cak bir YURTTA OLUP BİTENLER hurrıyetı guneşının yenıden doğması için mücadeleye mle devam et- mektir. Ispat hakkı ıle, temınatlı hâ- kimleri ile, tenkidi cezalandırmıya- asın Kanunu ile, muhalif - muvafık farkı gozetmeden tevzi edi- lecek kağıdıyla dört başı mamur bir "Basın Hürriyetine" kavuşuncaya ka- Dış Yardım Ike'ın şahsi temsilcisi Bu haftanın ortasında, da, bir Amerikalı resmi Ankara- şahsi- yetin gelmesı bekleniyordu, Eisen- hower'in Doğu hakkındaki plânını izahla — vazifeli - temsilcisi James P. Richards'ın başkentte ya- pacağı temasların büyük alâkayla takip edileceği muhakkaktı. Richards, ski bir politikacıydı. 25 seneden beri Demokrat Partiyi Temsilci- ler Meclisinde temsil etmekteydi ve halen Dış İşleri Komisyonunun baş- bulunuyordu. — Eisenhower'ii Muhalefet partisine mensup bir siya- si şahsiyeti, Orta Doğu plânı hakkın- da temaslarda bulunmakla vazifelen- dirmesi, ihtimal Türkiyede çok kim- senin tuhafına gidecekti. Zira geçen- lerde memleketimize gelen Fairless heyetiyle konuşan Kasım Gülek'in "memleketi yabancılara _ıurnal et- mekle itham olunduğu henüz unu- tulmamıştı. C.H.P. Genel Sekreteri Amerikanla istediğimiz yardımı yap- mamasından mesul tutulmuştu. Ike' ın temsilcisi ve muhalefet mensubu Richards, herhalde Türkiyedeki mu- halefet lıderlerıyle de konuşmayı ar- zu edecekti. Richards, Türkiyeye Ei- senhower plânı çerçevesinde yapıla- cak yardımın miktarını tâyinde bü- yük bir rol oynıyacaktı. Eğer Ike'ın şahsi temsilcisi Türkiyenin hissesini umulduğundan daha az takdir edene, kabahati — Amerikalılar — tarafından kabul edilmek olan Kasım Gülek, gü- nahının kefaretini ödemeye hazırlan— alıydı. Richards'ın ziyaret ettiği ilk Orta Doğu memleketi Lubnandı Tuı'kıye— ye Libya'ya ugradıktan geli- du Mısıra gıtmek ıçın ıse, davet bekl Beyri yla Lubnanın tam bır goruş bırlıgı için- de bulundukları anlaşılmıştı. Her iki memleket de komünizmin milli istik- lâlle bağdaşamıyacağına inanıyordu. Amerika Lübnana yardıma hazırdı, İşçi, ev, köylerin elektrıklenmesı, su- ama, nehir kontrolü ve yol inşaasına muteallık projeler uzerınde anlaşma- ya varılmıştı. Beyrut tebliğinde bil- hassa bir cümle nazarı dikkati celbe- diyordu: Her memleket, istediği hü- kümet şeklini seçmekte serbestti. İs- ter demokrasiyi, ister bir diktatörü seçerdi. Amerika bu mevzu ile ılgi- lenmiyordu. Amerikanın dikkati dec kom nizme çevrıl işti. Albay Nası rın veya Sultan Suudun memle- ketlerinin komünizme karsı cephe al- 10 Kapaktaki başkan vekili İhsan Baç 1957 Bütçe kanuna hakkındaki cidden çok yorucu, üzücü ve yıp- ratıcı mesailerini tamamlayan ve ondan sonra hak ettikleri tatile kavuşan milletvekilleri, şu gen- lerde seçim bölgelerinden başkı te donmeye başlamışlardır Meclıs üzdeki esi gününden ıtıbaren yenıden teşrıı faalıyetıne başlıyacaktır. İşte bu sırada A- S'in kapağında Meclis başkan vekıllerınden İhsan Baçın resmi- nin yer almasının bir sebebi budur. 1957 Bütçe müzakerelerinin en dikkate sayan simalarından biri de muhakkak ki İhsan Baçtır. Ha- tırlanacagı gibi çok elektrikli bir hav inde başlayan Bütçe müza- kerelerının daha ilk gününde "Ri- yaset makamı"nda bulunan İhsan Baç, Hür. P nin bütçe sözcüsü Ekrem Alican tarafından sarfolu- nan “"Evvelâ iktisadi kalkınma onra hürriyet diyerek istibdat zihniyetinin uşaklıgını yapanlar, büyük menfaa uplarının, büyük sulistimal ebekelerının bedb ht âletleri veya ortakları oldukları hakikatini gizli bırakmak imkânı- nı hiç bir zaman