28 Ocak 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

28 Ocak 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER meselede hakikaten mücehhez olarak kürsüye çıkmaları ve Meclisi ikna et- meleri lâzımdır. Uzun konuşmaya, demagoji yapmaya, partı taktiği kul- anmaya lüzum yo! r. Sarol me- selesi eski bakanın şahsmın dışında mühim bir mâna taşımaktadır ve re- jim bakımından hayatidir. Onun gi- bi hareket eden bakanların yakasının elden asla bırakılmıyacağı ve eğer bir suç işlenmişse bunun cezasının mut- laka verileceği kat'i surette bilinme- lidir ki yarın aynı şekilde davrana- cak başka bakanlar sıkmasın. Yok- sa, bir servet yaptıktan sonra bakan- lıktan ayrılmak pek çok ınsana ca- zip gelecek bir “akıbet” tir. Rejim, bu zihniyet hakim kaldıgı muddetçe kurtulmuş sayılma: B.M.M. Meşhur hak Geçen haftanm sonunda ve bu hafta- a Türkiye Büyük Millet Meclısınde Adalet Komisyonuna san- om bombası düşmüştü. Her- kes o kadar heyecanlı, o kadar te- lâşlıydı. Bilhassa Hür. P. nin komis- yonda aza olan ve olmayan mensup- arının hazırlıklı geldikleri görülü- yordu. Fethi Çelikbaşın elınde, meş- hur büyük çantası vardı. Turan Gü- neş bir takım dosyalar yuklenmıştı Raif Aybann elinde de kâğıtlar var- ca altı çızılmış satırlar ihti- va eden cilt cilt kita . suplarının elleri altındaydı Sanki parti büyük bir meydan muharebesi vermek üzere hazırlık yapmıştı. Doğ- rusu istenilirse bunda da haklıydı. Zi- ra gündemdeki madde "ispat hakkı" idi. "İspat hakkı" ismi sadece Hür. P. mensuplarında hazırlığa ve heye- Prof. Fethi Çelikbaş 1 numaralı ispatçı cana yol açmamıştı. Demokratlar da partilerinin başına bunca dert açan meselenin görüşülmesi sırasında te- sir altında bulunuyorlardı. Hele ara- rından birinin müzakerelerde zabıt tutulması teklifi karşısında Fethi Çe- lıkbaşın söz alıp da: Fevi alade bır teklif... Haki- katen butun millet, vekillerinin ko- misyonda bu mevzuda ne söylediğini bilmek hasreti içindedir. Herkes ka- naatim bildirsin ve bunlar tesbit o- lunsun. Böylece ispat hakkı gibi mü- him bir mevzuda temayüller ortaya çıksın" deyince Nail Geveci feryat et- mekten kendini alam — Baskı yapıyorlar' Yapmayın canım!.." Aydın milletvekilinin hakkı vardı. Bir baskının mevcudiyeti kolay ko- lay inkar edilemezdi. Ancak baskı Fethi Çelikbaşın veya Hür. P. nin baskısı değildi. Dogrudan dogruya u- mumi efkârın baskısı, seç- menin! Seçmen bu hakkı ıstıyordu. günkü müzakereler daha ziya- de silâh çatışması manzarası aldı. Halil Özyörüğün aleyhte cephe aldıgı görülüyordu. Hukuki tartışmalar ol- du. Bir ara teklifin Anayasaya ay- kırı olup olmadığı hususunda Anaya- sa Komisyonunda incelenmesi, müte- üzum lif reddedildi. Daha sonra Adalet ba- kanı Hüseyin Avni Göktürk konuştu, İlk sözlerinden Hür. P. nin kurucula- rı başbakanın fikirlerini — tanıdılar. Hakikaten Adnan Menderes kendile- rini Mayıs ayında yani partiden he- nüz atmamışken — Başbakanlığa cel- bederek haşlamak teşebbüsünde bu- lunmuştu. Menderesin ithamlarından biri de ispatçıların AKİS'in çizdiği yolda yürümeleriydi! Bu itham. mılletvekılını pek güldürmüştü. Baş- n bu arada tekliflerinin Anaya- saya aykırılıgı uzerınde de durmuş, bir takım fikirler dermeyan etmiişti. Adalet Komisyonunda bulunan İspat- çılar, Hüseyin Avni Göktürk'ün ağ- zında aynı ükırlerı tanımakta zorluk çekmediler. Adalet Bakam da, anla- şılan, Menderesin çizdiği yolda yürü- yordu. En büyük itirazı şuydu: Bir asliye hakiminin ispat edilmiş say- dığı bir hususu, Yüce Divan varit bulmazsa iki muhkem kaziye ortaya çıkacaktı! Sonra bakanlar asliye ha- bulunmaktan sanık bir gazetecinin beraati elbette ki bakanın manevi mahkümiyeti mânasını taşıyacaktı. Hem hükümet bu ispat hakkım başka memleketlerin sistemlerinde incelet- mişti. Onlar tetkik ediliyordu. Komisyon azalarının ise öğrenmek istediği birkaç nokta vardı. Başba- kan son aylar zarfında verdiği demeç- lerden bir kısmında memleketimizde AKİS Bu hafta 34.400 adet basılmıştır. Prof. Hüseyin Avni Göktürk Plak - Bakan ispat hakkının bulunduğunu söyle- mişti | İzmirde yaptığı bir toplantı- da AKİS - Sarol davasını bahis mev- zuu ederek "ispat hakkı zaten mev- cuttur, işte Metin Toker ispat hakkı- nı kullandı, beraat etti" demişti -, bir kısmında ise - Park Oteldeki basın toplantısı - boyle bir hakkın aleyhin- bulunmuştu. Hükümet ispat hak- kının mevcut oldugu kanaatinde miy- di? Hükümet böyle bir hakka taraf- tar mıydı Daha az ehemmiyetli daha hususi tartışmalardan sonra geçen haftanın nihayetinde müzakerelere uzunca bir ara verilmesi ve hükümet görüşünün çarşamba günü öğrenilmesi kararlaş- tı. Adalet Komisyonu bu mevzudaki ikinci goruşmesını bu hafta çarşam- ba sabahı yaptı Ancak ıkıncı celsede Hüseyin Av- ni Özturk hiç görünmedi. Buna mu— kabil Kasım Küfrevi ispat hakkını g tirdikleri sırada bizzat Halil Ozyoru- ğün yardım ve el atmadan destek va- adini aldıklarını söyleyince kahkaha- lar yükseldi. Buna mukabil Ham de D.P. li milletvekili Çakıroğlu şöyle de di ; Arjantinde Peron duşunce, ilk İş olarak ispat hakkı iade e Bu zihniyet hâkim kalırsa ispat hakkının Meclisten geçecegıne şüphe yoktur. Bunu önlemek için hükümet aynı hakkı D.P. etiketi altında geti- recek başka bir teklifin son rötuşla- rını yapmaktadır. Biri getirsin de kim getirirse ge- tirsin... AKİS, 28 OCAK 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: