — anlayış ve uya- nıklıktı. Bunun en yeni bir misali İş Kanununa tabi — işyerlerinde yapıl- maya başlanan işçi temsilcisi seçim- lerinde görülmüştü. —Haklarının an- cak sendikalar etrafında — toplanıp birleşmekle sağlanabileceğini anla- yan işçiler, işçi temsilcileri seçimle- rinde sendikalı adaylara oy vermeyi tercih ediyorlardı. —Alınan ilk netı— celer bunu gösteriyordu. — Bütün iş- yerlerinde temsil hakkının doğrudan, dogruya sendikalara ait olması fik- rini savunan işçilerin, temsilci seçim- lerinde oylarını sendikalı adaylara vermesi ümit verici ve sevindirici bir neticeydi. Sendikalar Kongre hazırlıkları şyerlerinde işçi temsilcisi — seçim İeri devam ederken İst anbuldakı en kuvvetli sendıkalardan biri olan Tekstil ve örme — Sanay İşçileri Sendikası; şube kongrelerının ha- zırlıklarını tamamlamıştı. Bu kong- relerden ilkı 15 Nisanda — Anadolu- hisarı şubesinde başlıyacak ve bun- ları 5 Mayısta Topkapı, 12 Mayısta Mahmutpaşa ve Fatih, 25 Mayısta Yedikule, 26 Mayısta Beyoğlu, 2 Haziranda Eyüp, 9 Haziranda da Bakırköy şubelerının kongreleri 22 ta- ŞMA Turan Güneş Geçmiş olsun! kip edecekti. Bazı bırlık ve federas- yonların kapatılm olması ve bil- hassa TEKSİ F'ın ışsızlık hakkında- ki be yannamesınden sonra Savcılık tarafından el konan İcra Komiteci karar defterinin 7 aydanberi iade e- dilmemiş olması, birlik ve federasyon- lara katılmak için Bakanlığın ara- dığı nisabın temini, kollektif muka- veleler, grev yasağı gibi canlı mese- lelerin varlığı dolayısiyle bu kong- relerin pek hararetli geçeceği tah- min ediliyordu. Birlik ve Federasyonlara katılma konusunda akanlığının aradığı ve toplantıda hazır bulunan- ların değil de sendikalara kayıtlı o- lan üyelerin' 2/3 ünün katılma kara- rı TEKSİF'i de bazı üyelerini kay- betmek tehlikesine maruz bırakı- yordu. Vakıa üye sendikalar ara- sında Bakanlıkça aranan nisabı dol- dur! ki sendika, — üyelerini toplıyarak böyle bir karar almağa teşebbüs etmişti. Fakat ikisi de ü- yelerini alacak kapalı yer bulama- dıklarından ve açık havada kongre yapmak ta mkün olmadığından bu teşebbuslerı akım kalmıştı. Bun.- ardan Bursa Mensucat Sanayii İşçi Sendıkası 5 bin üyesini alabilecek kapalı bir yer bulamamıştı. Çünkü Bursada en büyük kapalı yer olan ayyare sineması ancak 1500 kişi alabılıyordu Türk - Iş in kongresi Türk-İş'in kongre hazırlıkları da bazı tartışmalara yol açmaktan geri kalmamıştı. Gerçekten Türk İş'i teşkil eden birçok üye birlik ve fe- derasyonların Çalışma — Bakanlığına durumu belli değildi. Bunların kanuni birer teşekkül sayılıp sayıl- mayacağını belki Çalışma Bakanı bile henüz kati olarak bılemıyordu. Bu durum karşısında üyelerinin bir kısmı hukuken ve fıılen temsıl edil- meden yapılacak kongreye Bakanlığı ne derdi? Kongre sonun- da seçilecek yeni icra heyeti ile ida- re heyetı üyeleri Bakanlığın "sem- i kazananlardan meydana gelırse âlâ idi. Aksi halde Bakanlı- ğın bu kongreyi kanuni saymaması kuvvetli bir ihtimaldi. Onun için ço- gunluk kongrenin mevsimsiz — oldu- ğu Ve Genel Sekreter İsmail İnan'ın fırtınaya bir müddet daha göğüs germesi icabedeceği kanaatindeydi. İstanbul derdi ükellef ve turistik İstanbul Hil- on Otelinde çalışan Turk ışçı- lerle otel ıdaresı arasındaki suzluk gun geçtikçe buy mekte de- ordu. İşçi temsılcısı Musta- fa Çıçek in — işten çıkarılmasından sonra bu huzursuzluk yatışm Şöy- le dursun işçilerden memurlara da sirayet etmek istidadını göstermeye başlamıştı. Ama huzursuzlugun acı- sını çeken sadece Türk ışçı ve me- murlardı; yoksa yabancı işçi ve me- murların rahatı kralları kıskandıra- cak derecedeydi. Bunlar sadece yük- sek ücret ve maaş almakla kalmı- yor, aynı zamanda idarenin "el al- tından" verdiği ikramiye ve zamlar- dan da faydalanıyorlardı. Türk işçi ve memurlarla yabancıların ücret ve maaşları arasındaki fark, dağlar kadardı. İdare bu ımtıyazlıları herhal- de müşterilerden alınan, fakat isçile- rin eline bir türlü geçmiyen D 10 larla besliyordu. Esasen işçi temsil- cisi Mustafa Çiçek'in ışten uzaklaş- bu Z 10 lar Hiltonluların tırılmasının sebebi meselesiydi. Fakat Hiltondaki Türk işçilerin derdi sadece ücretler değil- di.. Fazla mesâi meselesi de vardı. Hilton Oteli, Emekli Sandıgının malıydı. Otelın isletmesine şirket or- tak edilmişti. Ama Emekli Sandıgı doğrusu çok comert bir ev sahibiy- di. Ne kârı, ne de işçi ve memurla- rın durumunu kontrol ediyordu. Böl- ge alışma Müdürlüğünün müfettiş- leri için de Hilton, aşılmaz bir ka- leydi. İşçiler tarafından — yapılacak en ufak bir şikâyetin sonu ise, İstan atılmaktı. Mustafa Çiçek bunun bir misaliydi. Geçenlerde İstanbula gelen ve Hil- tondaki durumu öğrenen Amerikalı sendikacı Irving Brown, Hiltondaki haksızlıkları. Hilton Şirketine hisse- dar olduğunu —söylediği — Amerikan Otel ve Eğlence Yerleri Sendikasına aksettireceğini soylıyecegını Hilton- daki işçilere — vaadet Kim bilir bizimkilerin burada belki erikadan vaffak olurdu? AKİS, 13 NİSAN 1957 yapamadıgını, yapmağa mu

Bu sayıdan diğer sayfalar: