28 Ocak 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

28 Ocak 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tas çıkartıyordu. Zira hiç olmazsa Adnan Menderesin Genel Başkanı ol- duğu D.P. İktidardaydı. Kasım Güle- ğin Genel Sekreteri olduğu C.H.P. ise bir muhalif partiydi ve seçimlere da- ha üç yıla yakın zaman vardı.. Ka- sım Gülek âdeta "sanki C.H.P. ikti- dara geçer de Kasım Gülek başbakan olursa Menderesten iyi mi olur" diye soranlara kocaman bir "Hayır!" ce- vabı veriyordu. C.H.P. nin önümüzdeki Kurultay- da Kasım Gülek gibi hakikaten mu- hataplarının nabzına göre şerbet ve- ren politikacıların yanına itidal sa- hibi, şerbet değil itimad veren, başı omuzunun üstüne sağlam şekılde yer- leşmiş, "Menderesten daha mı iyi o- lur" dedirtmiyecek kıymetler getir- mesi lazımdı. Bu ise herkesten çok Genel Başkan İnönünün vazifesiydi. Bulmalı, çıkarmalı ve muhtelif kuv- vetler arasında bir ahenk temin et- meliydi. "Büyük Kongre" sini topla- mıyor diye tenkid et, sonra sen ken- di kurultayım geciktir; "vilâyet vaa- di yapıyor" diye çat, sonra bu vaadi tekrarla.. Olur mu böyle şey, İsmet Yarı yoldan dönenler Geçen — hafta içinde öteki muhalefet partileri de "Ana" yı yalnız bı- rakmadılar. Gerek Hür. P., gerek C. P. üç eski bakan hakkında tahkı- kat yapacak komisyondan — çekilme kararı verdiler. Umumi efkârın on- lardan beklediği, elbette kı bu değil- Hür. P. ile C.M.P. nin yaptığı u- fak ve makbul sayılmıyacak bir tak- tikti. ür. P. nin kararı hararetli tar- tışmalar sonunda alındı. ço P. li komisyonda sonuna kadar bulunmak taraftarıydı. Bunlar fikir- lerini müdafaa ettiler, ama ekalliyet- te kaldılar. C.M.P. nin kararında ise ittifak vardı. Her iki parti de birer tebliğle görüşlerini bildirdiler. Teb- liğlerden anlaşılan, küçük politika- nın galebe çaldıgıydı ele Tahkikat omısyonunun başına getirilen Muh- lis mayın muhalefet partilerine "Bıldıklermızı bıldırınız diye resmi mektup yazmasından sonra bir ko- medinin aktörleri vaziyetine düîme— mek için dahi olsa muhalif partilerin komisyondan çekilmelerim izah et- mek son derece güçleşiyordu. Tahkikat, muhalefetin korktuğu gribi bir komedi mi olacak ve her şe sanık bakanların beraatini sağlama maksadına mı m ulunacaktı? Belkı evet! Ama belki de hayır! Var- n Hür. P. .M.P. "öyle olacak- ta*" diye feryat etsinler. Bu, kimseyi tatmin etmez. Herkes "nereden bili- yorlar” der. Muhalefetin bir başka lddıası hakiki mesulün Başbakan ol- ugudur Bunu, katılacakları tahkı— katın sonunda vardan bir netice ola- rak bildirmeleri mi doğrudur, yoksa eşin hüküm — tarzında ilânları mı? Bildiklerini komisyona getirmeliydi- ler. Zihinlerinde karanlık kalan nok- taların aydınlatılmasını istemeliydi- ler. Bazı sabitlerin celbi başka de- lillerin tetikiki talebinde bulunmalıy- AKİS, 28 OCAK 1956 dılar. Bunlar kabul edilmediği tak- dirde çekilebilirlerdi. Bunlar yerine getirildiği halde tatmin olmazlarsa hazırlanacak rapora muhalefet şerh- lerini koymak hakkına da sahiptiler. halde bu acele neden? İnsanın ha- tırına gelen. Zafer gazetesinin hatı- rına gelendir: Acaba ne yapsalar üç bakanın suçluluğunu ispat edemiye- ceklerini bildiklerinden mi? Tahki- kat başlamadan, tahkikatın biç ol- mazsa komisyon bakımından selâ- metle yürüyeceğine dair esaslı bir e- mare varken "zaten bır şey çıkmıya- cak" diye çekilmek D.P. ye bu nevi sebeplerden dolayı ltımadım kaybe- seçmem muhalefete bağlıyacak