YURTTA OLUP BİTENLER halde neden ikaz vazifesini yerıne getirmemiş, havadisin doğruluğunun delillerini istememiştir? — Bu bülten- ler her önüne gelenin havadis sokuş- turduğu bir yama bohçan mıdır? Havadisin devlet vasıtalariyle ya- yını lanmasının tek sebebi gayrımev- cut "tanınmış Amerikalı siyasi şahsi- yet" e atfen iktidar liderlerinin me- tih, muhalefet liderlerinin zemmedil- miş olmasından ibarettir. Halbuki iş beklenilmeyen bir ihtilata yol açmış ve Randall'ın memleketimize gelme- sinin arefesinde milli menfaatlerimi- ze halel verilmiştir. Muhalefet bu gunlerde Meclise bir sözlü soru tevdi erek hadisenin mahiyeti hakkında Devlet Bakanın- dan izahat isteyecek ve düzmece ha- vadisin hangi yoldan devletin radyo- suna girdiğini, bunun ne ihtilât do- ğurduğunu soracak, bu vesileyle "hi- mayeye mazhar hususi ajanslar" ın mahiyetini araştıracaktır. Muhalefetı devletin radyosunda ban t-A- jans'ların düzdükleri yalan havadıs- ler vasıtasiyle ve muhayyel Ameri- kalı tanınmış siyaset adamlarının ağ- zından kötületmenin nasıl bir "basın politikan" olduğunu izahta Devlet akam Emin Kalafatın - şahsen hiç bir sun-u taksiri bulunmadığı halde zorluk çekeceğine şüphe yoktur. Randi niçin geliyor? Anadolu Ajansı marifetiyle umu- efkar bır takım yanlış bılgılere hıp kılınır all' eyahati ıç politika hızmetınde kullanılırken Amerikanın Tiirkıye Büyük Elçisi Avra Warren siyasi hayattan dı. Buyukelçı 1920 senesinde ' yer" e girdiğine göre 36 senedir faa— liyette bulunuyordu ve tekaütlüğünü istemesinde bunun tesırı vardı ama nan Menderesin de - sı hal kkın da hiç bir itirazı olmamakla bera- ber - Avra Warren'in gidişinden faz- la uzulmıyecegı tahmin ediliyordu. Zıra Büyük Elçı başbakanın Kalkın- ma' sına fazla di ve sadi meselelerde hükümetle çatışmış- tı. Büyük elçi tarafından Wasnıng- ton'a gö nderıl en raporlar da o yön den müsbet değildi. Hatta Avra War- ren istediğimiz kredınin de istediği- miz şartlarla verilmemesinin, zira bu paranın heba olması tehlıkes cut bulunduğunun müdafaasını ya- panlardandı. Geçen yıl başbakan Ad- nan Menderese, tutulan antidemokra- tik yolun Amerika'da kredinin veril- mesini sağlayacak müsbet havayı ya- ratamayacağım diplomatik bir lisan- la ifade eden de kendisiydi. Fakat o tarihlerde Adnan Menderes Tito ve Franko misallerinin hayalleri içindey- di. Avra Warren, Kalkınma'ya inan- madığı için gidişinden memnunluk duyulan kaçıncı Amerikalıydı ?.. A- ma gelecek olanın da Adnan Mende* resin karışık iktisad anlayışına akıl sır erdırebılecegı son derece şüpheliy- di. Randall'ın Büyük Elçi olacağına dair lıaberler tamamiyle asılsızdı. Bi- 6 öğrendiği göre Başkan Fi- senhower'in bu hususi müşaviri Tur- kiye'ye havayı görmeye gelmek! bundan üç ewel yaptı 1 zıyare - ten bu yana lıde bir değişiklik olu mek ıstemektedır Bır defgu’ıll"ur - e iktisadi y: s mevzuu degıldır Randall m se a— hati ancak bir kredinin bilhassa hu- susi sektörden temini ve Ame sermayesinin Türkiyeyle daha fazla anması netıcesım verebilir. Bu Randall'ın memleketimizde göre- ceğine bağlıdır. Amerikan hükümeti Türkiye ta- istenilen verilmesin- de i u% esaslı şart kogmu tur Bunlar- aramızın iymetin: ircasıdır. ıl)3unun yolu devalüasyon ol- Avra Warren Mümin olmayanlardandı mak gerekirdi. Fakat bizim kadar borçlu bir devletin devalüasyona git- mesi borçlarının bir kaç misline çık- ması demektir. İkinci bir şart, verile- cek paranın sart'ıyatının kontroludur. Amerika kredinin nerelere sarfedıle- ceğini bilmek istemektedir. olarak iktisadi meselelerin "milli mesele" olup olmadığı sorulmaktadır Bununla öğrenilmek istenilen, Muha- lefetin de bir borcu tekeffiıl edıp et- mediğidir. Zira Amerika D.P. hukumetıne degıl Türk mılletıne ye- ceğinden bunun garantisini de ta- lep etmektedı İşte Muhalefet Was- hington n Menderese kayıt- sız şartsız kredı verın, bin onun bu parayı israf etmeyeceğinden on derece hayırlı ışlerde kullanacagından eminiz" demediği içindir ki iktidar tarafından "Amerikan kredisinin a- lnmasına mani olmak" la suçlandırıl- maktadır. Bilhassa Kasım Güleğin şahsında teksıf olunan hücumların ha kıkı sebebi Randallm şartları da başka olmayacaktır Zorlu bir zihniyet Halbuki D.P. nin yüksek çevrelerinde “Fatin — Rüştü Zorluzihniyeti" deni- len zihniyet devam etmektedir. Zaten eski Başbakan yardımcısı mevkiinden düşmüştür ama bizim Harici Iktısa— di Siyasetimizde hala ön plânda rol oynamaktadır. "Zorlu zihniyeti" biz ne kadar borçlanırsak borçlana- hm Amerika'nın bunu ödiyecegi ka- naatidir. Fatin Rüştü ö vaktiyle Almanya da borçlanmış, a- Amerikanın yardımıyle pek âlâ kurtulmuştur. n yüksek çev- relen hâlâ Amerıka mn bize elini u- maya mecbur bulundugu ruh hale- tı ıçındedırle Bu ruh haleti yem ha- yal sukutlarına vesıle verebilir. Geçen hafta içinde başka bır hâ- dise, tasvip edilmeyecek bir zihniye- tin işaretim teşkil etmiştir. Av parti- leri — tertiplem ek üzere — Yalovadaki valisi Uludağda Volfram cevherinin bulunduğunu, bunu işletmek isteyen yabancı şirketin imtiyazı kendisine verildiği takdirde Cumhurbaşkanı ile Milli Kalkınma Partisinin eski lideri Nuri Demirağ tarafından son derece hararetle istenilen "İsta yapmaya talip olduğunu bildirmiştir. Cumhurbaşka- nının refakatinde bulunan gazetecile- rin gazetelerine bildirdiklerine gore Celal Bayar bu tekliften pek mem nun — Hem cevher işletilir, hem de asma köprü yapılırsa çok iyi olur" demiştir. Şirketin istediğinin cevher üzerin- de usun vadeli imtiyaz olduğu açık- tır. Madenlerimiz üzerinde böyle im- tiyazları terke D.P. iktidarı hazırsa, bize herkes borç verir. Ama bu, ma- denlerımızı ipotek etmek mânasından başka şey ifade etmez. O zaman da İsmet nonunun Mecliste Mahmut Muhtar Paşadan bahsetmesi esaslı bir sebep kazaniı Randall bugunlerde Türkiye'ye gelecek ve Uç hafta kadar kalacak- tır. Bu arada Muhalefet liderleriyle de görüşmesi kuvvetle muhtemeldir. er şey. müzakerelerin havasına bağ- hı olacaktır. Muhalefet Gaf haftası Geçen hafta muhalefet ıçın hayırlı bir hafta olmadı. doğru: istenildiği takdirde Adnan Mende s mevcut bulunmasa pek as hafta mu- halefet için hayırlı olurdu. Genel aş- kanın şahsi sözcüsü. Zafer gazetesi Üniversiteler i uzerıne şiddetli bir ateş tevcih eder ve böylece hem ilim adam- AKİS, 28 OCAK 1956