AKİS Haftalık Aktüalite Mecmuası Sene : 3, Cilt : IX, Sayı 150 Ruzgarlı Bok. Ovehan 18992 (Yazı 15221 (İdare) Fiatı 60 Kuruş Müessisi : Metin TOKER Neşriyat Müşaviri Yusuf Ziya ADEMHAN * İmtiyaz Sahibi ve yazı işlerini fiilen idare eden Mes'ül Müdür. Tarık HALULU Umumi NWNeşriyat Müdürü Hamdi AVCIOĞLU Teknik Sekreter : M. Nevzat ÜNLÜ * Karikatür TURHAN e Fotoğraf : ASSOCIATED PRESS TÜRK HABERLER AJANSI Klişe:* , Desen Klişe ATELYESİ Müessese Müdürü : Mübin TOKER e Abone Şartları : 3 aylık (12 nüsha) ş 6 lira 6 aylık (25 nüsha) : 12 lira 1 senelik (52 nüsha) 24 lira İlân Şartları : 3 renkli arka kapak tam Sayfa : 350 Lira Kapak içi 300 lira, metin sayfaları Santimi 4 lira. e Dizildiği ve Basıldığı Yer : Rüzgarlı Matbaa — ANKARA Tel : 1522 Basıldığı tarıh 21 3.1957 Kapak resmimiz: İIhsan Yemine sadakat Kendi Aramızda Yumuşama hakkında KİS'in son sayısında bilhassa uze- rinde — duru nokta şu: nutkunda "hii Ur husus! maksadı bu- lunmadığı"nı ısrarla belirtmiş. Husu- si maksat? amadını. hapisten kurtal ak.. Bunun ıç de İktidar li- deriyle "hususi temas'tan kai yormuş. Ama su sırada değil Metın Toker hapisten çıkarılsa, sadece bir asın suçlarının affiı tasarısı . Meclise getiriliverse herkes bir hususi temas- an - ister vuku bulsun, ıster bulma- sın - şüphelenmiyecek m Necati Yalvuz e İzmir e KIS İnönünün buyuk bir diplomat gambitine benzetmektedir. Halbuki bir emek olan vezir gambitinden ziyade hasmı, şah-kale, şah-vezir aç- mazlarından birine sokma sekline ben- zemektedir. İnönü o konuşmasıyla İk- tidara hiç bir tavizde bulunmamış, bi- lâkis rejim dâvasında olsun, basın hürriyetinde olsun dıger bütün antide- mokratik kanunların geri alınmasını is- temekte devam edeceğini belirtmiştir. A. Cemalettin Cem - İstanbul * İzmire gelişi ve büyük bir tezahuratla karşılanışı bu meyanda kendisine ne se gı tezahürü olarak bin- lerce Egelının 'Şa şa şa, İsmet Pasa çok yağa" diye bağırması, bindiği oto- mobilin havaya kaldırılması hâdiseleri bizlere hakkıyla eski günleri hatırlat- tı. Bu gibi gosterıler ve tezahürlerin yasak olmasına rağmen» polisin bun. lara yalnız seyırcı olarak kalması ve hıçbır suretle mani olmak cihetine git- meyişi, doğrusu takdire sayan bir ha- rekettir, Şüphesiz bu D. P. nin eski Cumhurbaşkanıııa verdıgı ilk "hedıye olsa gerel ek. yül nnimizi D. . nin "hedıyeler kesesı ni diğer mu- halefet parti ve liderlerine de açması ve bunların çeşitli olmasıdır. Zeki Günaltay - İzmir e nönünün Mecliste yaptıgı son ko- Iuş adan sonra İktidar ile Muhale- fet arasındaki gerginlik oldukça yu- muşadı ve bu durumun ilk meyvası, -Kırşehirin tekrar vılayet olması hu- susundaki tasarı - umumi efkâr tara- findan iyimserlikle — karşılandı. Şımdı herkeste İspat h: , Basın Üniversite muhtariyeti. Hâkim t mına- tı gibi demokratik rejimin birer temel taşı olan hususların tekrar gözden ge- çirileceği Üümitleri belirmeye başladı. Bunların hepsi iyi temenniler.. Ama bugün için düşünülmesi ımkansız şey- ler. Hocaya sorm ni gayet ciddi, bunu bilmiyecek ne var e Önce en kıymetli bir şeyini kaybettırır, sonra da bulduruverir! Şu n Kırşehir hâdisesi de bu hale ne kadar uygun. Lâkin — kaybettiğimiz o kader çok şey ve sevinmesi gereken o kadar çok insan var ki bu işlerin düze- leceğine insanın bir türlü aklı ermi- ı Erol Özboyar - Bursa Basın hakkında KİS ne zamandan beri Başbakanın basın toplantılarına çağırılmadı- gından bahsedip durur. Dünya yazı iş- leri müdürünün başına gelenleri oku- duktan sonra her halde oturup halinize şükrediyorsunuzdur. Öyle ya.. Davet edilip de kapıdan çevrilmektense hiç çağırılmamak çok daha iyidir de.. eki Başal - İstanbul Başbakan son basın toplantısında, “"Amm: aril toplantısı, demiş. Resmi ilânlar ve diğer malzeme tahsisleri do- layısıyla gazete sahipleriyle hükümet ndaki asebetlerı bılenler re kendılıklerınden sual soran yazı isleri müdürlerinin basına gelenlerı ogrenen- ler ise sual sorutmamasına değil, rulmasına şaşıp şaşıp kalmakta!' dırlar M. Nuri Tüzer e© e ir gazetecinin vazifesi nedir? Şüp- hesiz hâdiseleri bitaraf olarak ta- kip etmek ve inandığı şekilde yazmak. Esefle belirtmek lâzımdır ki su gecen birkaç seneden beri hâdiseler karşı- sında tarafsızlıgını zeteleri ğalmış ve bugün bu çeşit gazetecılerın sayısı pek fazlalaşmıştır. Bu gıbılerden fay- da gelmiyeceği aşka rdır. Bunun aksi- ne inandığı dâva ıçın mucadeleyı göze alan gazetecıler e sayılıdır. Gönül, onlar gıb hareket eden bir çok gazetecılerımızın var asını İs- terdi. Milletin emeli gerçek demokra- si ve serbest basındır. Zira serbest ba- sınsız demokrasi olamaz. Hikmet Aksoy - Vakfıkebir KİS'in 141 inci sayısında çıkan "Bağdat AKiS'i Sevmiyor" başlık- h makaleyi okudum: Bağdat hüküme- ti AKİS'İ Ankaraya şikâyet etmiş. İk- tidar organına "Mağşuş adamı", Ha- vadis'in Bay Dulgerının aynı zamanda kaleme — sarıldıklarından — şikâyet edi- yorsunuz. Eden hal da bir sürü A- erikan mecmualarında çıkan tenkit yazarlarını Vaşington'a şik: et- mek İngiliz hükümetinin hatınnd dahı geçmemiştir. diyorsunuz. Peki, bir anda Zafer'in "Mağşuş a damı'nın, Havadis'in Bay Dulgerının kaleme sarılmadıklarını farzedelim. halde "Şarklı met Emin Yalmanın "Mi kaddes bır topraktan geliyorum... mesiyle mi anlıyacaktık? Doğan Bakanay * Sürmene 3