bulamamışlardır" cümlesinin zabıtlardan silinmesi hakkındaki onergeyı oya dahi koy- mıştı albuki Demokrat mil- letvekıllerının büyük — ekseriyeti bu sözlerin zabıttan silinmesinin tekindeydiler. Hatta Başbakan bi- le kürsüye kadar gelmiş, Ekrem Alicanın bu sözlerini geri aldığını soylemesının kâfi olmadığını, iba- renin olduğu gibi zabıtlardan çı- karılması lazımgeldıgı fikrını sa- kat milletvekili İhsan Baç, büyük ekseriyetin arzusuna değil, Anaya- sanın, İç tüzüğün ve teessüs eden teamülün emirlerine uydu; öner- geyi oya koymadı. Meclisin o gün- lerdeki elektrikli atmosferi içinde, "Riyaset makamı"nda bulunan za- o makamın icap ettirdiği bir tarafsızlıkla hareketi — "hoş bir sürpriz" teşkil' etmiş ye İhsan Baç ismi birden ilk plâna çüaver- mişti. İhsan Bacın bu hareketi D.P. i- çinde hoş karşılanmamış ve Bütçe müzakerelerinin sonun a kadar To- kat milletvekilini ' Rıyaset maka- mı"nda görme ümkün olmamış- ti. Hatta İhsan Baç, Bütçe müza- kerelerinin sonunu bile bekleme- den dinlenmek için İstanbula git- mişti. Dinlenme tatilinden başkente dönen millet vekilleri arasında To- maları Sam Amcanın dolar kesesini açmasına kâfi gelecekti. Komünizmle flört eden Suriye ve Mısır gibi mem- kat milletvekili de bulanacaktır D3 yaşında, orta boylu, şişman v son derece hoş — sohbet, kumral, başkan vekılını Meclısın önümüz- deki çalışma günlerinde tekrar başkanlık kürsüsünde göreceği- miz tabiidir. Bütçe — müzakerele- rindeki harekat farzı kendisine gücenen parti ları da, yeni başlayan bahar hava- sı içinde Tokat Milletvekiline eski- si kadar öfkeli gözlerle bakmaya muvaffak — olamıyacaklardır. Esa- sen öfke bulutları dağıldıktan son- ra İhsan Baçın vazıfesını, ama sa- dece vazifesini yaptığı daha da iyi anlaşılmış olacaktır. Bir hu- kukçu olan İhsan Baçın Anayasa- nın, İç Tüzüğün ve müesses tea- mülün dışında hareket etmesi hay- ret ve öfke uyandırabilirdi, huku- ka uygun hareketi değil.. Düşün- mek ve hak vermek lâzımdır ki, Tokat milletvekili D.P. grubuna hâkim okut elektrikli atmosfere kapılıp Ekrem Alicanın sözlerinin zabıttan silinmesini teklif eden 6- nergeyt oya koysaydı -önergenin o hava içinde kabul edilmesi mu- hakkak gibiydi — herşeyden önce vazifesinin ıcaplarına riavetsizlik göstermiş olacaktı. Bundan başka 14 Ocak 1957 tarıhınde Ziya Ter- menin bazı sözlerinin zabıtlardan silinmesi hakkındaki önergenin o ün "Riyaset makamı'nı işgal e- den zat tarafından oya konmama- sıyla teessüs eden Meclis teamülü- ne aykırı bir tavır almış olacaktı. Bunun "hukuka uygun bir tasar- ruf” sayılamıyacağını İhsan Ba- çın bilmemesi imkânsızdı. Bir ta- sandan -hele Meclis müzakereleri- nin idaresiyle vazıfelı bir hukukçu- dan - bildiklerine, — inandıklarına aykırı bir hareket tarzı beklemek hiç doğru olmazdı Meclisin o gürültülü celsesin- den çıktıktan sonra Tokat millet- vekili arkadaşlarım bu derece kız- ırmanın üzüntüsü içindeydi. Fa- kat kalmakta olduğu Belvü Pa- lastaki odasına çekilip murakabe- ye vardıktan sonra sadece vazife- sini yapmış olduğu kanaatına var- dı ve o gece büyük bir vicdan ra- hatlığı ile uyudu Gelecek dönem başkanlık diva- nı seçimlerinde İhsan Baç başkan vekilliğine ya tekrar seçilecek ve- ya seçilemiyecektir. Ama her iki halde de adı parlamento tarihimi- ze hukuka uygun bir temaülün te- essüsünde rolü olan bir adam ala- rak geçecektir. leketler bu sevdadan vazgeçerlerse, alacakları "caize" fedakârlıkların- dan kat kat yüksek olacaktı AKİS, 23 MART 1957