ti. Halbuki ikincisi her gruptan bir- şey almış, yemek pişerken konulan yağları da hesaplamayı unutmamıştı. Ekonomi Bazı ev kadınları en pahalı gıdalar ükemmel listeleri tertiplediklerini zannederler. Fakat bu hiç doğru değildir. İş değişik gruplara ait gıdalardan hergün bir miktar yemektir. Et gramla hesap- lanmalı, dâima mevsimin en bol, ucuz sebze ve meyveleri tercih edil- melidir. Çeşitli gıda, çok zengin mik- tarda yenilen pahalı gıdalardan çok faydalıdır Vitaminler Vitaminle hakkında her ev kadını- nın biraz bilgisi olmak icap eder. A ve D vitaminleri vücutta depo edile- bilen vitaminlerdir. Meselâ bolca bal- kabağı tatlısı yemiş olan bir kimse birkaç günlük vitamin A 1ht1yacın1 almış olur. Türk mutfağında birçok yemeklerin üzerine konula maydo- noz da vitamin A dan yana çok zen- gınîi_(ıjq ve bu güzel adet terkedilme- ir. Vitamin D ancak güneş 1şıg1nın cıl— de teması 1le elde edilebilir. Bun n yaz mevsiminde çocuklara sıhhı bır şekilde güneş banyoları yaptırma- yı hiçbir anne ihmal etmemelidir. B vitaminleri vücutta depo edile- miyen, giden, bilhassa fazla sulu gı- dalarla ihraç edilen vitaminlerdir. Halbuki vitamin B ye vücudu teşkil eden her hücrenin ihtiyacı vardır. Vitamin B en çok karaciğerde, sütte bulunur. Her gün küçük bir tatlı ka- şığı bira mayası vücudun B vitami- ni ihtiyacını garantiler. vitamini portakal ve limonda mebzulen mevcuttur. Günde bir por- takal yiyen bir şahıs günlük C vita- minini alır. Vitaminler ve hastalıklar Nezle olmuş bir şahıs derhal ilâca sarılır. Halbuki bardak bardak portakal suyu, limonata içse nezle- den eser kalmaz. Streptomisin ve bu tip ilâçlar alı- nırken de bagırsaklarda fena mikrop- larla beraber B vitaminleri de ölür. Bu ilâçlar âlınırken yogurt yenildiği takdirde, bu kayıp telâfi edilebilir. Vitaminler ve ev kadınları azı ev kadınları kolaylık olsun di- ye sebzeyi geceden ayıklarlar. Ge- ceden kesilip suya bırakılan sebzele- rin vitaminleri sabaha kadar Ölür. Sebze pişirilmeden hemen biraz evvel çok bol suda yıkanmalı, çok, kapalı bir tencerede, mkün mertebe az suda mümükün mertebe çabuk pişiril- melidir. Hele portakal ve limon sula- rını evvelden Sıkıp sürahide beklet- mek boşuna yorulmak demektir. Ya- rım saatta bütün vitaminlerin öldüğü unutulmamalı En mühim gıda süt, peynir ve yo- ğurttur. Bu üç gıdaya çocukları çok küçük yaştan alıştırmak mümkün- dür. Çocuklar şekersiz veya çok az şekerli süte kolayca alışırlar. Çünkü anne sütü de tatlı değildir. Bu tak- dirde süt iştahı kapatmaz, su gibi çok bol miktarda içilebilir. Süt yemekle, hiç olmazsa bir dilim ekmek veya çö- rekle yendiği zaman vücuda çok daha faydalı olur. Bu bakımdan yalnız süt içmektense birşey yiyerek süt içmek daha kârlıdır. Muallâ Akarca saatına baktı ve konuşmasını bitirdi. Yarım saat dolmuştu. Böylece zayıflamak iste- yen hanımlara ayda 7 kilo vermek imkânını bağışlayan “"rejim" reçel- sini anlatamadı. Kimse de pek şika- yet etmedi; zira büfedeki güzel pas- talar herkesin iştahasını açmış, müş- terilerini bekliyorlardı. Moda Yeni mevsim İ Ikbahar modası, Parisli birkaç bü- terzinin ortaya attığı yenı hat- lar ve yeni buluşlar demektir. Bu