s P Fulbol Ordu takımı O rdular arası şampiyonaların, hu- susi mahiyette turnuvalar olduğu, pek çok memleketlerde kabul edilen hakıkatlerdendır Fakat bizde ve di- r bazı memleketlerde bu müsaba- kalar resmi maçları aksatacak dere- cede değer taşımakta ve çok zaman memleket bir "milli maç" heyecanına bürünmektedir. Bir bakıma memnun olunacak bu hal, resmı maçların he- le hele liglerin ancak ' 'Şarklı" diyar- larda görülecek şekil- ve derecede ak- saması karşısında, dıger taraftan da hatalı görülmektedir. Bu düşüncelerin geçen haftanın Perşembe gününden itibaren fazlaca söylenmesi, ezeli bir derdimizi bir ke- re daha ortaya koyuyordu: Gene a- raba kırılmıştı ve gene herkes araba- nın kırıkları yerdeyken yol göster- mekteydi. Eğer Ordu takımımız İtal- yayı net bir şekilde yense ve finalle- re girmek hakkını elde etse, aynı ten kitleri duyabilecek mi dık" Elbette bayır! Nasıl ki bugüne kadar da duy- mamıştık. Ama tenkit çok haklıydı. Hele Almanyadaki "bedava" maçta toplanamadığı haberi gelin- Ce Türk Ordu takımı, 13 Mart Çar- şamba günü Baride İtalyan Ordu ta- kımı ile "iddialı" bir karşılaşma yap- tı. İzmirdeki 1-0 lık mağlübiyetin re- vanşını almak ay-yıldızlıları turnuva finallerini oynamak üzere tâ Arjanti- ne kadar götüreceği ıçın maçın taşı- dığı ehemmiyet büyüktü. top futbolumuzdan daha . seyirci Ş istikrarlı i- O R di. İzmirdeki kararını tekrarladı. Ya- ni eski rakibe karşı eski netice alın- mış, yalnız saha değişmişti. tik devrede yediğimiz golden er— esi gün bazı gazeteler "Ofsay yedıgımız haksız golle yenıldık" baş lıgıyla bahsettiler. Fakat halkın ço- ğu bu "klâsik mezeret"e güldü geçti. Nitekim dana ertesi gün üç gazetede hakikatin ta kendisi okundu: "Tele- vizyon yedigimız golün ofsayt olma- dığını gösterdi!" Böylece maçı 1-0 kaybetmiş ve final hakkından mah- rum kalmış olduk.. Bedava maç yüzünden tehir rdutakımımız neticeden uzgun— dü. Kafile başkanının "Gol atma- sını beceremiyoruz" şeklinde beyanat verdiği bildiriliyordu. Ne kadar doğ- ruydu.. Ama atmasını bılmıyorsak hiç — değilse yememesini renmeliydik. Nitekim — bunu nada 19 gol yiyen Amerikalılar hi bir ay içinde Türk Ordu takımı revanş maçında 19 değil, 9 gol dahi çıkaramadı. Almanyanın Nürnberg Şehrindeki Türkiye-Amerika ordu maçına Al- man basını hiç yer ayırmamıştı. Bir tarafın futbol bilmediği karşılaşma için bir stad ayrılması yetmez miy- di? Üstelik, stada giriş de bedavay- dı. Fakat bu büyük avantaja rağmen Ada- 50-60 bin kişilik stadyomun tribünle-. rinde anca bin seyirci toplanabil- mişti. Bu 2 bin kişi de Almanyadaki Türk kolonisi ile tahsilde bulunan ta- lebelerden ibaretti. Ordu takımımız gene hayli gol at- tı. Türk takımı 19-0 'ın revanşını da 8-0 kazanmıştı. Zaten — Amerikalıla- öğrenivermişlerdi. rın bu futbol turnuvasına "gönül hoş etmek" için girdiklerini bilmeyen var mıydı? Ama Ordu takımını teş- kil eden birinci sınıf futbolcularımız için bu çifte zevkli bir antrenman ol- muştu iste... Fakat bu işten pek zevk duyma- yanlar, bu gayri resmi ordu maçları için liglerin tehirine üzülen büyük sporsever kitleydi. Federasyonun fa- aliyet devresi başındaki çeşitli Vaad- larına rağmen işte lig gene tehir edil- mişti Dereyi geçip çayda boğulanlar Bu arada üç maç, -Tertip Komite- sinin büyük klüp delegelerinin ta- biriyle üç "küçük" maç- tehir salgı- nından kurtulabilmişti. Geçen Per- şembe günü oynanan lig maçında Ve- fanın sonunculuk namzedi Beyoğlu- sporu kaç farkla yeneceği soruluyor- du. Öyle ya, Vefa daha dört gün ön- ce Fenerbahçeye "esaslı bir çelme tak- mış, Sarı-Lacivertli takımı belki de şampıyonluktan etmişti. Fakat göz- n kaçan cihet, Beyoğlusporun her geçen gün biraz daha düzeldiği ve iyi neticeler aldığıydı. Hem bu ligde "kü- çük büyüğü" yenmiyor" muydu? İşte Vefa, Fenerbahçeye ettiğini Beyoğlu - spordan bulmuştu. Etme bulma dün- yasıydı bu... Doğrusu puan cetvelinde birinci durumda bulunan Fenerbahçenin 2-1 yenildiği Vefayı, — cetvelin — sonuncıı durumunda bulunan Beyoğluspörun aynı netice ile yenmesi -Sergenden çok Fenerbahçe, Klübündeki kaynaş- mayı biraz daha arttırdı. Klübe ve gazetelere "Fenerbahçeyi idare eden;- ler utanın!.. Sizin yenemediğinizi so- nuncu yeniyor" diye telgraflar geldi. Cumartesi maçında da Fenerbahçe ve Beşiktaş galibi Beykoz, Emniyet ten -o da sonunculuk namzediydi- pa- AKİS, 23 MART 1957 Türk Ordu takımı İtalyanlara karşı istikrarlı 33