usuller değildir. Vazifeyi sonuna — kadar yapmak, sonda vardan kararı serbesti ve ce- saretle açıklamak, peşin hüküm ille- tıne tutulmamak, sabit fikirli olma- Her şeyden çok da, iyi niyete sahıp bulunulduğunu - en kötü ah- valde bile - ıspat etmek. lspatçılara düşen buydu! D.P. Sarol işi Mecliste Bu h ta sah günü D.P. nin Meclis unda Pertev Aratın kürsü- lâçktlgl ana kadar Mükerrem Sarol ındaki takririn meseleyi "aile toplantısı nda öÖrtbas etmek ve eski evlet Bakam, eski ideal arkadaşı hakkında bir Meclis tahkikatının a- l(ğlılmasını önlemek için verıldıgı ,î%î_ eleri bir çok zihne hâki İzmir Milletvekili Pertev Arat dar güzel bir konuşma yaptı, takrırı - Dr. Mükerrem Sarol İpliği yüksek Meclise çıkıyor YURTTA OLUP BİTENLER vermesindeki sebepleri o kadar sami- mi bir lısanla anlattı ki bütün tered- dütler dağ akrırın goruşulup görüşülmeme- Si hususu tartışmalara yol açmıştı. Y. errem Sarol partiden mu- vakkaten ihraç edildiğine göre Grup toplantısına katılabilir miydi, katıla- z mıydı? Cevabı aranan sual buy- du. Tüzük "partide faal vazife ala- maz" diyordu. Grup toplantısına iş— tirak etmek faal vazife miydi, değil miydi? Mesele akademık bir mahiyet alıyordu. Nihayet Grup İdare Heyeti 10 dakikalık bir toplantı yaptı ve meselenin Grupta değil, Mecliste gö- rüşülmesinin daha hayırlı alacağı ka- rarına vardı. Böylece akademik da- va da ortadan kalkıyordu. Takririn sahibi Pertev. Arat bundan sonra ko- nuştu. Dr. Mükerrem Sarol hakkında bir takım dedikodular dolaşıyordu. ÜUste- lik bunların içinde delillere dayanan- lar vardı. İzmir Milletvekili bunları teker teker saydı. Kâğıt hikâyeleri, lisans hikâyeleri, abone hikâyeleri.. Bunların aydınlanmasına lüzum var- dı. Eski devlet bakanının hareketleri tamamiyle vicdan huzuru veren ha- reketler değildi. Kendisinin bir tak- rirle gruba gelmesindeki sebep de anlaşılıyordu ki Pertev Arat sorusunu Meclise getirmek niye- tindedir ve bir de Meclis tahkikatı ta- lebinde bulunacaktır. D.P. grubu ken- di azalarım rey vermekte serbest bı- raktığı için sadece vicdanlar ve kulis faalıyetı ToOl oynıyacaktır. Dr, Müker. m Sarol acele Ankaraya gelmı tı Eger esele G a müzakere edil- seydi bazı taraftarları ğkıp kendisim müdafaa edeceklerdi. Bunların Mec- liste de aynı havayı yaratmak istiye- ceklerine şüphe yoktur. Buna mukabil bir çok başka milletvekilinde sabık bakan hakkında delilli, vesikalı ve fotoğraflı dosyalar vardır. Her halde müzakerelerin hararetli geçeceğine şüphe yoktu Hukumetın şimdilik kararı mese- leye müdahale etmemektir. Zaten "Dr. Sarol işi" üç eski bakan için olduğu gibi bir hükümet meselesi değil doğ- rudan doğruya bir şahıs marifeti bu- lunduğundan ne iktidar saflarından ne de muhalefetten hiç kimse ğl da davaya hükümeti bulaştırmak is- temiyecektir. Bu bakımdan hüküme- tin müstenkif kalması akla en ya- lan ihtimaldir. Tabii ende- resin böyle bir tahkıkata taraftar bu- lunmadığı biliniyor. Bunun sebepleri- ni anlamak da o kadar zor değildir. Ama belli bir vasiyet almak Başba- kan İ n hakıkaten müşküldür. Zira un eski evlet Bakam hakkındakı kanaati hiç müsbet de- -ildir. ve üstelik pek çok mılletvekılı partiyi bu bale getıren sebeplerin ba- şında Dr. rrem Sarolun bulun- duğu kanaatinde müttefiktir. | Muhalefetin sabık bakan baklan- daki fikrinin ne olduğunu İse. söyle- meye bile lüzum yoktur. Ancak mu- halefet hatiplerinin, hiç olmazsa- bu 9

Bu sayıdan diğer sayfalar: