YURTTA OLUP BİTENLER meselede hakikaten mücehhez olarak kürsüye çıkmaları ve Meclisi ikna et- meleri lâzımdır. Uzun konuşmaya, demagoji yapmaya, partı taktiği kul- anmaya lüzum yo! r. Sarol me- selesi eski bakanın şahsmın dışında mühim bir mâna taşımaktadır ve re- jim bakımından hayatidir. Onun gi- bi hareket eden bakanların yakasının elden asla bırakılmıyacağı ve eğer bir suç işlenmişse bunun cezasının mut- laka verileceği kat'i surette bilinme- lidir ki yarın aynı şekilde davrana- cak başka bakanlar sıkmasın. Yok- sa, bir servet yaptıktan sonra bakan- lıktan ayrılmak pek çok ınsana ca- zip gelecek bir “akıbet” tir. Rejim, bu zihniyet hakim kaldıgı muddetçe kurtulmuş sayılma: B.M.M. Meşhur hak Geçen haftanm sonunda ve bu hafta- a Türkiye Büyük Millet Meclısınde Adalet Komisyonuna san- om bombası düşmüştü. Her- kes o kadar heyecanlı, o kadar te- lâşlıydı. Bilhassa Hür. P. nin komis- yonda aza olan ve olmayan mensup- arının hazırlıklı geldikleri görülü- yordu. Fethi Çelikbaşın elınde, meş- hur büyük çantası vardı. Turan Gü- neş bir takım dosyalar yuklenmıştı Raif Aybann elinde de kâğıtlar var- ca altı çızılmış satırlar ihti- va eden cilt cilt kita . suplarının elleri altındaydı Sanki parti büyük bir meydan muharebesi vermek üzere hazırlık yapmıştı. Doğ- rusu istenilirse bunda da haklıydı. Zi- ra gündemdeki madde "ispat hakkı" idi. "İspat hakkı" ismi sadece Hür. P. mensuplarında hazırlığa ve heye- Prof. Fethi Çelikbaş 1 numaralı ispatçı cana yol açmamıştı. Demokratlar da partilerinin başına bunca dert açan meselenin görüşülmesi sırasında te- sir altında bulunuyorlardı. Hele ara- rından birinin müzakerelerde zabıt tutulması teklifi karşısında Fethi Çe- lıkbaşın söz alıp da: Fevi alade bır teklif... Haki- katen butun millet, vekillerinin ko- misyonda bu mevzuda ne söylediğini bilmek hasreti içindedir. Herkes ka- naatim bildirsin ve bunlar tesbit o- lunsun. Böylece ispat hakkı gibi mü- him bir mevzuda temayüller ortaya çıksın" deyince Nail Geveci feryat et- mekten kendini alam — Baskı yapıyorlar' Yapmayın canım!.." Aydın milletvekilinin hakkı vardı. Bir baskının mevcudiyeti kolay ko- lay inkar edilemezdi. Ancak baskı Fethi Çelikbaşın veya Hür. P. nin baskısı değildi. Dogrudan dogruya u- mumi efkârın baskısı, seç- menin! Seçmen bu hakkı ıstıyordu. günkü müzakereler daha ziya- de silâh çatışması manzarası aldı. Halil Özyörüğün aleyhte cephe aldıgı görülüyordu. Hukuki tartışmalar ol- du. Bir ara teklifin Anayasaya ay- kırı olup olmadığı hususunda Anaya- sa Komisyonunda incelenmesi, müte- üzum lif reddedildi. Daha sonra Adalet ba- kanı Hüseyin Avni Göktürk konuştu, İlk sözlerinden Hür. P. nin kurucula- rı başbakanın fikirlerini — tanıdılar. Hakikaten Adnan Menderes kendile- rini Mayıs ayında yani partiden he- nüz atmamışken — Başbakanlığa cel- bederek haşlamak teşebbüsünde bu- lunmuştu. Menderesin ithamlarından biri de ispatçıların AKİS'in çizdiği yolda yürümeleriydi! Bu itham. mılletvekılını pek güldürmüştü. Baş- n bu arada tekliflerinin Anaya- saya aykırılıgı uzerınde de durmuş, bir takım fikirler dermeyan etmiişti. Adalet Komisyonunda bulunan İspat- çılar, Hüseyin Avni Göktürk'ün ağ- zında aynı ükırlerı tanımakta zorluk çekmediler. Adalet Bakam da, anla- şılan, Menderesin çizdiği yolda yürü- yordu. En büyük itirazı şuydu: Bir asliye hakiminin ispat edilmiş say- dığı bir hususu, Yüce Divan varit bulmazsa iki muhkem kaziye ortaya çıkacaktı! Sonra bakanlar asliye ha- bulunmaktan sanık bir gazetecinin beraati elbette ki bakanın manevi mahkümiyeti mânasını taşıyacaktı. Hem hükümet bu ispat hakkım başka memleketlerin sistemlerinde incelet- mişti. Onlar tetkik ediliyordu. Komisyon azalarının ise öğrenmek istediği birkaç nokta vardı. Başba- kan son aylar zarfında verdiği demeç- lerden bir kısmında memleketimizde AKİS Bu hafta 34.400 adet basılmıştır. Prof. Hüseyin Avni Göktürk Plak - Bakan ispat hakkının bulunduğunu söyle- mişti | İzmirde yaptığı bir toplantı- da AKİS - Sarol davasını bahis mev- zuu ederek "ispat hakkı zaten mev- cuttur, işte Metin Toker ispat hakkı- nı kullandı, beraat etti" demişti -, bir kısmında ise - Park Oteldeki basın toplantısı - boyle bir hakkın aleyhin- bulunmuştu. Hükümet ispat hak- kının mevcut oldugu kanaatinde miy- di? Hükümet böyle bir hakka taraf- tar mıydı Daha az ehemmiyetli daha hususi tartışmalardan sonra geçen haftanın nihayetinde müzakerelere uzunca bir ara verilmesi ve hükümet görüşünün çarşamba günü öğrenilmesi kararlaş- tı. Adalet Komisyonu bu mevzudaki ikinci goruşmesını bu hafta çarşam- ba sabahı yaptı Ancak ıkıncı celsede Hüseyin Av- ni Özturk hiç görünmedi. Buna mu— kabil Kasım Küfrevi ispat hakkını g tirdikleri sırada bizzat Halil Ozyoru- ğün yardım ve el atmadan destek va- adini aldıklarını söyleyince kahkaha- lar yükseldi. Buna mukabil Ham de D.P. li milletvekili Çakıroğlu şöyle de di ; Arjantinde Peron duşunce, ilk İş olarak ispat hakkı iade e Bu zihniyet hâkim kalırsa ispat hakkının Meclisten geçecegıne şüphe yoktur. Bunu önlemek için hükümet aynı hakkı D.P. etiketi altında geti- recek başka bir teklifin son rötuşla- rını yapmaktadır. Biri getirsin de kim getirirse ge- tirsin... AKİS, 28 OCAK 1956