bü- yük terziler umumiyetle ana hatlar- da birleşirler. Fakat bu sena. 1957 ilkbahar ve yaz modasına girerken Pariste tertip edilen defileler, her terzinin daha ziyade kendi kaprıslerı— ne göre hareket ettiğini, müşterek ha- reket' noktalarının eskisi gibi kat'i ve belirli olmadığım göstermiştir. Bu ene muayyen bir hat yoktur. Bütün koleksiyonlarda nazarı dikkati celbe- den şey, geçen senenin "hürriyet" ve yumuşaklık vasıflarının iyice be- nimsenmiş olmasıdır. Bu sene yaz modası, hafifliği ve muşaklığı ile kadınları cezbedecektır İpekliler yaz 1957 İlkbahar modası dikkat!. Şapkaya KADIN modasına hakim olan kumaştır. Bil- hassa gayet ince, şeffaf, akıcı ipek- liler.. Bu kumaşlar büzgüye ve phye elverişli olmalı ve kadına "uçucu' bir yuruyuş kazandırmalıdır. Bu e, bir "flu" modasından da- ha sık bahsedılecektır Fakat tanın- mış büyük terzilerden Jagues Griffe- in ifade ettiği gibi, "Tlu" modasının pek grift bir teknıgı vardır. Kumaşı dökümlü bir vaziyette serbest bırak- mak kâfi değildir. Ustalıklı bir kup- la bu yumuşaklık ve akıcılık kontrol edilebilmeli ve elbisenin bir noktasın- da, manalı bir şekilde bütün büzgü- ler birleşebilmelidir. Yani 1957 ilkba- har modasında her elbisenin bir daya- nak, bir düğüm, noktası bulunacak- tır. Bu düğüm noktası çözülünce el- bisenin sırrını çözmek mümkün ola- caktır Neler moda değil oda yazarlarının bu sene ki moda- yı ifade etmekte birçok güçlük lerle karşılaşacakları - mühakkaktir. Bu sebeble bu sene moda olanı değil de moda olmayanı anlatmak daha ko- lay olacaktır Son seneler zarfında terziler, ka- dınlar için zaman zaman degışen fa- kat daima muayyen bir esasa sadık kalan bir siluet çizmişlerdi. Omuzlar net, bazan da kare idi. Bu hat aslında kadına kolay elde edilebilen bir şık- lık kazandırıyordu. Fakat b mamiyle terkedilen işte 1957 Modasında en çok kaçınılacak şey, kalıplı bir görünüşe sahip ol- maktır. Terziler hareket hahndekı şekilleri ve serbest tabit hattı ortaya atarken şıklığı da bir hayli güç erişi- lir mevkie götürmüşlerdir. Fakat bu tarif edilmez, çızılm Z ve formullere sığmaz modayı "tabiiliğe dönüş” di- ye vasıflandırmak pek âlâ mümkün- dür. Bu sene elbise dıktırecek her ka- dının çekineceği en yük tehlike mübalâğadır. Drape, bu yumuşaklık hattının en bariz hususiyetidir. Yu- varlak yakalar, parçalı etekler de 1957 ilkbahar modasının en çok naza- rı dikkati çeken noktaları arasında- dır. Şömizye biçimi, yani ilhamını er- kek gömleklerinden alan, bluz ve el- biseler gözden duşmemıştır ama bun- ların çok daha az kalıplı, çok daha az net bir kupla hazırlandığı, daha büz- gülü, daha hafif, daha esrarlı ve daha kadınca bir hava taşıdıkları da aşi- kârdır. Bütün bu hafif, akıcı ve uçu- cu, frufrulu elbiselerin yanında düm- düz etekler, kısa bolerolar, çok düz ceketler de vardır. Şüphesiz diğer el- biseler yanında bunları tercih edecek olan kadınlar da vardır. Mesele beli fazla sıkmamak, bede fazla oturtmamak, çayı göze batacak şekılde teşhir et- memektir. Etek boyu Ikbahar modasına bu sene hakim o- lan yeknesaklık değildir. Etek bo- yu dâhi gayet mütehavvildir ve yer- den yüksekliği 30-38 santim arasında