28 Ocak 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

28 Ocak 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dayanmıyan çoraplar Dayanabilir misiniz ? Zaten çamaşır modasında en mu— kısa dantel etek. İşte bütün bunlar bir arada olunca, iç çamaşırına kom- bine adı verilmektedir. Kombineler kadının vücudunu dört bir taraftan sıkı sıkı hapse almaktadır. Öyle ki belde biterek, beli kalınlaştıran veya beli de içine alarak kadının sırtını dolgunlaştıran korseler tamamiyle demode olmuştur. Kombinelerin bir hususiyetleri de sıkı bir vazifesi gör- mekle beraber, şıklıklarını muhafaza etmelerıdır Çunku bu takmaların kor- n kısımları gayet daya- nıklı bir dantelle kaplanmıştır. İlkbahar modası için yapılacak ilk hazırlıklar güzel bir korse ve güzel çamaşırlarla başlamalıdır. Yorgun kadınlar için Mütehassıslar, — yorgun kadınlar için yeni çamaşırlar düşünmüşler: Bir pakette on iki adet çamaşır takımı! On ikisi de ayrı ayrı renklerde.. So- luk pembelerin, uçuk mavilerin yanın- da vizon renginde olanlar, saman sa- AKİS, 28 OCAK 1956 rısını andıranlar, eflâtunlar, en deği- şik yeşiller, emprımeler Yorgun, bezgin, çok işi olan ka- dınlar sabah yatağından kalkıp dola- bından değişik renkli bir kombinezon çıkarıp giyerse maneviyatı düzelir, e- nerjisi artarmış.. Ruhiyatçıların tica- ret erbabı ile işbirliği böylece başla- mış bulunmaktadır. Antika çamaşırlar !.. Naylon çamaşırlar, naylon tüller gerek sağlamlık gerek zerafet ba- kımından dünyayı sarmış vazıyette- dir. Fakat asil bir kralıçenın, elle iş- lenmiş ince çamaşırın yerini, hiç bir zaman alamamıştır. Bugün, dünya- nın her yerinde, kadınların en çok rağbet ettikleri şey muhakkak ki nay- lon çamaşırdır. Fakat anlayan bir ka- dına anlayan bir insan kıymetli bir çamaşır hediye etmek isterse, bu an- cak ince bir el işi çamaşır olabilir. Bu hediye artık anti yılmaktadır. Bu sebeple de kıymeti gun geçtikçe artmaktadır. Bizde naylon salgını El işi ışleyen bunca kızımız varken el işlerinin kıymeti ortadayken vıtrınlerı hâlâ ateş pahasına satılan naylon çamaşırların süslemesine şaş- mamak kabil midir? — Kadınlarımız diğer memleketlerde harcıâlem bir meta halim gelen naylona avuç dolu- su para ödiyerek sahip olmaktan vaz- geçemezler mi ? Zaten bu aşırı naylon merakı bir çok erkeklerimizin kanını başına çıkarmaktadır. Bir çok büyük şehirlerde kadınların müsrifliği mo- daya düşkünlüğü şikâyet mevzuu ha- line gelmiştir. Naylon kelimesi de a- deta bu moda düşkünlüğünün ve isra- fın sembolü olmuştur. Halbuki şu a- teş pahasına satılan naylondan vaz- geçebiliriz. Naylon n çorap memleketimize ilk geldıgı zaman ince çorap giymek zo- runda olan kadınlar âdeta bayram et- tiler. Çorap derdi, çorap üzüntüsü bitmiş gibi idi. Karaborsadan çiftini yirmi beş liraya ilk çorabı alanlar tam bir sene başka çorap almadılar. Gene de çorapları kaçmadı. Giyil- mekten eskidi, soldu. Fakat şimdi çif- ti on liraya alınan naylon çoraplar bazan daha ayağa giyilirken kaçıyor, en çok dayananları bile on, on be günde eriyip gidiyor. Naylon çorap ancak sağlam olduğu için bir kıymet ifade edebilirdi. Yoksa kadınlar ondan memnun değildi. Zira naylon çorap bacakları sarmaz, pot ar. Fakat ne çare ki piyasada naylonların yeri- ni tutacak çorap yoktur. Naylon çamaşır için de aynı şey- leri söylemek kabildir. Vaktiyle, he- men her mahallede krep saten, krep birman üzerine gayet güzel ve o dere- cede de ucuza mal olan çamaşırlar İiş- leyen kadınlar bulunurı sırada kadınlar bir de keşifte “hbulundular: Kilis kumaşları.. Bunlar gayet ucuz, gayet dayanıklı idiler. —Manzaraları da tatminkârdı, hattâ şık duruyor- KADIN lardı. Bir kusurları vardı; Yalnız be- yaz renkte idiler. Fakat rağbet artın- ca bu kusur giderildi. Birden bire pi- yasayı renkli Kilis kumaşları sardı. Hem is işleyenler, hem ışletenler memnundu. Bu kumaşlardan cici ve pratik kombinezonlar, zengin iç etek- likleri yapmak kabildi. Fakat.. Kilis fazla rağbete dayanamamıştı. Birden şımardı. Senelerce dayanan taş gibi kumaş hafif, nahif bir şey oldu. Elle tutulurken koptu, durdukça tüylendi, iğne batırdıkça attı. İş işleyenler de hem onu, hem krep satenleri ve krep birmanları reddettiler. İşte bunun içindir ki, o ateş pa- hasına satılan naylonlar ehvenişer addedildi. Bir kere para verılıyordu ve alınan mal hiç olmazsa müd- det dayanıyordu. Avru,; d Amerı- kada her t'ıata bol bol naylon mev- cuttu ve ince işli ipek çamaşırlar lüks addediliyor ama orada bir şey rağ- bet bulunca mükemmelleşiyor ve g"— zelleşıyordu Bugün naylon sanayii- nin başında ipekliyi andıran, iti- na ıle işlenebilen — buruşmaz bir nevi pamuklu imal edilmeye başlanmıştır. Bize gelince o canım ipeklilerimiz günden güne bozuluyor — ve kullanıl- maz hale geliyor. Avuç dolusu para vererek aldığı çamaşırın birkaç gün içinde kullanıl- maz hale geldiğini görmek kadınları naylon eşyaya rağbete sevketmiştir. Erkeklerin şikâyet ettiği "'naylon has- talığı" nın sebebi budur. Kadınlara soracak olursanız, onla- rın istediği muhakkak naylon değil- dir. ar, ipek fabrıkalarımızdan sağlam ve kaliteli çamaşırlık kumaş bekliyorlar. Bir de çorapçılardan sağ- Naylon çamaşır Oh ! Oh! Oh! 27

Bu sayıdan diğer sayfalar: